Pazar 13.04.2014 00:00
Son Güncelleme: Pazar 13.04.2014 16:37

Başbakan'dan adresi belli mesajlar

Başbakan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde vatandaşlara hitap etti.

Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
Hira Dağı'nda oku emriyle mana derinlik ve aşk hüviyetine bürünen tüm evliyayı rahmet ve minnetle yad ediyor ve dua ediyorum.
Kutlu Doğum'a, Habibullah'ın doğumunun seneyi devriyesine bizleri ulaştırdığı için Allah'a hamd ediyorum.
İman en önce kalpte tecelli eder. Allah kalplerde olanı bilendir. Allah dileğini affeder, dilediğini azaba çeker.
İman kalbi kuşatmıyorsa o gerçek iman değildir. Kalbinde nefret olanın, kalbi kararmış olanın dili inandırıcılıktan uzaktır.
Kalpte ne varsa, gözde, ayakta tüm bedende o vardır. Münafık odur ki kalbi başka yöne dili başka yöne bakar.
Samimiyet, gönül ile dilin uyumudur, birbiriyle sohbetidir. Kalbin ve gönlün aynı yöne bakmasıdır.
Kalbin ihmal edildiği bir çağda yaşıyoruz. Daha kalbine yönelmeden büyük ufuklara yelken açıp kaybolan nesiller görüyoruz.
Siyaset, eğer kalpteykiyle dildekini samimiyet köprüsüyle birbirine bağlayabiliyorsa hakka ve halka hizmettir. Adalet, eğer vicdan ile hak arasındaki samimiyet köprüsünü tesis edebiliyorsa adalettir. Devlet, kendisini var eden insan ile arasında bir samimiyet köprüsü imar edebiliyor, yani insanı yaşatarak insan için ayakta kalabiliyorsa adil bir devlettir. Medya, dedikoduyu değil, iftirayı değil, söylentiyi değil, kalpte olanı, yani hakkı manşetine taşıyabiliyor, gerçekle harf arasında samimiyet kurabiliyorsa dürüst medyadır. Kitap, kalptekini yazıya dökebildiği, gönülde olanı samimi bir şekilde beyaz sayfaya aktarabildiği ölçüde faydalıdır. En önemlisi de alim, kalbini keşfedebilmiş, kalbine bilgi kadar aşkı yerleştirebilmiş, kalbini Rabbiyle tanıştırarak nefsini tanıyabilmiş, gönlü ile dili, tavrı, edası arasında samimiyet ihdas edebilmiş kişidir.
Adalet samimiyet köprüsünü tesis edebiliyorsa adalettir. Medya dedikoduyu değil kalpte olanı verebiliyorsa dürüst medyadır.
Alim kalbine bilgi kadar aşkını yerleştirebilmiş kişidir. Samimiyet köprüsü yıkılırsa, gönül ile dil arasındaki bağ kopar.
Toplumların da bir kaderi vardır. Toplumlar zaman zaman hayal kırıklığı yaşar, aldanırlar, aldatılırlar. İnsanın kalbi toplumun kalbidir. O iman kalpten silinmedikçe, toplumlar da kopuş yaşamazlar.
Çıkar şebekelerinin kirli oyunları adına istismar edilen kardeşlerime, işte onun için tekrar hatırlatıyorum; bize Allah yeter, bize Kur'an yeter, bize alemlere rahmet olarak gönderilmiş Hz. Nebi yeter. Sınırlar belliyken, helal ile haram dairesi belliyken; örgüt çıkarları adına sınırları aşmak, helal ve haram dairesinden çıkmak, iman ve samimiyet dairesini de terk etmektir. Açık açık ifade etmeliyim ki, din ne devletin ne siyasetin ne de arzularına yenik düşmüş hırslıların elinde elverişli bir imkan olarak görülemez. Tam tersine, görevi hakka ve halka hizmet etmek olan her kurum, her oluşum ve her şahsiyet, bu milletin milli ve manevi değerlerini görmek, gözetmek ve ona saygı duymak durumundadır.
Allah'tan başkasına kulluk eden kaybetmiştir. Kur'an-ı Kerim dışında delil arayan, yolundan sapmıştır. Resul-ü Kibriya Efendimiz dışında rehber arayan, ışığı arkasında bırakmıştır. Müslümanların idarecilerinden hatta bütün Müslümanlardan samimiyetini esirgeyen, bunun yanında başka idarecilerle başka otoriterelere boyun eğen, saygı gösteren, başka Müslümanlardan yüz çeviren hem aldatan olmuş hem de aldanan olmuştur.
Allah Resulü istismar edilemez. Bütün müminlerin efendisi olan Hz. Muhammed Mustafa (SAV), dünyevi hırslar için, tamah için, iktidar ve güç arzusu için hiçbir şekilde, ne mesajlarıyla ne yaşantısıyla, ne de rüyalarda ve filmlerde istismar aracı yapılamaz.
Masum, temiz, saf insanların duyguları üzerine bir çıkar şebekesi asla bina edilemez. İnsanlara iftira atmak, insanların iffetlerine dil uzatmak, insanların mahremlerine girmek, bunları kaydedip tehdit ve şantaj aracı olarak kullanmak, bu dinin, güzel dinimizin hiçbir ilkesiyle asla bağdaşmaz.
İnanmayanlara gösterilen samimiyetin, Müslümanlaradan esirgenmesi İslam ile ilim adamlığı ile izah edilemez.
Helal ve haram dairesi belliyken örgüt çıkarları için daireyi terk etmek iman ve samimiyet dairesini de terk etmektir.
Sadece samimiyet diyoruz. Din ve devlet ilişkilerini istismarı şiddetle reddediyor, samimiyeti savunuyoruz.
Kuran ve siyeri nebi derslerinin, başörtüsünün bu toplum için önemli olduğuna inanıyoruz. Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz
Din Allah'ındır. Rabbim her zaman dinini muhafaza edecektir. Bize düşen samimiyet imtihanını başarıyla geçmektir.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.