Önceki günlerde İzmir'de başlatılan ve 11 polisin tutuklandığı casusluk ve yasa dışı dinleme operasyonu ile deşifre olan paralelci polislerin tüm marifetleri İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün hazırladığı fezleke ile ortaya döküldü.
'EL KAİDECİ' DEDİLER
Polis fezlekesine giren tespitlere göre, cemaatçi polisler, kendilerine yakın olmayan hâkim, asker, polis ve MİT mensuplarını yasadışı yollardan dinledi. Paralel çete bunları yaparken, "İran ajanlarını takip ediyoruz", "El Kaide militanlarını dinliyoruz" bahanelerine sığındı. Ancak paralel tezgah müfettişlerce gözler önüne serildi. Savcılığa teslim edilen onlarca sayfalık fezlekenin giriş bölümünde cemaat için "emniyet içine gizlenen organize yapı" ifadesi kullanıldı. Paralel çetenin, 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerini yapanlarla aynı yolu izleyerek, hedeflerindeki isimlerin kimlik bilgilerini sakladığı, sahte telefon ve İMEİ numaraları kullandığı belirlendi.
ELEŞTİRDİ, DİNLENDİ
İzmir'de paralelci polislerin neden yasadışı dinleme yaptığı da müşteki olarak ifade veren 20 yıllık polis memuru Osman Alevli'nin verdiği bilgilerle ortaya çıktı. Cemaatçi polisler tarafından El Kaide üyesi olarak dinlenen polis memuru Alevli şunları söyledi: "2010'da cemaat diye adlandırılan gruba mensup kişilerin daveti ile bazı meslektaşlarım ile birlikte yaklaşık iki buçuk ay toplantılarına gittik. Toplantılarda yaptığım eleştirel konuşmaların Gülen grubundaki yetkili kişilerin hoşuna gitmediğini öğrendim. Sonrasında da şantaj yapmak için beni dinlediklerini düşünüyorum. Beni usulsüz dinleyenlerden şikâyetçiyim."
'YOLSUZLUK BAHANESİYLE DARBE GİRİŞİMİ YAPILDI'
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Meclis Genel Kurulu'nda torba yasa tasarısının görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Elvan, 25 Aralık hükümete darbe sürecinin çok iyi anlaşılması gerektiğini belirterek yolsuzluk kılıfı altında Türkiye'ye darbe girişimi yapılmaya çalışıldığını söyledi. Muhalefete "Zamanı ve yeri geldikçe sizler de bunun farkına varacaksınız" diyen Elvan, Cumhurbaşkanlığı'na alınan uçağın, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu gün alınmış bir uçak olmadığını belirterek "Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde başlatılan bir işlemdir" dedi.
