Giriş Tarihi: 11.05.2014 15:22 Son Güncelleme: 11.05.2014 17:18

"Başkanlık sistemine geçildi"

Başbakan Erdoğan, Afyon'daki AK Parti İstişare Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada "Başkanlık sistemine geçilmiştir" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında konuştu.
Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
3 Kasım seçimleri kibir abidelerinin milletten cevap aldığı tarih olmuştur. 12 yıldır bu kibri kırmaya, imtiyazları yok etmeye, milletimize özgüven kazandırmaya çalışıyoruz.
Birileri kürsülere çıkıp konuşurken kendilerini Yassıada Mahkemelerinin savcısı, bizi de Yassıada Mahkemelerinde sanık gibi görüyor. CHP Genel Başkanı, milli şef, diktatör 54 yıl önce Meclis kürsüsüne çıkıp, mütekebbir bir edayla, 'sizi ben bile kurtaramam' diyerek Meclis'i tehdit etmiştir. Artık bu tehditlere boyun eğecek bir Meclis yok.
Hukuk katili hukukçulara artık hiç kimsenin eyvallahı yok.
Herkes konumunu, haddini bilecek. Biz babalarımızın kutlu ve şanlı izinden yürüyoruz. Bu istikametimizi asla değiştirmeyeceğiz.
Yassıada günleri geçti.
Sizin karşısınızda merhum Menderes'in akıbetiyle korkutulan, korkan, sinen, pısırık başbakanlar, bakanlar da yok.
Bizi bu makamlara millet getirdi, milletin mührü bütün mühürlerin üzerindedir.
Hiçbir atanmış milletin temsilcilerine ders vermeye kalkışmasın. Karşınızda artık 'Boynu Bükükler' yok. Geçti o günler.
Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde başkan 25 dakika konuşuyor, değerlendirmeleri geniş açıdan takdim ediyor. Daha sonra orada konuşma yetkisi olmayan, gelenek olduğu için söz verirlermiş. Karşındaki devlet ricaline her türlü saygısızlığı yapacaksın. 20 dakika konuşması söylenmiş. 1 saat konuşuyor. 1 saat zehir zemberek bir konuşma yapıyor. İnsanda en başta bir nezaket olur. Danıştay salonunda mıyız, CHP kurultayında mıyız şaşırdım. Bir yüksek mahkemenin kuruluş yıldönümünde siyaset ve siyasetçiye izan vermeye çalışıyor.
Van'a depremden sonra yaptığımız yatırım eski parayla 5 katrilyon liradır. Van'daki konteynerlerde şu anda 67 aile kalıyor. Artık konteyner kentler kaldırılıyor. 67 aile buraları boşaltmak istemiyor.
Bu Beyfendi, Danıştay kürsüsünden, yakın zamanda gösterilerde hayatını kaybedenlerin isimlerini sayıyor, ölümler üzerinden istismar yapmaya çalışıyor. İstanbul'daki olayı anlatıyor. İstanbul'da yatıyorlar, kalkıyorlar Berkin Elvan... O da o gün onu zikrediyor. Yüzünde maskesi, sapanı, cebinde patlayıcılar... Ama kalkıyor bakıyorsun, mavi medya 'ekmek almaya giderken..." Ekmek almaya maskeyle mi gidilir, sapanla mı gidilir, patlayıcılarla mı gidilir? Her şey ortada. Olaylarda şehit olan Burak Can'dan bu baro başkanı bahsetmiyor. O evinin kapısının önünde kurban olmuştu. Burakcan'ın adını anmıyor, çünkü o istismara elverişli değil.
Bütün bu acıları çektiren, idam kararları verdiren kim? 3 idamla ilgili Turhan Feyzioğlu'nun da ismi var.
Bunlar hukuk siyasallaşırken de oradaydılar.
Dün devlet protokolüne karşı yapılan bu saygısızlık, aslında tek bir şahsın değil, bir zihniyetin değişmez ruh halidir. Her yıl dönümlerinde biz nezaketle, anlayışla, hoşgörüyle kutlamalara katılıyoruz. Ama birileri bunu bir fırsat olarak görüp o kürsüleri siyasetçiye fırça çekebileceği imkan olarak görüyor. Siz kimsiniz, siyasetçiye ayar verme cürretini kendinizde görüyorsunuz? Seçilmişlere kibirle parmak sallamaya hiçbir zaman hakkınız yok. Bunların dedebabalarının alışkanlığıydı bitti, o artık mazi oldu.
Neymiş ona öyle bilgi verilmiş. Sen bilginin kaynağına inmemişsin ki, senin gibi düşünenler, senin şaklabanların sana bu bilgiyi veriyor. Sen çıkıyorsun bu işin asıl sahibinin karşısında bu doğru olmayan sözleri konuşuyorsun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ya. Sana yalan konuşmak yakışır mı? Sen bir hukukçusun, güya önünde de profösür var, nasıl bunu yapıyorsun?
Bu törenlerin her yıl ihtilalci zihniyet tarafından siyasetçiye ayar verme ayinlerine dönüşmesinden de çok rahatsızız. Bunu da önümüzdeki günlerde konuşacak, bir usule bağlayacağız. Ve bu makamda olduğum sürece de bundan böyle bunların konuşacağı yere hiçbir zaman katılmam.
O kürsüde o konuşmayı yapan zat, CHP kurultayında yapacağı konuşmayla burayı karıştırdı.
Paralel yapının lojistik desteğinden ülkemize çok alçakça, haince, unutulması mümkün olmayan bir saldırı yapıldı.
Karşımızda mertçe iddialarını ortaya koyan, silahlarını, araçlarını, hedeflerini mertçe sergileyen bir yapı yok. Bu öyle bir yapı ki sütün içine karışmış pis suya benziyor. 35 yıl boyunca o ak sütün içine sızmışlar, orada çok rahat şekilde her türlü hileyi kullanarak gizlenmişler. Dışarıdan baktığınızda nasıl ki sütün içindeki o pis su anlaşılamazsa, gözle görülemezse, bu yapı da maalesef bakmakla görülemiyor. Çünkü amaçları için her yol bunlara meşru.
Hiç ummadığımız makamlar tarafından desteklendi, bu yapıya karşı sessiz kalındı.
Bu mücadelenin zorlukları olacaktır. Bu yapının ayakta kalması Türkiye'ye zarar vermesi artık mümkün değildir. Samimi ihlaslı vatandaşlarımız paralel yapıyla aralarına mesafe koymaya başladılar. Bunlar aileleri birbirine düşürdüler. Böyle bir aşırılığa işi getirdiler.
Anneler babalar bu yapının okullarından çocuklarını almaya başladılar.
Bediüzzaman'ın Emirdağ Risalesi'ni okumadın mı? Gel Afyonkarahisar'a burada inzivaya çekil.
Eğer samimiysen Pensilvanya'dan çık ülkene gel. Niye gelemiyorsun? Demek ki vatansever değil. Eğer bu ülkeye ihanet edenlerin bir görevden alınıp bir başka yere atanması cadı avıysa, evet biz bu cadı avını yapacağız. Suçluluk psikolojisi içerisinde orada duruyor. Ama takipçisiyiz.
Adana'da, İstanbul'da, Ankara'da savcılar tüm baskılara rağmen vatansever adımlar atıyorlar. Eğer bu ülkeye ihanet edenlerin görevden alınıp başka yere alınması cadı avıysa biz bunu yapacağız.
Bunları adım adım takip etmek durumundayız. Bu konuda nerede, kim nasıl ne yapıyorsa bunları bize bildireceksiniz. Hukukun ve demokrasinin dışına çıkmadık. Çıkılmasına da müsade etmeyeceğiz.
Cerrah hassasiyetiyle sütün içerisine karışmış bu pis suyu çıkartacağız, sterilize edeceğiz. Paralel yapıyla mücadele AK Parti'nin misyonu haline gelmiştir. Paralel yapıyla mücadele AK Parti'nin sarsılmaz bir misyonu haline gelmiştir.
30 Mart öncesi bu yapı eliyle şahsıma, aileme, arkadaşlarıma, ekonomiye, kardeşliğimize saldırdılar. Bizim üzerimizden Filistan, Mısır davamıza saldırdılar. Bizim üzerimizden Filistin, Mısır davamıza saldırdılar.
Bu alçakça saldırıları nefes alıp verdiğim müddetçe unutmayacağım ve affetmeyeceğim. Davam için affetmeyeceğim.
Cumhurbaşkanı adayımız kim olursa olsun ilkelerimizde, davamızın seyrinde en küçük bir sapma olmayacaktır. Bir dönem tuzluklar çıktı, bunların markasını da unutacaksınız. İhanet edenleri hiçbir zaman tarih anıtlaştırmaz. 30 Mart'ta esen rüzgar bunların çatılarını uçurdu. Yeni çatı kurmaya çalışıyorlar.
Pensilvanya'daki zat çatı tarifine uyuyor ama onun da ne yazık ki üniversite diploması yok.
CHP ve MHP'nin üzerine çatı kuracak adayı merakla bekliyoruz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.