CHP AYM'ye başvurdu

Başvurunun ardından basın açıklaması yapan Toptaş, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptığını belirterek şunları dedi:
'Biliyorsunuz ki ülkemiz enerji kaynaklarının yolu üzerinde ve coğrafyamız enerji savaşlarının çok yoğun sürdüğü, çatışmaların en yoğun şekilde devam ettiği, Dünyanın en yoğun krizlerinin yaşandığı bir bölgededir. Dünyanın bütün istihbarat örgütleri ülkemizde ve ülkemizin etrafında cirit atmaktadır. Bütün terör örgütleri ülkemizde ve komşularımızda faaliyet alanlarını genişletmiştir. Ülkemizin güçlü, donanımlı, bilgili ve teknolojiden sonuna kadar yararlanabilen bir istihbarat örgütlenmesine ihtiyacı var. Ancak bu istihbarat örgütü devlete ait ve millete hizmet eden bir istihbarat örgütü olmak zorundadır. Kuzey Kore'de, Çin'de, Sudan'da, Suriye'de örgütlenmiş istihbarat örgütleri gibi bir istihbarat örgütüne ihtiyacımız yoktur. Bu MİT yasasıyla şu an yürürlükte bulunan ve Anayasa Mahkemesi'ne iptali için dava açtığımız MİT yasasıyla Türkiye'de Sudan'daki Çin'deki Suriye'deki istihbarat örgütlerine benzer bir istihbarat yapılanmasına gidilmiştir. Bugün Anayasa mahkemesinden iptalini istediğimiz MİT yasası bir 'el muhaberat' yasasıdır. Üzerinde hiçbir denetim yetkisi bulunmayan, hiçbir yargı yetkisi kullanılmayacak olan son derece sorumsuz ama çok geniş yetkilerle donatılmış bir MİT teşkilatı yasasıyla karşı karşıyayız. Bu yasa mutlaka iptal edilmelidir. Türkiye, bu yasa yürürlükte kaldığı sürece, sürekli bir 12 eylül rejiminin uygulandığı sürekli bir olağanüstü halin devam ettiği bir ülke haline gelecektir.'
Toptaş sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türkiye'de yolsuzluğu araştıran ve soruşturanlar artık MİT'in eylem ve işlemlerinin muhatabı haline gelmişti. Şimdi düşünün sayın başbakan MİT'e verdiği talimatla bütün ticari şirketlerin ticari sırlarına ulaşabilecektir ve MİT herkesi mahkeme kararı olmadan dinleyebilecektir. Dolayısıyla her adım Sayın Başbakan tarafından izlenecek ve başbakanın hoşuna gitmeyen herkes bertaraf edilecektir. Bu yasa iptal edilmelidir. Bu yasanın iptali konusunda herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bu yasayla anayasanın yargı yetkisini düzenleyen 9. Maddesi, kanun önünde eşitliği düzenleyen 10. Maddesi, özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20. Maddesi, haberleşme hürriyetini düzenleyen 22. Maddesi, basın hürriyetini düzenleyen 28. Maddesi, mülkiyet hakkını düzenleyen 35. Maddesi, hak arama hürriyetini düzenleyen 36. Maddesi, kanuni hakim ilkesini düzenleyen 37. Maddesi, temel hak ve hürriyetlerin korunmasını düzenleyen 40. Maddesi ve mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138. Maddesi artık bu yasayla iptal edilmiştir. Dolayısıyla Türkiye artık bu yasa yürürlükte kaldığı sürece demokratik bir hukuk devleti değildir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'ne bu yasanın iptali için başvurduk. Umarım Anayasa Mahkemesi, hukuku gözeterek, anayasanın temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen hükümlerini gözeterek bu değişikliği iptal talebimizi kabul edecek ve bu yasanın iptalini sağlayacaktır.'