Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, vefatının hemen ardından Atatürk'ün, herkesin farklı yorumladığı, kendi çıkarına ve ideolojisine göre şekillendirdiği bir tarihi figüre dönüştürülmek istendiğini söyledi. "Bir Atatürk vardı, çok sayıda Atatürk üretildi" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 76. yıldönümü dolayısıyla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından ATO Congresium'da düzenlenen törende şunları söyledi:
'CUMHURİYET KÖKSÜZ DEĞİLDİR'
1938'de vefatının hemen ardından Gazi Mustafa Kemal, herkesin farklı yorumladığı maalesef herkesin kendi çıkarına, kendi ideolojisine, kendi dünya görüşüne göre şekillendirdiği bir tarihi figüre dönüştürülmek istendi. Bir tek Atatürk varken tarih içinde çok sayıda Atatürk'ün üretildiğini, çok sayıda Atatürkçülük yorumları ile Gazi Mustafa Kemal'in şahsı manevisinin yıpratıldığını teessürle izledik. 1938'de vefatının ardından üretilen bir Atatürk değil, 1881'de doğan, ailesiyle, eğitimiyle, askeri ve siyasi hayatıyla, yaşam tarzı ve fikirleriyle konuşulan, öğretilen bir Atatürk, onun aziz hatırasına gösterilebilecek en güzel hürmet olacaktır. 1938 öncesine ve sonrasına ait en az 2 Atatürk figürü inşa etmek Gazi Mustafa Kemal'in manevi şahsına karşıda açık bir hürmetsizliktir.
Herkesin arzu ve beklentilerine göre bir Atatürk yoktur. Her isteyenin hayatının bir cüzünü cımbızlayarak istismar ettiği bir Atatürk de olamaz.
Ne Mustafa Kemal ne de Türkiye Cumhuriyeti köksüz değildir. Cumhuriyet aniden, tek kişinin aldığı bir kararla kurulmamış. Uzun bir sürecin neticesi olarak ortaya çıkmıştır. 29 Ekim 1923, 1071 Malazgirt Zaferimizin bir uzantısıdır. 1923, 1453'ün bir devamıdır. En nihayet 23 Nisan 1920 ve Kurtuluş Savaşımız, Cumhuriyetimize yolu açan önemli başarılardır.
NUTUK 'TA YENİ TÜRKİYE VURGUSU
1920'de TBMM'nin açılmasından itibaren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere dönemin hemen tüm idarecileri milli iradeye sürekli vurgu yapmışlardır. 1924'te Gazi Mustafa Kemal'e nereden ilham ve kuvvet aldığı sorulduğunda, "İlham ve kuvvet kaynağı milletin ta kendisidir" demiştir. Statükonun Gazi'nin adı anılarak ya da istismar edilerek muhafaza edilmek istenmesi Mustafa Kemal'in hatırasına saygısızlıktır.
"Yeni Türkiye" vurgusu ilk kez Gazi Mustafa Kemal tarafından Nutuk eserinde zikredilmiştir. Mustafa Kemal tam da bizim atfettiğimiz gibi Yeni Türkiye ile 23 Nisan 1920'de temelleri atılan Türkiye'yi kastetmiştir. 27 Mayıs'ın yeni Türkiye'si demokrasiden, milli iradeden kopan, Atatürkçülük adı altında Atatürk'ün hatırasını çiğneyen, Atatürk'ün yeni Türkiye kavramına hürmetsizlik eden bir Türkiye özlemidir. Bizim Yeni Türkiye özlemimiz ise tıpkı Gazi Mustafa Kemal'in kastettiği gibi, 23 Nisan 1920 Türkiye'si... O öz o ruh o heyecandır.
Yeni Türkiye Gazi Mustafa Kemal'in de bir istismar aracı olmaktan çıkarılıp başkomutan, meclis başkanı, cumhurbaşkanı en önemlisi de milli irade aşığı bir şahsiyet olarak anlaşılacağı bir Türkiye olacaktır. Gazi Mustafa Kemal'in statükonun, tek tipçiliğin sembolü gibi kullananlar Yeni Türkiye'de yanıldıklarını anlayacaklardır.