Pazar 03.08.2014
Son Güncelleme: Pazar 03.08.2014

Ali Yarbay'ı ölüme götüren o rapor...

Casusluk davasında tutuklanan polis müdürü Yurt Atayün'ün, Yarbay Ali Tatar'ı mezhebi yüzünden fişlemekle kalmayıp, kaynağı belirsiz ihbar mektuplarıyla suçlu gösterdiği ve intihara sürüklediği rapora SABAH ulaştı

Paralel örgütün medyası, Yarbay Ali Tatar'ı intihara götüren süreçle ilgili SABAH'ın haberini yalanlama yarışına girdi. Ancak casusluk suçundan tutuklanan polis müdürü Yurt Atayün'ün, 5 yıl önce intihar eden Yarbay Ali Tatar hakkında, kaynağı dedikodulara dayanan ihbar mektubundan esinlenerek hazırladığı ve içeriği iftira dolu rapora SABAH ulaştı. Raporda bizzat Yurt Atayün'ün imzası bulunuyor. Rapor aynı zamanda, Silahlı Kuvvetler personelinin, paralel yapı uzantılarınca memleketlerine ve inanışlarına göre nasıl fişlendiğinin de bir kanıtı.
MEZHEP FİŞLEMESİ...

Dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, 23 Aralık 2009'da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği 3 sayfalık raporunu, ağırlıklı olarak, isimsiz bir ihbar mektubuna dayandırıyor. Atayün'ün iftira raporunda şu görüşlere yer verildiği görülüyor: "Uzun yıllardır yüzbaşı Ali Tatar ve bu oluşumları yakından takip eden Deniz Lisesi İngilizce Öğretmeni Yüzbaşı Aykut Arslan, 'Burası Deniz Kuvvetleri değil Alevi kuvvetleri' demiştir. Bu kadrolaşmadan rahatsız olan üsteğmen Serdar Saldıroğlu 1999'da şöyle demiştir: 'PAP şubeye gidiyorum, orası bir alem. Herkes ya Alevi ya Sivaslı. Hepsi Ali Tatar'ın müridi.' 29 Haziran 2009 tarihli 6683 nolu ihbar mektubunda, 'Dz. Yb. Ali Tatar, Deniz Lisesi ve Harp okullarındaki Alevi ve DHKP-C yapılanmasından sorumludur. Bu faaliyetleri ÇYDD görünümü altında yürütüyorlar. Ali Tatar, Hava Kuvvetleri'nde ÇYDD faaliyetleri amacıyla Dz. Yzb. Muhammet Cihat Yardımcı'ının kardeşi Hv. Yz.b. Cüneyt Kutsal Yardımcı ile birlikte çalışmaktadır. Her nedense Ali Tatar, dayısı Hüseyin Tatar'ın DHKP-C nedeniyle tutuklandığını ve amcasının oğlu Süleyman'ın Tunceli kırsalında kanlı terör örgütünün militanı olarak faaliyet gösterirken yakalanıp hapse girdiğini gururla anlatmaktadır' şeklinde ibarelere yer vermektedir."
'KÖYÜ ANARŞİST YUVASI'
Yurt Atayün'ün raporunda, Yarbay Ali Tatar'ın Sivas Yuva köyünden olduğu belirtilerek, bu köyden olmak anarşist olmakla eşdeğermiş gibi gösteriliyor. Rapordaki ilgili bölüm şöyle: "Bilin bakalım kimdir bu 'Ulu Tutu' yüzbaşı Ali Tatar, Alevi olup, Sivas'ın Gürün ilçesinin Yuva köyündendir. Yuva köyü yörede PKK'lı yatağı ve anarşist yuvası olarak bilinmektedir. Aynı köyden yakın akrabası Hüseyin Tatar, anne Elife, Baba Halife bölücü örgüt üyesi olmaktan sabıkalıdır. Cumhuriyetimizin 75. yıl kutlamalarına bütün subayların katılması için komutan emri olmasına rağmen, diğer bütün personelin eksiksiz katıldığı Heybeli Ada'daki kutlama programına, müdürü olduğu PAP şubeden, 'Lüzum yok boş verin' diyerek kimseyi yollamamıştır...."
'SUBAY OLAMAZ AMA'
Rapordaki diğer fişleme bilgileri ise şöyle: "Dz. Astsubay Hazırlama Okulu'nda 21 Ekim 1999 tarihinde kantinde çayhanenin yanında, sol fikirli vatansever yüzbaşı Bekir Çıraksöz, Üsteğmen İsmet Deliktaş'tan açılınca, 'Bunlar silahlı kuvvetlere girebilecek adamlar değil ama Ali bunları almak için nasıl uğraştı, nasıl koşturdu. İsmet, Özlem, Aleattin... Alevi bunlar. Adamlar kadrolaşıyor' şeklinde konuşmuştur."
CANINA KIYDI

Yarbay Ali Tatar, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Metin Ataç ile dönemin Donanma Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'e yönelik suikast planıyla ilgili yürütülen soruşturmada 7 Aralık 2009'da tutuklandı. Tatar'ın avukları 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak tutukluluğa itiraz etti. Mahkeme, itirazı değerlendirerek Tatar'ın tahliyesine karar verdi. Soruşturma savcıları tahliyeye itiraz edip, tekrar tutuklanmasını istedi. İtiraz değerlendirildi, Yarbay Tatar için 18 Aralık günü yeniden tutuklama ve yakalama kararı çıkarıldı. Tebligatı alan Ali Yarbay ailesinin de evde bulunduğu sırada kafasına bir el ateş ederek yaşamına son verd
AĞABEYİ ZAMAN'I YALANLADI
Amirallere Suikast Davası'nda yargılanırken canına kıyan Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar'ın önceki gün SABAH'a yaptığı açıklamalar paralel yapının medya organlarını rahatsız etti. Zaman gazetesi Ahmet Tatar'ın söylediği iddiasıyla dün, "Sabah muhabiri benden polislere beddua edip, kötü söz söylememi bekledi" başlıklı haberi sayfalarına taşıdı. Kendisinin böyle bir şey söylemediğini, cemaat hakkında objektif olamaycağını belirterek Zaman'ı yalanlayan ağabey Tatar ise şunları söyledi: "Beni aradılar, benden habere karşın açıklama yapmamı istediler. Kendilerine, 'Daha önce benimle röportaj yatınız, yayınlamadınız. Bu konularda konuşmak istemiyorum' dedim. Yazılanlar, atılan iftiralar kayıtlarda... Yurt Atayün'ün yaptığı operasyonlar ortada. Ortada bir kumpas olduğunu hükümetin en yetkili ağzı söyledi. Defterimiz açık. Kötü şeyler, olumsuz ifadeler kullanmamı istiyorlar. Kini, nefreti bir kenara bıraktık, adaletin tecelli etmesini bekliyoruz."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.