Yargıtay adil hukukçularla yenilenmeli

Kamuoyu Savcı Mustafa Şahin Tanrıöver ismini ilk kez 2010'daki YARSAV toplantısında yaptığı sert çıkışla tanıdı. 2010 seçimlerinde paralel yapının HSYK ve Yargıtay'ı ele geçirmesini sert şekilde eleştiren Tanrıöver, HSYK yönetimi tarafından önce Kayseri'ye, sonra da Sincan'a sürüldü. Ancak paralel yapıyla mücadelesiniden vazgeçmedi. Biz de Tanrıöver ile Sincan'daki makam odasında, HSYK seçimlerini ve gündemi konuştuk.
17 ve 25 Aralık operasyonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
17 ve 25 Aralık hükümete darbe teşebbüsüdür. Dosyaların kapağı kaldırmadan bir sürü insan hakkında arama ve gözaltı kararı alınmıştır. Hukuksuzca, rezilce insanların hayatlarına saldırılmıştır. Hiç alakası olmayan soruşturmalar biraraya getirilmiştir. Kamuoyunun gözü önündeki bir savcı olan Zekeriya Öz, belediyede iş takibi yapıyor, istekleri yerine getirilmeyince Fatih Belediye Başkanı'nı gözaltına alıyor. Bunlar rezaletin daniskasıdır. Bir ülkenin Başbakanını dinleyip görüşme kayıtlarını tahrif ederek servis etmişlerdir. Bu rezaleti yapanlar Dubai'de tatil yapılıp tatil parasını müteahhitlere ödettiler. HSYK hiçbir işlem yapmadı. Bu HSYK'nın başında da İbrahim Okur vardı.
OKUR, YARGININ KARA KUTUSU...
HSYK'daki bu yapının sorumlusu kim?
Tamamen İbrahim Okur'dur. HSYK'ya seçilen 11 kişiyi İbrahim Okur seçmiştir. Hepsi de kibirli insanlardı. Mahkemelere, başsavcılığa, başsavcı vekilliğine hep kendi adamlarını doldurdular. Danıştay üyesinin odasına dinleme cihazı yerleştiren hakimi beraat ettirdiler.
İbrahim Okur bir tartışma programında paralel yapı ile ilgisinin olmadığını söylemişti.
İbrahim Okur, Türk yargısının kara kutusudur. Zamanında cemaat evlerinde kalmıştır. Cemaatin en üst düzeyde elemanlarından biridir. Cemaatin adliyedeki yapılanmasının başında o vardır. Kendi düşüncesine uygun kişilere yer vermiştir. Taha Akyol, İbrahim Okur'u sürekli televizyona çıkarıyor. Bunu yaparken Okur'un cemaat bağlantısını bilmediğine inanmıyorum.
Peki neden paralel yapı ile ilişkisi yokmuş gibi davranıyor?
Seçimlerden sonra büyük ihtimalle açığa alınıp yargılanacak. Birçok mazlum ve masum insanın yuvasının yıkılmasına neden olmuştur. Bu yüzden cemaatten değilmiş gibi bir görüntü veriyor. Okur'un 4 yılının faturası kokuşmuşluktur. Yargıda çöküşün sorumlusu Okur'dur. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi HSYK üyeliğine aday olmuş. 12 Ekim seçimleri İbrahim Okur'un karnesinin eline verileceği tarih olacaktır.
Yargıtay'dan HSYK'ya seçilen 3 ismi tanıyor musunuz?
3 ismin de paralel yapıya yakın olduğu söyleniyor. Bu son oyunları... Bu kaleyi kaybettiklerinde toplum bunları tamamen silecek biliyorlar.
BU GÜRUH MUTLAKA GİDECEK
Yargıtay'ın paralel yapı tarafından ele geçirilmesi kabul edilebilir bir durum mu?
Devletin önündeki alternatifler bitmez. Gerekirse HSYK'nın yapısını değiştirecek. Gerekirse Yargıtay'ı tekrar yapılandıracak. Adli yargıya göre Yargıtay'da paralel yapı çok daha güçlü. Bu devlet Danıştay'ı lağvetmiş, gerekirse Yargıtay da lağvedilir, adil, bir yerlerden emir almayan gerçek hukukçularla yeniden oluşturulur.
HSYK seçimleri öncesi oy kullanacak meslektaşlarınıza ne söylemek istersiniz?
Oyunuzu kime verirseniz verin şu an HSYK üyesi olan ve bu ülkede adaletsizliğin ve zulmün sorumlusu olan İbrahim Okur'a, Teoman Gökçek'e ve Nesibe Özer'e ve paralel yapı ile ilişkisi olduğu bilinen üyelere oy vermeyin. Bunun dışında cemaatin yeni adayı olarak lanse edilen Feridun Süzer, Ayşe Neşe Gül, Yeşim Sayıldı'ya oy vermeyin. Yargıda Birlik Platformu'na elbette yönelebilirler. Ama YBP'na oy vermek istemiyorlarsa bu güruha oy vermesinler de ne yaparlarsa yapsınlar. Bu cemaat, bu güruh mutlaka gidecek. İbrahim Okur ve ekibi mutlaka gidecek.
PARALEL YAPININ ELİNE GEÇTİ
22 Temmuz'da emniyette operasyon başladı. Yargıda bir operasyon bekliyor musunuz?
Mutlaka yargıda da operasyon yapılmalı. 25 Aralık operasyonunu yapanlar, bildiri dağıtanlar, işadamlarının tatillerine gidenler hesap vermeli.
HSYK'da ne gibi hukuksuzluklar yapıldı?
HSYK 2. Daire üyesi Nesibe Özer, kardeşi Necip Özer'i Yargıtay üyesi yaptı. HSYK üyesi Ahmet Kaya, hanımını Yargıtay üyesi seçtirdi. Bütün etik değerleri ayaklar altına aldılar. Bu HSYK tarafından Yargıtay üyeliğine seçilen ilk 160 kişilik grupta hukukla hiçbir şekilde alakası olmayan atandı. Hatta biri "Beni niye seçtiler anlamadım" diyerek şaşkınlığını dile getirmiştir.
DESTEK VERDİK, HATA ETTİK
Yargıtay'da paralel yapının büyük ölçüde etkili olduğu görülüyor. Nasıl ele geçirdiler bu önemli kurumu?
O dönemdeki otoriter zihniyete karşı İbrahim Okur ve arkadaşlarına destek verdik. Yanıldığımızı da kabul ediyorum. Yargıtay üyelikleri seçimi ile birlikte hukukla alakası olmayan kişiler girdi. Öyle kişiler seçildi ki Yargıtay'a, çıldırırsınız. Kararları yazı işlerine yazdıran ve bu yüzden infazında zorlanan durumlar yaşandı. Yargıtay maalesef büyük ölçüde paralel yapının eline geçti. Bütün sıfır düzeyin altındaki kendi adamlarını, hem de kendilerine gözü kapalı itaat edecek insanları seçtiler. Bunların önemli bir kısmı emir eri. Onlar da istenen adaylara destek verdiler.