'Aynı düşünen başbakan çatışmayı önler'
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Cumhurbaşkanı ile aynı siyasi tercihlerle oy almış bir başbakanın varlığı, çatışmayı önler, bilakis bir güç birliği ve sinerji sağlar
IŞİD'LE İLGİLİ TUTUMUM: 10 Ekim 2013'te biz IŞİD'i terör örgütü ilan edip, Resmi Gazete'de yayımlamışız. IŞİD ile ilgili tutumumuz belli. Böylesine kritik bir dönemde benimle ilgili gensoru veriyorlar.
EZİDİLER, ARAPLAR DA İNSAN: Türkmenler'e müdahil oluyoruz. Bir yandan neden Türkmenler'e yeterli koruma sağlamıyorsunuz diye soruyorlar. Bir yandan da "neden bölge ile ilgileniyorsunuz" diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, "Müdahil olurum ama sadece Türkmenler için" diyebilir mi? Ezidiler, Hıristiyanlar, Araplar insan değil mi? Hem etkin şekilde soydaşlarımızı koruma politikası izliyoruz hem de savaşın dışında kalıyoruz. TAHLİYEYİ GECİKTİRMEDİK: Tansiyonun yükselmesinin vatandaşlarımızı nasıl tehlikeye attığını biliyorlar ama bizi kıskaca almak istiyorlar. Kurtarsak şov yapmış olacağız, Allah muhafaza vatandaşlarımızın başına bir şey gelse, onları kaybetsek üzerimize yüklenecekler.
PARTİNİN GELECEĞİ: 2007 öncesini düşünün, nisan ile temmuz arası şimdikinden daha zor bir dönemdi. Oradan hiçbir sarsıntı yaşamadan geçmiş ve iki seçim daha kazanmış bir parti bunu çok daha rahat atlatır.
BAŞBAKAN ADAYLIĞI: Bu konuyu (başbakan adaylığı) herhangi birisi gelip bana açmadıkça veya istişare zarureti oluşmadıkça kimseyle konuşmadım. Örneğin 30 Mart seçimlerinden önce parti içinde birileri "Acaba yüzde 40'ın altına düşer miyiz" diye düşünse, bunlar bize dışarıda kumpas kuranlardan daha tehlikeli. O zaman insanların zihnini bulandırıyorsunuz. Kilitlenmek lazım.
KULİS YAPSAYDIM...: Gazze ile Irak ile Türkmenler ile uğraşmak yerine Ankara'da oturup kulis yapmaya başlasaydım, vazifeme ve partime ihanet etmiş olurdum. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlanıncaya kadar böyle bir şeyin heyecanına kapılmamak lazım.
GENEL BAŞKAN İLE BAŞBAKAN AYRI İSİMLER OLMAMALI'
"Cumhurbaşkanı - Başbakan ilişkilerinde çatışma çıkar mı?" sorusuna) Bunun garantisi var. Bir gerçek garanti, o süreçle ilgili. İkincisi yapısal tedbirlerle ilgili. Burada psikolojik faktör çok önemli, esas teminat kişiler arası iletişim, güven, sadakat, ortak vizyon, ortak bir siyasi mücadele, ortak bir kavgaya girme duygusudur. Bu olmazsa, anayasal, yasal ne önlem alırsanız alın, kristal çatlar. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki ilişkiler yamalı Anayasa ile düzenlenmiş kurallarla değil, kişiler arasındaki bir psikoloji ile ilgilidir. İkincisi yapısal tarafı... Bunun da başında Anayasa reformu geliyor. Cumhurbaşkanı ile aynı siyasi tercihlerle oy almış bir başbakanın varlığı, çatışmayı önler, bilakis bir güç birliği ve sinerji sağlar. Genel başkan ile başbakan ayrı isimler olmamalı. Aksi takdirde güç parçalanması olur, bunu da sistem kaldırmaz.
EN SON HABERLER
- 1 Bakan Güler, Irak Türkmen Cephesi Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf ile bir araya geldi
- 2 Milli Savunma Bakanı Güler'den Harita Genel Müdürlüğüne ziyaret
- 3 SON DAKİKA | Başkan Erdoğan: İsrail ile ticaretin durdurulması örnek teşkil edecek
- 4 Firari Erk Acarer gizli tanığı yayına aldı: Acarer 15 Temmuz için yönlendirme sorular sordu!
- 5 Diyanetten Sözcü’nün "makam aracı" haberine yalanlama
- 6 Başkan Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesinin şifresi: İşte 6 yıl arayla CHP’nin parti dilindeki değişim!
- 7 AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten 'Gazze' mesajı: Üniversitelerimizde vicdan eylemlerini ayakta tutan herkesi tebrik ediyoruz
- 8 Bakan Tekin, Diyarbakır annelerini ziyaret etti
- 9 Ünlü çete lideri Türkiye’de yakalandı
- 10 Şehit Jandarma Kıdemli Başçavuş Yaşar toprağa verildi