90 yaşındaki Kürt aydın barış çağrısı yaptı

TARIK ZİYA EKİNCİ KİMDİR?

1925 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelen Tarık Ziya Ekinci, 1949 yılında tıp eğitimini tamamladıktan sonra önce CHP'de daha sonra Türkiye İşçi Partisi saflarında siyaset yaptı. 1965 yılında Diyarbakır'dan milletvekili seçilerek ilk kez meclis kürsüsünde Kürt sorununu Türkiye'ye anlattı. 12 Mart Muhtırasından sonra tutuklandı ve iki yıl cezaevinde kaldı. 12 Eylül döneminde 5 kez tutuklandıktan sonra Türkiye'yi terkederek Paris'e yerleşti. 1989 yılında tekrar Türkiye'ye döndü. 1994 yılında kardeşi Avukat Yusuf Ziya Ekinci faili meçhul bir cinayete kurban gitti. 1990'lı yıllarda Kürt siyasi hareketi içinde çeşitli görevler alan Ekinci, günümüzde köşe yazılarıyla tecrübesini okurları ile paylaşıyor.

90 yıllık ömrünü barışa, demokrasiye ve eşit yurttaşlığa adayan Kürt aydın Tarik Ziya Ekinci ile Kobani eylemlerinin barış sürecinde yarattığı travmayı ve yeniden patlak veren şiddet ortamından çıkış yollarını konuştuk.
Tarık Ziya Ekinci kürt siyasi hareketinin en önemli isimlerinden biri. 90 yıllık ömrünün önemli bir bölümünü Kürt meselesinin çözümü için özgürlük ve demokrasi mücadelesine ayırmış olan Ekinci, Kobani eylemleri ile çözüm sürecinin duraklamasından büyük rahatsızlık duyuyor.
Kürt sorunun ortaya çıkışı ile Kemalizmin bir ideoloji olarak Türkiye'ye hakim olması arasında doğrudan bir ilişki olduğunu düşünüyor. Türkiyeli olmaktan ve bu toprakları vatan olarak gördüğünü açıklamaktan hiçbir rahatsızlık duymadığını sık sık vurguluyor. Kimden gelirse gelsin şiddetin karşısında olan Ekinci ile sokak eylemlerinin çözüm sürecine etkisini ve kalıcı barış için neler yapılması gerektiğini konuştuk.

Kürt siyasi hareketinin her aşamasında yeraldınız. Sorunun silahlı mücadele ile çözümüne nasıl bakıyorsunuz?
Silahlı mücadele 1984 yılında başlamıştı. Ben o dönemde yurtdışındaydım. Türkiye'ye geldikten sonra açıklama yaptım. Derhal her türlü silahlı mücadelenin bırakılmasını, silahlı mücadeleye katılan unsurlarının yurtdışına çıkmasını, demokratik siyasi mücadeleye öncelik verilmesini ve demokrasi mücadelesini kazanmak için mutlaka Kürt ve Türk demokratların el ele mücadele etmesi gerektiğine ilişkin yazı yazdım.