Pazar 18.05.2014
Son Güncelleme: Pazar 18.05.2014

'Caydırıcı tazminat' artık lafta kalmasın

Soma'daki faciadan sonra kamuoyunda, "Ailelere ödenecek manevi tazminatın işveren için de caydırıcı olması" beklentisi oluştu. Bu konuda dünyadaki uygulamaların emsal olması isteniyor

Soma'daki maden faciasından sonra yaşanan acılar kamuoyunda, "Bu ailelere ödenecek manevi tazminatın, onların acılarını bir nebze dindirmesinin yanısıra işveren için de caydırıcı nitelikle olması gerekir" beklentisi oluşturdu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da tüm tazminat davalarında emsal olarak gösterilen kararında manevi tazminat için, "Zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla caydırıcı olabilmeli" ifadesini kullanıyor.
YARGITAY KARARI

Soma faciası ve benzeri toplu ölümlü kazalarda yaşamını yitiren işçilerin aileleri için umut oluşturacak en kapsamlı yorum Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nda 2004'te yapıldı. Genel Kurul bir maden kazası sonrasında verdiği bu kararında şu ifadeleri kullandı: "Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde, aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ıstırabı hiçbir değerin gidermesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir parça olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla caydırıcı olabilmektir." Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2004'te bu yorumu yaptı ancak ölümlü maden kazalarından sonra açılan davaların temyiz incelemelerini yapan Yargıtay 21'inci Hukuk Dairesi'nin uygulamaları kamuoyundaki beklentiden daha da uzaklaşmaya başladı. Yargıtay önceki yıllarda ölen madencinin kusurunun olmaması halinde eşe 70, çocuklara 40'ar bin TL manevi tazminatın hükmedildiği kararları onuyordu. Ancak son yıllarda Daire tutum değiştirerek, manevi tazminat miktarlarını düşürmeye başladı. İş mahkemeleri de buna göre eş ve çocuklara ödenmesi gereken manevi tazminatta, "eşe 40, çocuklara 30'ar, anne-babaya 20'şer, kardeşlere de 6'şar bin TL" cetvelini uygulamaya başladı. Bu yöndeki kararlar da 21'inci Hukuk Dairesi'nde onandı. Daire'nin, işverenleri caydırmaktan uzaklaşan bu kararının son örnekleri, Zonguldak-Karadon'da 2010'da yaşanan ve 30 işçinin yaşamını yitirdiği davalarda görülmeye devam ediyor. Yargıtay 21'inci Hukuk Dairesi Karadon'daki kazada yaşamını yitiren madencilerin açtığı davalarda da "eşe 40, çocuklara 30'ar, anne-babaya 20'şer, kardeşlere de 6'şar bin" formülünü işletti. Bu yönde çıkan kararları onadı. Bu davalarda aileler, eş için 120, çocuklar için 80'er, annebaba için 50'şer, kardeşler için de 30'ar bin TL manevi tazminat taleplerinde bulunmuşlardı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.