Paralel
Yapı, aHaber'de yayımlanan Deşifre'de masaya yatırıldı. Programa, Paralel Yapı'nın eski ağabeylerinden Ahmet Sarıtaş, işadamı Ömer Hayyam Kara ve emekli polis memuru Mehmet Arif Sabaz katıldı. AK Parti Konya İl Kurucular Kurulu Üyesi Kara, 2.5 milyon lira dolandırılması üzerine başvurduğu paralel hâkim ve savcıların, dava için kendisine, basının önünde AK Parti'yi karalaması şartı koşulduğunu, kabul etmeyince de dava açılmadığını anlattı. İşte programdan satır başları:
Ömer Hayyam Kara: Amcamla iş birliği yapan mafya, beni 2.5 milyon lira dolandırdı. Ben de dava açmak istedim. Dosyama bakan savcı Duran Sümbül, bir gün benimle görüşmek istedi. Yanına gittiğimde elini masaya vurarak "AK Partili misin?" diye sordu. "Evet" dedim. "Basının önünde 17 ve 25 Aralık operasyonlarında AK Parti'nin yanlış yaptığını anlatacaksın" dedi. Bunu asla kabul etmeyeceğimi söylediğimde de davayı açmadı.
HAKSIZ TALTİF OYUNU
Mehmet Arif Sabaz: Paralel Yapı tarafından geçici olarak meslekten 4 yıl uzaklaştırıldım. Hakkımda dava açıldı ve temiz çıktım. Daha sonra Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü'nde işe başladım. Sonra Keskin İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne verdiler beni. 4 yıl açıktayken alamadığım maaşıma karşılık devlet toplu olarak 52 bin lira yatırdı. Keskin İlçe Emniyet Müdürü Necmi Terzi bana aldığım 52 bin lirayı hak etmediğimi, Paralel Yapı'nın koleji olan Kızılırmak Koleji'ne 20-25 bin lira bağışta bulunmamı istedi. Bir de bir teröristi yakalamamdan dolayı aldığım taltif ödülüne ortak olan 24 polis var. Görüntülerde görüldüğü gibi ilerde polisi vuran terörist kız bize doğru koşmaya başlıyor. Ben de o sırada dershanenin önünde birilerine yol tarif ediyorum. Herkes kenara çekilince kendimi hazırladım ve tam yanımdan geçerken üstüne atlayıp etkisiz hale getirdim. Bu olaydan dolayı bana taltif ödülü verdiler ama ben şehit polisin eşine hediye ettim. Aradan 15-20 gün geçti, bir polis arkadaş bana, 24 amir, müdür ve polis memurunun teröristi kendileri yakalamış gibi tutanak tutup taltif aldıklarını anlattı.
Ahmet Sarıtaş: Zamanında yapının kolejlerine, yurtlarına yemekleri veren firmanın sahibi bendim. Bizim ilk anlaşmalarımızda kurban işi yoktu. Daha sonradan bu kurban işleriyle alakalı sözleşme yapmaya gideceğimiz zaman tekrar fiyat tadilatı konusu olunca biz 9.5 tonluk et aldık. Normalde bu kurban etlerinin Afrika veya Türkiye'de ihtiyacı olanlar için toplanan etler olduğunu düşündüm. Bana "Sen maliyet hesapları yaparken, biz sana şöyle yardımcı olalım, bu etleri değerlendirelim" dediler. "Tamam" dediğimde "Piyasa fiyatından yüzde 10 düşük say, bu etleri al" dediler.