Paralel bağışçıyı icraya verdi, dolandırıcı oldu

İşadamı Zihni Çakır için kâbus dolu günler Ankara Siteler'de esnaf olan babasının eski mal sahibi Vehbi Y.'ye borç vermesiyle başladı. İşadamının iddiasına göre bir emlak işine gireceğini fakat nakite sıkıştığını belirten Vehbi Y. kendisinden 2 milyon 500 bin lira borç alıp karşılığında 2 senet ve bir de senet alındı belgesi verdi. Çakır senetler Vehbi Y.'ye ait Ankara Macunköy'deki arazi ve binaya icra takibi başlatınca kendisini Turgut Özal Üniversitesi'nde doçent A.Ç. olarak tanıtan bir kişi, Vehbi Y. ile aralarındaki sorunu çözmek üzere Gülen örgütü tarafından görevlendirildiğini söyledi.
GAYRİMENKUL İMAMI İLE
Vehbi Y.'nin ailesinin Ankara Macunköy'de bulunan arazi ve binaları Gülencilere bağışlamak istediğini fakat yaptığı icra takipleri yüzünden bunun gerçekleştirilemediğini söyleyen A.Ç. , kendilerinin burada yurt yapmak istediğini anlatarak icrayı durdurması ıistedi. Vehbi Y.'nin ailesinin kendilerine çok yardım ettiğini anlatan A.Ç., Çakır'a Gülen örgütünün gücünden ve kollarının her yere uzanacağından bahsederek icrayı durdurması istedi. A.Ç.'nin ısrarı üzerine Gülencilerin gayrimenkul imamı A.A. ile bir kafede yaptığı görüşmeyi kayda aldığırı ve elinde görünteler olduğunu ifade eden Çakır, bu kişinin kendisinden aldığı bilgileri Gülencilerin mütevelli heyetiyle görüşeceğini söyleyerek ayrıldığını ifade etti. Bu sırada Vehbi Y.'nin öldüğünü Gülencilerin ise kendisine baskı yapıp dava açtığını belirten Çakır, açtığı icra davasının da reddedildiğini belirtti. Çakır Adli Tıp Kurumu'ndan senetteki imzanın Vehbi Y.'ye ait olmadığı yönünde rapor geldiğini her şeyin aleyhine döndüğünü kaydetti. Çakır, bu sırada Vehbi Y.'nin ailesinin Turgut Özal Üniversitesi'ne 4 milyon lira maliyeti olan yurt yaptırıp bağışladığını öğrendiğini anlatıp bunları mahkemeye sunduğunu ifade etti. Ancak Çakır ağır ceza mahkemesinde görülen davada dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla mahkûm olduğunu söyledi.
HACİZİ KALDIRMAYINCA
Mahkemenin verdiği kararı kabul etmesinin mümkün olmadığını anlatan Çakır şöyle konuştu: "Gülencilerle ele ele vererek alacağıma karşı aldığım 3 adet senetle suçlu duruma düşürdüler. Ziyaretime gelen kişinin ilettiği mesaj doğrultusunda Macunköyü'ndeki bina ve arsadan icra takibini kaldırsaydım bunlar başıma gelmezdi. Onurum ayaklar altına alındığı gibi alın teri ile kazandığım kazancım da gasp edildi. 17 Aralık'tan sonra, yaşadıklarımı daha iyi anlamlandırabiliyorum. Devletin baş edemediği bir güçle ben nasıl baş edeyim. Tek umudum Yargıtay."