'Mehmetçiğe taş, nankörlük'

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle TRT Genel Müdürlüğü Lokali'nde kahvaltıda bir araya geldi. Akdoğan görüşmede IŞİD ile mücadeleye ilişkin önemli mesajlar verdi:
PSİKOLOJİK HAREKATLA İTME ÇABASI:
Türkiye'nin IŞİD konusundaki tavrı belli. Burada bir belirsizlik yok. IŞİD'in terör örgütü olduğunu deklare etmiş bir hükümet var. Türkiye'yi psikolojik harekatlarla bir yere itmeye veya bir şey yaptırmaya çalışıyorlar. Bunu yapanlar da biliyor, Türkiye'nin böyle bir ilişkisinin olmadığını. Türkiye, medya manipülasyonlarıyla, psikolojik operasyonlarla harekete geçirilecek ülke değil.
TÜRKİYE ÇIKARLARI İÇİN GEREKENİ YAPAR:
Türkiye kendi çıkarları neyi gerektirirse kendi yol haritasını kendi belirler ve o çerçevede gereken adımları da atar. Kimse Türkiye'yi test eder gibi yukarıdan, 'Hadi bakalım, kendini ispatla'. Türkiye hiçbir şeyi ispatlamakla mükellef değil. Türkiye'nin tavrı bu konuda nettir.
HEP KENDİMİZE BASKI:
Biz hep kendi ülkemizin üzerine her konuda baskı kurmayı seçiyoruz. Dün muhalefet temsilcileri de bu açıklamayı yaptı. Daha önce dışarıdan birtakım bu yönde açıklamalar geldi. 'Hadi bakalım Türkiye bir adım atsın'. Sen Türkiye'ye ev ödevi verme, böyle bir yetkin mi var? Sürekli Türkiye'yi test edeceksin, sürekli Türkiye sınavdan geçecek, habire Türkiye'nin önüne ev ödevi koyacaksın
PASİFLİK ÜRETİLDİ:
Suriye'de defalarca uyarıda bulunduk, 'İş kötüye gidiyor'. Ne yaptınız peki? 'Esad giderse kimin geleceği belli değil'. Bunun arkasına sığınarak bir pasiflik üretildi
DAYANIŞMA İÇİN BİZ BASKI YAPTIK:
Terörle mücadelede dayanışma arayışı içinde olan, ortak mücadele arayışı içinde olan, hangi terör örgütü olursa olsun, Türkiye'dir. Terörle daha kapsamlı, ortak bir mücadele, bir dayanışma zemini üretilmesi için baskı yapan ülke biziz. Bu noktada da daha kapsamlı bir işbirliği geliştirilmesi gerektiği anlaşılıyor. Ama bunun yöntemi, usulü nedir? İşbirliği mutlaka olacaktır. Herkes hem fikir.
ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI:
Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu düşünceler Türkiye Cumhuriyeti devletinin düşüncesini, görüşünü yansıtır. Oradaki vurgu da teröre karşı ortak mücadele hassasiyetini yansıtmaktadır, bu işbirliğinin önemini yansıtmaktadır, Türkiye'nin buna açık olduğunu yansıtmaktadır.
FARKLI YÖNTEMLER VAR:
(Operasyona askeri destek) Kurşun sıkacak mısınız sıkmayacak mısınız başka bir şeydir, askeri olarak işin içinde olmak başka bir şeydir. Farklı yöntemlerle askeri operasyonun içinde yer alabilirsiniz. Teorik olarak söylüyorum. Bu ne olmalıdır, ne kadar olmalıdır, bunlar birtakım değerlendirmeler neticesinde verilebilecek kararlardır. Türkiye, şuraya kadar işin içinde olur veya olmaz şeklinde bir şey söylemem doğru olmaz.
REHİNELERİN KURTARILMASI:
Bir yönüyle bu askeri bir operasyon olarak da algılanabilir. Güvenlik güçleri, istihbarat birimleri işin içinde.
İnsansız hava araçlarıyla görüntüler alınıyor. Genelkurmay bir şekilde işin içinde. 'Askeri operasyon değil' dediğinizde sanki asker hiç işin içinde değilmiş gibi algılanabilir. Oysa her sürecin içinde, güvenlik birimleri varsa bu bir yönüyle askeri bir operasyon gibi de algılanabilir.
YABANCI SAVAŞÇILAR:
Dört ayda 479 şahıs şüpheli görülmüş. Bunlardan 445'iyle mülakat yapılmış. Bunların 107'si ülkeye sokulmamış. Yani yüzde 23'ü elenmiş. Bütün bu kontrollerde 6 bin kişi bloke edilmiş, bin kişi sınır dışı edilmiş. Bu konuda Türkiye elinden gelen çabayı gösteriyor ama destek görmüyor.
TEZKEREDE ÖRGÜT TANIMI GENİŞLEYEBİLİR:
Tek tezkere mi olsun, iki mi olsun, yeni bir muhteva mı olsun bu değerlendirilen bir konu. Sayın Başbakanımız muhtemelen bunun yine iki tezkere şeklinde olabileceğini söyledi. Ama belki biraz daha muhtevası yeniden ele alınabilir. Yani tek bir örgütü tanımlamak yerine farklı örgütleri de işin içine katabilecek şekilde bir muhteva kazandırılabilir. Bu çalışma şu anda daha tamamlanmadı.
SURİYE AYRI, SÜREÇ AYRI:
Kobani veya Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerin çözüm sürecinin içindeki gündem maddeleri değil. Çünkü Türkiye'nin içinde bir sorunu biz çözmeye çalışıyoruz.

HDP'YE 'GERMEYİN' MESAJI
Sınırda geçiş gerilimi sürerken HDP heyeti Başbakan yardımcıları ile bir araya geldi. Önceki gün Yalçın Akdoğan, dün Numan Kurtulmuş ile yapılan görüşmelerde hükümet kanadı HDP'lilerden, sınırda tansiyonu yükseltecek davranışlardan kaçınmalarını istedi. HDP Grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'den oluşan heyet, görüşmelerde çözüm sürecine ilişkin sekretaryanın oluşturulması, hasta tutsakların serbest bırakılması ve yol haritasının hızlı şekilde açıklanmasını istedi. HDP heyetine, Yalçın Akdoğan'ın, "Süreç işliyor. Eylül sonu itibari ile çalışmalar olgunlaşacak" dediği öğrenildi. Sınırda gerilimin tırmandırılmamasını isteyen Akdoğan, askere taş atan Aysel Tuğluk'a da şöyle tepki gösterdi: "140 bin Kürdü kabul etmişsiniz, kapınızı, gönlünüzü açmışsınız. Bir taraftan da içeride birileri habire gerilim üretiyor. Bunlar sürecin ruhuna uymuyor. Karşıdaki insanı bağrına basan Mehmetçiği siz öbür tarafta taşlayacaksınız, bu çok büyük bir nankörlüktür." Numan Kurtulmuş da HDP heyetine üç iradenin yan yana gelme mecburiyeti olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Siyasi irade bitirmeye kararlı, elinde silah olanın bunu bırakması gerekiyor. Halkın destek vermesi... Sadece silahların bırakılması yetmez, siyasetin de tehdit altında yapılmaması gerekir" dedi.
SINIRA HAVADAN AWACS'LA ABLUKA
ABD öncülüğündeki koalisyon IŞİD'e karşı havadan bombardımana devam ederken, daha önce Musul'dan önemli görüntüler aktaran yüksek çözünürlüklü gözlem uydusu Göktürk-2, şimdi de Suriye'nin kuzeyine gerçekleşen bombardımanı izliyor. Gelişmiş radarları sayesinde geniş bir alanı tarayabilen AWACS'lar da, Türk F-16 uçaklarının anlık gelişmelere göre hareket edebilmesi ve koordinasyonun daha güçlü olması için sınır hattında uçuyor. Ayrıca İHA'lar da sınırda görüntü almak için uçuyor.