Mağdurlar zalim oldu

Aytekin Yılmaz bölücü örgüt üyeliğinden yaklaşık 9.5 yıl çeşitli cezaevlerinde kaldı. Türkiye'nin çalkantılı dönemlerinde cezaevlerinde yaşanan birçok olaya tanıklık etti. Örgütlerin iç yüzlerine infazlarına tanıklık etti. Yılmaz yıllar sonra kimsenin el atmaya cesaret edemediği örgüt içi infazları araştırarak "Yoldaşını Öldürmek" adlı kitabında yayımladı. Çarpıcı sonuçlara ulaşan Yılmaz 1990-1999 arasında bin 64 örgüt üyesinin 'parti disiplini', 'ajan', 'ihanet' gibi sebeplerle infaz edildiğini, birçoğunun suçsuz olduğu daha sonra anlaşılarak itibarlarının iade edildiğini yazdı. İnfazların 36'sının cezaevinde gerçekleştiğini vurgulayan Yılmaz bin 30'unun da cezaevi dışında infaz edildiği bilgisine ulaştı. Tanık olduğu ve kendisinde iz bırakan bazı infazlara kitabında yer verdi. Bunlardan biri Osman Tim. Üniversiteyi yarıda bırakıp 1991'de dağa çıkan, bir yıl sonra da bölge sorumlusu olarak İstanbul'a dönen Tim'in ihbar sonucu yakalanmasının ardından polis sorgusunda konuştuğu için cezaevinde örgüt tarafından tecrit edildiğini belirten Yılmaz şunları anlattı: "Yanına kimseler yanaştırılmıyor. Osman koğuşun üst katında iple boğularak öldürülmüştü. Olayı kaldığım koğuştaki örgüt sorumlusu üstlendi. Bir haini cezalandırdığı için böbürleniyordu. Partiye bağlılığını ispatlama telaşındaydı. Gardiyanlar haber verilince gelebildi. Örgütün 'İç' meselesi denilip geçildi."
'MAĞDURLAR ZALİM OLDU' "
12 Eylül'de Diyarbakır Cezaevi'nde mağdur olanlar, 90'larda Bayrampaşa Cezaevi'nde zalim oldu" diyen Yılmaz kitabında polis sorgusunda direnen Sorgul kod adlı Betül Cici'ye de yer verdi. Cici'nin, direndiği için hapishanede el üstünde tutulduğunu ancak 4 ay sonra serbest kalıp yeniden çıktığı dağda kadınları örgüte karşı kışkırtmak ve devlet ajanlığıyla suçlandığını belirten Yılmaz "Parti yönetimi Sorgul'un idam kararını Abdullah Öcalan'a 'a gönderir. İdam kararı onaylanır. Öcalan 'Ortamı bozmak isteyen bir ajan olabilir' der. Ve karar uygulanır" sözlerine yer veriyor.
TİKKO ve DHKP-C'DE DE İNFAZ
Örgüt içi infazların TİKKO ve DHKPC'de de sıkça yaşandığını belirten Yılmaz kitabında şöyle anlattı: "Bunlardan biri de Şimel Aydın isminde 17 yaşında liseli bir kız çocuğu. İşkencelere dayanamaz, konuşur. Bayrampaşa'da sorgu sürecini yazıp örgüt sorumlusuna verir. Ajanlıkla suçlanır. Baskılara dayanamaz bileğini keser. Ama sorgulama yeniden başlar ve ranza hapsine alınır. Bu kez sorgulama daha şiddetli geçer. O gün orada bulunan Ş.T 19 yıl sonra şunları anlatır: 'Bir gece çocuk çığlığı ile uyandım. Uyurken yatağından alıp götürdüler, 21 Ağustos 1994'de toplu linç edip boğdular. Ertesi gün koğuşta devrim halayı çektiler'."