'Türkiye küllerinden doğuyor'

Türkiye dün tarihi bir güne tanıklık etti. İlk kez halkın oyları ile seçilen 12'nci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görevi devraldı. Erdoğan'ın ilk durağıysa yemin töreni için milli iradenin kalbinin attığı TBMM oldu. Meclis Genel Kurulu tarihi oturumu için saat 14.00'te TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında toplandı. Çiçek, törenin akışı hakkında bilgi verdikten sonra Erdoğan'ı davet etti. Erdoğan Genel Kurul Salonu'rna Ayşenur Bahçekapılı'nın eşliğinde Başkanlık Divanı kürsüsünün arkasındaki kapıdan girdi. AK Partili milletvekilleri ve davetliler Erdoğan'ı ayakta alkışladı. MHP ve BDP'li milletvekilleri de ayağa kalktı. CHP'liler ise boykat ederek salondan ayrıldı. Çiçek, cumhurbaşkanı seçilmesine dair çerçeveli tutanağı Erdoğan'a "Milletimizin verdiği bu kararın, ülkemiz, milletimiz, devletimiz, demokrasimiz ve zatıalileriniz için hayırlı, uğurlu olmasını, Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Allah yardımcınız olsun" diyerek verdi. Bu sırada AK Parti sıralarında "amin" sesleri yükseldi. Kürsüye geçen Erdoğan yemin ederek görevine başladı. Erdoğan daha sonra Anıtkabir'e geçti.
'YENİ BİR ZAFER'
Mozoleye çelenk bırakılması ve saygı duruşunun ardından Erdoğan, Misak-ı Milli Kulesi'ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Erdoğan, deftere Atatürk'e hitaben, 10 Kasım 1938'de ölümünün ardından cumhur ile başkanı arasına mesafeler girdiğini, anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini sağladıklarını kaydederek "Bugün halkın doğrudan oylarıyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı görevine başlarken aslında bir kez daha cumhur ve başkanının devlet ve milletin muhabbetle kucaklaşmasına vesile olduğuna inanıyorum" yazdı. Erdoğan yazısında şu ifadeleri kullandı: "Siz ve tüm silah arkadaşlarınız istiklal savaşının ardından istikbal mücadelesini başlatmış, Türkiye'ye muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için büyük gayret göstermiştiniz. Sizin başlattığınız bu mücadele, 10 Ağustos tarihinde cumhurbaşkanının da halk tarafından seçilmesiyle yeni bir zaferi tecrübe etmiş oldu. Halk oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanının göreve başladığı bugün, Türkiye'nin küllerinden doğduğu, yeni Türkiye'nin inşa ve imar sürecinin güç kazandığı bir gündür. Hiç kuşkunuz olmasın ki bugün, 23 Nisan 1920'de ilk adımlarını attığınız büyük Türkiye ruhunun, özünün, hayal ve ideallerinin dirildiği gündür. Türkiye bugün, kadim medeniyet kaynaklarıyla tekrar kucaklaşmış, özüyle ve ruhuyla tekrar buluşmuş, hakimiyeti milliyeye her zamankinden çok daha fazla güç kazandırmıştır. Vazifeye başlayışımın bu ilk gününde ülkemiz, vatanımız, devletimiz ve bayrağımız için en önemlisi de aziz milletimiz için her zamankinden daha çok çalışacağıma dair milletime söz veriyorum. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi, şahsınızda tüm gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Ruhun şad olsun."
'Emanete sahip çıkacağım'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk mesajını Çankaya Köşkü'nde devir teslim töreninde verdi. Erdoğan, "Milletin emanetine sımsıkı sarılacağım. Bugün kapanan eski Türkiye dönemidir" diye konuştu
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde yapılan törenle 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den görevi devraldı. Gül ve Erdoğan burada tören için kendilerini bekleyen konuklarına birer konuşma yaptı. Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak ilk mesajını burda verdi:
EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIM: Gerek 2007 anayasa değişikliğine yüzde 69 oy değişikliği evet diyen 10 Ağustos'ta şahsıma yüzde 52 oy veren milletimin emanetine son nefesime kadar sımsıkı sarılacağımı ve sahip çıkacağımı özellikle vurgulamak istiyorum.
DAVA ARKADAŞIM: Yine bugün 11. cumhurbaşkanına, değerli dava arkadaşıma, 7 yıldır başarıyla yürüttüğü bu kutlu vazifeden dolayı şahsım, ailem, ülkem ve milletim adına özellikle şükranlarımı sunuyorum. Çok uzun bir yürüyüşte yol arkadaşları olarak... 40 yılı mütecaviz bir süre... Kolay değil. Birlikte olmanın sorumluluğu içinde eserlerle bunu taçlandırmanın geldiği bir noktadır. Çok uzun bir yürüyüşte yol arkadaşları olarak sayın Abdullah Gül'ün tecrübe ve bilgi birikiminden istifade etmek isteriz.
ESKİ TÜRKİYE DÖNEMİ KAPANDI: Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi, teknik bir değişiklikten çok aslında bir dönemin kapatılması meselesidir. Bugün kapanan dönem eski Türkiye dönemidir. Kapıları ardına kadar açılan yeni dönem ise Cumhuriyetin yeni döneminde öz ve ruhu taşıyan yeni Türkiye büyük Türkiye dönemidir. Eski Türkiye'de çeteler vesayet vardı. Siyasetin üzerinde engeller tehditler vardı. Eski Türkiye'de istikrarsızlık, şüphe ve tereddüt vardı. Adım adım ve sabırla gerçekleştirdiğimiz her bir reformla bu sorunları geride bıraktık. Bugünden itibaren Türkiye eski tartışmalarla vakit kaybetmeden kamplaşma ve kutuplaşmaya izin vermeden Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümünde 2023 hedeflerine odaklanacaktır. AB üyeliğine yürüyüşü daha kararlı devam edecek. Demokratik reformlarda hız kesmeyecek. Başta çözüm süreci olmak üzere 77 milyonun birliği ve bütünlüğü daha güçlü sağlanacak. Türkiye'nin hiçbir ülkenin topraklarında, iç işlerinde asla gözü yoktur, planı projesi yoktur.
DIŞ POLİTİKADA DEĞİŞİM YOK: Adaletsizliğin ve zulmün karşısında durmayı dış politikamızın ana ekseni olarak görüyoruz. Filistin davamıza güçlü sahip çıkmamızın nedeni ölenlerin insan olmasıdır. Suriye meselesinde 1 milyon 200 bin insana kucak açmış olmamızın sebebi onların insan olmasıdır. Dış politikamız insan ve Vicdan odaklı daha aktif devam edecektir. 91 yıldır devam eden istikbal mücadelemiz asla kesintiye uğramayacaktır.