"CHP Esad'ı korumak için IŞİD'e 'evet' dedi"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD terör örgütünün hiçbir zaman Türkiye'den destek almadığını söyledi. CHP'nin dile getirdiği "Tezkere IŞİD'e değil, rejime karşı" açıklamasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "CHP aylarca bizi IŞİD'e karşı olmamakla suçladı. Şimdi IŞİD tehdidine açıkça karşı olan bir tezkereye 'hayır' dediler. Açıkça Esad'ı muhafaza edebilmek için 'hayır' oyu verdiler" dedi. aHaber-atv ortak yayınında soruları yanıtlayan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
KADERİNİ KİMSEYE BIRAKAMAYIZ:
Hiçbir ülke Suriye'deki olayları bizim kadar etkileyebilecek kapasiteye sahip değil. En çok etkilenen ve en çok etkileyebilecek olan biziz. Suriye'nin kaderini, bizim olmadığımız koalisyonlarına bırakamayız.
CHP'DEN IŞİD'E 'EVET':
Anamuhalefet partisinin dile getirdiği 'Bu tezkere, IŞİD'e değil, rejime karşı.' Dün Kılıçdaroğlu'nu dinleyince hayretler içinde kaldım. Aylarca bizi IŞİD'e karşı olmamakla suçladı. Şimdi IŞİD tehdidine açıkça karşı olan bir tezkereye 'hayır' dediler. Açıkça Esad'ı muhafaza edebilmek için Kılıçdaroğlu 'tezkereye hayır diyelim' dedi. Büyük bir zulüm işlenirken, 'eğer Esad bu pozisyonla kalabilecekse, biz de IŞİD'e evet diyebiliriz' dedi CHP açıkça.

KOBANİ'NİN DÜŞMESİNİ İSTEMEYİZ:
HDP günlerdir bize 'Kobani'ye destek olun' diyor. Peki biz hukuk devletiyiz, nasıl destek olacağız. Elimizde yasal bir şey olması lazım. Biz onlara bütün kuzey hattını birlikte koruyun derken, onlar ikircikli bir politikayla rejimle işbirliği yaptılar ve Özgür Suriye Ordusu'na rejimle birlikte saldırdılar. Kobani'nin düşmesini istemeyiz. Oradan gelen kardeşlerimize kucağımızı açtık. Düşmemesi için de ne gerekiyorsa elimizden geleni yaparız.
HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN:
Biz oradaki Kürt kardeşlerimize sahip çıkarız ama bunun çözüm süreciyle bir irtibat kurulması tamamıyla yanlış. Suriye'deki Kürt halkına da yardım etmez bu tutum. Suriye'deki Kürt halkının da Türkmen haklının da sığınabileceği tek yer Türkiye. Türkiye'de düzen olmasa, barış olmasa Kobanili Kürtler Türkiye'ye rahatlıkla gelebilirler miydi? Türkiye'de herkesin aklını başına alması lazım.

ZULME KARŞI HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIRIZ:
Güneydoğudaki provoke edilmek istenen kardeşlerime sesleniyorum; Kobani'deki kardeşlerimizin gördüğü zulme karşı her türlü tedbiri alırız. IŞİD hiçbir zaman Türkiye'den destek almadı, ama muhalefet partilerinin hepsi 'Türkiye'yi maceraya götürüyorsunuz, Suriye'nin içine sürüklüyorsunuz' diyenler şimdi 'neden girmiyorsunuz' deme hakkına sahip değiller. CHP'nin dediği, 'rejim öldürüyorsa bırakın öldürsün.' CHP'nin adı artık IŞİD ile Esad ile anılacaktır. Suriye Türkmenleriyle, Araplarıyla, Kürtleriyle anılmayacaktır. Rejim zulmederse sessiz kalın, CHP'nin takındığı tavır bugün budur. 2.5 milyon kişi öldürse de sessiz kalın. Şimdi rejim ile bu dayanışmanın arkasında ne var. IŞİD'E karşı tedbir alın ama rejime sesiniz çıkmasın. Niye çünkü HDP ile rejim dayanışma içinde. Bizim için önce insan var, ne Türk ne de Kürt.
ÇÖZÜM SÜRECİNİ GARANTİYE ALIYOR:
Tezkere bizim ulusal güvenliğimizi ve sınırlarımızı korumak için. Mülteci akınlarına karşı gerekli tedbiri almak için. Aslında tezkere çözüm sürecini garanti altına alıyor. Çünkü bu yolla biz sınırötesindeki kardeşlerimize gerektiğinde size yardım etmeye hazırız mesajı iletiyoruz.s
NEDEN TEZKERE GÖRÜŞMESİNE KATILMADINIZ?:
Benim katılmamakla topluma verdiğim mesaj şu; Türkiye'de şu anda yarın savaşa girecekmişiz gibi olağanüstü bir durum yok. Benim katılmam çok özel bir anlam yüklerdi.

SÜLEYMAN ŞAH SPEKÜLASYONU: Süleyman Şah ile ilgili her türlü tedbir alındı, Genelkurmay Başkanımız olabilecek her türlü senaryoyu Bakanlar Kurulu'na da çıkarak anlattı. Çıkan haberler spekülatiftir. Her türlü tedbir alındı, kimsenin de böyle bir maceraya kalkışmaması gerekir. Biz cenk istemeyiz, çatışma istemeyiz ama gece ve gündüz 15 gün boyunca yaptığımız çalışmalarla Türkiye her türlü senaryoya hazırdır.
BM KARARI GEREKLİ Mİ?:
Uluslararası koalisyon için Türkiye'ye gelince, meşru müdafaa da dahil olmak üzere, ulusal güvenliğimiz gerektiğinde her türlü tedbiri alırız, bunun için de hiçbir kararı beklemeyiz. Bunu da bütün tarafların bilmesi lazım.
UÇUŞA YASAK BÖLGE ŞART:
Şimdi uçuşa yasak bölge olmazsa, gidilecek IŞİD mevzileri vurulacak, Suriye rejimi bütün o katliamı işleyen Esad bekleyecek kenarda, diğer aktörler de bekleyecek, bundan sonra müthiş bir hava bombardımanıyla Halep vurulacak. Nasıl olsa IŞİD çekildi, rejim bütün gücüyle halebi vuracak ve 2-3 milyon kişi Anadolu'ya doğru yönelecek. Uçuşa yasak bölge olduğunda insanlar rahatlayacak, kimse kaçmayacak. Havadan bombardıman olmayacak.
DEVLETTE İKİ OTORİTE OLMAZ:
HSYK'da bir mücadele var. Milletin emanetini kimseyle paylaşmam. Devlet içinde iki otorite olmaz.

AYM'NİN TİB KARARI:
Birilerinin 4 saatlik hakaret etme özgürlüğünü Anayasa Mahkemesi teminat altına alamaz.

"KÜRTLER'İN HAMİSİ TÜRKİYE"
"Eğer Kobani düştü diye Türkiye'nin hiçbir dahli, hiçbir vebalinin olmadığı, aksine PYD'nin vebalinin olduğu bir işte dönüp çözüm sürecini bitirmek gibi bir şey olursa, bunun en büyük vebali onların üzerine olur. Kürtlerin de en büyük hamisi Türkiye'dir. Kürtler bizim kardeşimizdir, ne yardım gerekiyorsa yapacağız. Ama orada bir yanlış varsa, bunun sorumlusu PYD'dir. Önemli olan biz tarihe nasıl geçeceğiz. Biz Ortadoğu haklarının dostu, hamisi, kardeşi olarak tarihe geçeceğiz."
'ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLİ PROJE'
"Çözüm süreci bizim milli projemizdir. Suriye'de Irak'ta olaylar olmasaydı da çözüm sürecine ihtiyaç vardı. Türkiye'nin Suriye ve Irak olmamasının en büyük çıtalarındandır çözüm süreci. Bakın bir halkın başı sıkıştığında yardım istediği tek yer Türkiye. Eğer Türkiye'nin yardımı olmasa sayın Barzani başını dik tutabilir miydi? Haseki'deki Kürtler başımıza bir şey gelirse nereye gideriz diye düşünüyorlar, Türkiye. Çözüm sürecinin zaafa uğratılmasını istemeyiz."
'TEZKERENİN BİR KISMINI BİZZAT BEN KALEME ALDIM'
"Tezkereyi, kelime kelime, bazı yerlerde ben bizzat kaleme aldım, virgül virgül titizlikle yazdık. Alınacak tedbirlerin bütün çerçevesini net olarak belirledik. Bizim Suriye ve Irak ile ilgili, bölgemiz olarak Türkiye'nin sınırları ile ilgili de milli bir stratejimiz vardır.