MİT operasyonunu paralelciler baltaladı

Diyarbakır'da yasadışı dinleme yapan paralelci polisler, MİT'in çok gizli bombacı operasyonunun önünü kesti. Polislerin zamansız baskınıyla, PKK içine sızan MİT'in haber elemanı tutuklandı, eylem için şehre gelen bombacı ise sırra kadem bastı. Paralelciler, MİT'in, "Bizim elemanımız" demesine rağmen, MİT elemanı kadının kimliğini deşifre edebilmek için ısrarla resmi yazı da talep etti. Güvenlik gerekçesiyle bu yazı gönderilemeyince, MİT elemanı 7 buçuk yıl hapis cezası aldı. Paralel polis ve yargı mensuplarının, Diyarbakır'da MİT'in operasyonlarını baltalayıp, MİT'in hedefindeki teröristlerin kaçmasına zemin hazırladığı ortaya çıktı. 2010'da yaşanan olay şöyle gelişti: Güneydoğu bölgesinde, örgütün saha sorumlularından biri, polis ve askerlere yönelik bombalı eylem yapılması talimatı verdi.

BOMBACI KAÇTI
Bu talimat üzerine örgütün kırsaldaki bombacılarından biri yaklaşık 50 kiloluk bir bomba hazırlayarak, şehirde eylem yapmak üzere harekete geçti. MİT, telsiz kestirmeleri ve telefon dinlemeleriyle bu eylemden haberdar oldu. MİT Bölge Başkanlığı'na bağlı haber elemanı olarak faaliyet yürüten ve şehir eylemlerini engellemek için PKK içine sızdırılan kadın kurye, bombacı ile irtibata geçirildi. MİT elemanı ve bombacı, telefonda buluşma yeri ve zamanını belirleyerek randevulaştı. Çok gizli tutulan MİT operasyonuyla, buluşma yerine baskın yapılacak ve bombacı ile MİT elemanı kadın birlikte yakalanacaktı. Ancak MİT'in kullandığı kadın kurye ile kırsaldaki PKK'lının telefonlarını, hiçbir yargı kararı olmadan dinleyen Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi ekipleri, MİT'ten önce operasyon yaparak kadın kuryeyi gözaltına aldı. Buluşacağı kadına ulaşamayınca durumdan şüphelenen bombacı da randevu noktasına gelmedi. Böylece örgütün bölgedeki en önemli bombacılarından biri, polisin 'operasyonu' sayesinde yakalanmaktan kıl payı kurtuldu. MİT mensubu kadın, "PKK terör örgütü üyesi olmak" suçundan özel yetkili savcılığa sevk edildi. MİT yetkilileri devreye girip operasyonun tüm detayları hakkında savcılığa bilgi verdi ve kadının örgüt içine sızdırılmış bir haber elemanı olduğunu ifade etti.

RESMİ YAZI İSTENDİ
Ancak dönemin özel yetkili savcısı Adem Özcan, "Sözlü olmaz, resmi yazı gönderin" dedi. MİT yetkilileri ise, "Dava açıldıktan sonra dosyadaki gizlilik kararı kalkıyor. Yazı ortaya çıkınca kadın ve ailesinin hayatı tehlikeye girer" dedi. Kurye kadın da ceza alma pahasına, kimliğinin kesinlikle deşifre edilmemesini istedi. "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yargılanan kadın, 7 yıl 5 ay hapisle cezalandırıldı. Savcı Özcan, MİT'ten önce davranıp operasyonu sekteye uğratan ve izinsiz yasadışı dinleme yapan emniyet görevlileri hakkında ise hiçbir işlem yapmadı. Özcan'ın adı son olarak sözde Tevhit-Selam Örgütü soruşturması kapsamında 7 bin kişinin yasadışı yöntemlerle dinlenmesiyle gündeme gelmiş ve bu olaydan sonra Çağlayan Adliyesi'ndeki görevinden alınarak HSYK kararnamesiyle Afyonkarahisar'a tayin edilmişti.