Son Güncelleme: Pazartesi 23.11.2015
'Bu örgüt engel gördüklerine zombi gibi saldırdı'
Paralel yapı ile mücadeleyi 2014 yılında kazanarak üniversitesine dönen Prof. İsmail Özdemir: "Aslında medyaya konuşmayı hiç düşünmüyordum. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'neden korkuyorsunuz, neden konuşmuyorsunuz' sözleri bana cesaret verdi. Kadrolaşmalarına izin vermediğimiz için zombi gibi saldırdılar, bizi canlı cenazeye döndürdüler. Bu örgüt bütün üniversitelerde ve YÖK'te çok güçlü ve şu ana kadar hiçbir adım atılmadı"
ÜNİVERSİTELERDE KORKU İMPARATORLUĞU OLUŞTURDULAR
Üniversitenizdeki paralel yapının varlığına nasıl şahit oldunuz?
Çok güçlü oldukları üniversitelerde yetiştirdikleri öğretim üyelerini başka üniversitelere ihraç ederek o üniversitelerde kadrolaşmayı başlatıyorlar. Dicle Üniversitesinden Düzce Üniversitesine gelen bir grubun, benim kliniğimdeki (kadın-doğum) kadrolaşmalarına 2010 yılı başlarında karşı çıktığım için hedef tahtası haline geldim. Düzce Üniversitesinde ilk saldırdıkları öğretim üyesi ve ilk kurban ben oldum. Bana yapılanlar tüm öğretim üyelerine gözdağı oldu, herkes sindirildi ve müthiş bir korku imparatorluğu yaratıldı.
Bu süreçte neler yaşadınız?
Anlatılacak o kadar çok şey var ki. Annem yüz felci geçirdi ve hala bir gözünü tam olarak kapatamıyor, düzgün konuşamıyor. Sudan sebeplerle sayısız soruşturma geçirirdim. Düzce Üniversitesindeki paralel yapı, mevcut rektörü istifaya zorlamak ve akademisyenleri sindirmek için milletvekili, sendika ve yerel basını çok iyi kullandı.
-Kaç soruşturma geçirdiniz?
Yirmi yıllık memuriyet hayatımda hakkımda tek soruşturma ve inceleme yoktu hatta tüm sicil notlarım ya olumlu ya da 90 ve üzeri idi. Bu örgütün kadrolaşmasına direndiğim için hedefe konuldum ve hakkımda sayısız soruşturma açıldı. İftiraları tek tek çürüttüğüm 52 adet belgeyi kanıt olarak YÖK'e sundum, oysa paralel kumpasçılar aleyhimde tek bir belge dahi gösteremediler ama yine de, YÖK bana Şubat 2012 tarihinde "istifa etmiş sayılma cezası" verdi. O kadar çok yalan dolan, çelişki ve usul hatası vardı ki çığlığımı YÖK'te duyuramadım.
Hiç unutmam, YÖK'e savunma yapmaya giderken beni savunacak avukatlık bürosu baskılar nedeniyle görevinden çekildiğini söyledi ve avukatsız savunma yapmak zorunda kaldım.
EN SON HABERLER
- 1 Bakan Fidan, Filistin Başbakanı ile görüştü
- 2 DHKP-C terör örgütü, yargı mensuplarını ölümle tehdit etti
- 3 Küçükçekmece'de su birikintisine düşen Edanur’un ölümüne ilişkin soruşturma
- 4 Gazze soykırımına dur demek için yürüdüler
- 5 Bodrum’da vatandaşlar isyan etti: MUSKİ sayesinde teyemmüm etmeyi öğrendik
- 6 İİT ve Arap Birliği Temas Grubu Riyad'da Filistin'in tanınmasını görüştü
- 7 Adıyaman'da polis merkezindeki olayda şehit olan 2 polis için tören düzenlendi
- 8 FETÖ’den sözde “Ermeni Soykırımı”na destek organizasyonu
- 9 6 ilde DEAŞ operasyonu: 38 terörist yakalandı!
- 10 Almanya'da darbe planlarken yakalanmışlardı! Yargılanmalarına yarın başlanıyor