İç güvenlikte Alman modeli

Hükümet Kobani olayları bahane edilerek ortalığı savaş alanına çevirenlere karşı düğmeye bastı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, güvenlik güçlerinin şiddet içeren sokak olayları başta olmak üzere iç güvenliği tehdit eden olaylara karşı elini daha da güçlendirecek bir iç güvenlik reformu üzerinde çalıştıklarını belirterek, bu konuda Almanya örneğine öncelik verileceğini söyledi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Arınç, şunları söyledi:
AB MÜKTESEBATI ÖNEMLİ: Kanunlarda bir değişiklik yapılmasının yeterli olmayacağı, kapsamlı bir iç güvenlik reformunun hazırlanması ihtiyacı ortaya çıktı. Polise şu ana kadar verilen yetkilerin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Biz AB müktesebatına önem veriyoruz. Yasal düzenlemelerde de AB müktesebatını esas alıyoruz. Bu kez de kapsamlı iç güvenlik reformunda AB ülkesi ülkelerde bu durum nasıl karşılanmaktadır, belki Almanya örneğine öncelik vermek üzere, oradaki uygulama ve yetkileri Türkiye özeline getirmek kararı verilmiş oldu. Almanya örneğinde polisin gözaltına alma yetkisi, korunaklı yere götürme yetkisi var. Biz birçok düzenleme yaptık, niçin güvenlik güçlerimizin daha güçlü olması için bir iç güvenlik reformu yapmayalım.
YAYGIN ŞİDDET OLAYI: 6 Ekim'de HDP'nin 'sokağa çıkın' çağrısı ile başlayan olaylar sebebiyle çok acı yaşanmıştır. Bu bir yaygın şiddet olayıdır, bir terör olayıdır.
ORGANİZE VE PLANLI: Bir anda ortaya çıkıveren gayet organize, planlı, kimin nereye gideceğini, kimin hangi evde ikamet ettiğini, kimin hangi kimlikte olduğunun bilindiği bir şiddet ve terör olayıyla karşı karşıya kaldık.
EĞİT-DONAT: (Suriye'deki gelişmeler) Bu aşamada sadece eğit-donat kapsamında Türkiye tarafından önerilen bazı tesisler söz konusudur. Bunda da karar aşamasına gelinmemiştir. Batılı ülkeler Türkiye'nin geldiği noktada eğit-donat ki sayılarının binler değil birkaç yüz olacağı bir faaliyetin yapılabileceğini düşünüyorlar. Türkiye'nin haklı olduğunu kabul ediyorlar. Türkiye bunun sadece eğitim bölümünde olabilir, silah-teçhizat bölümünde olmaz. Eğitim donatımın da mutlaka Suriye halkından kişilerle yapılması yabancı unsurları içerisinde barındırmaması düşünülüyor.
İNCİRLİK'TE YENİ DURUM YOK: Terörle mücadele kapsamında yürütülen işbirliği dışında İncirlik'le ilgili yeni bir durum yok. Burada tek dikkate aldığımız konu ülkemizin ulusal çıkarlarıdır. Bu ulusal çıkarlarla örtüşebilecek her türlü çalışmayı birlikte yapabileceğimiz bilinmelidir.