"Yalova'da kesilen ağaçlara sessiz kaldılar"

Başbakan Ahmet Davutoğlu dün AK Parti İl kongrelerinin startını Erzurum'dan verdi. Davutoğlu, Kazım Karabekir Spor Salonu'nda yapılan kongrede şu mesajları verdi:
YALOVA TEPKİSİ:
Kılıçdaroğlu, 'devleti biliriz biz' diyor. Memur zihniyetini bir türlü kafasından çıkarmadı. Gezi olaylarında kesilen değil taşınan ağaçlar için dünyayı ayağa kaldırmaya çalışanlar şimdi Yalova'da asırlık çınarları 180 çınarı kesen Yalova Belediye Başkanı karşısında sessiz kaldılar. Kılıçdaroğlu'ndan bir ses duydunuz mu? Bizim iktidar ümidimiz yok dediğinde vekilleri, bir ses duydunuz mu? Konuşamaz konuşursam vekil istifa eder şu gruptan birileri diye düşünür. Belediye tecrübesini İzmir'i örnek gösteriyor. Aman Kılıçdaroğlu, CHP'nin belediye tecrübesini millete anımsatma. İstanbul'da sokaklarında nasıl çöp dağlarına döndüğünü, su kesintilerini iyi bilirler. Ondan millet size oy vermiyor. Millete şunu diyorsunuz; 'bize oy vermeyin eski günlere geri dönersiniz' diyorsunuz. Oy vermek için sandığı bulamadı. İstanbul ilçelerini karıştırdı bende devlet tecrübesi var. Konya Akşehir'e gitti Kırşehir dedi. Biz halkın anladığı dille konuştuk o dille konuşmaya devam edeceğiz.
EL ÖPTÜRMEYİN TALİMATI :
(Bahçeli'nin 'devlet el etek öpmez' sözüne karşılık) Hiç merak etmeyin, kimsenin karşısında eğilmedik eğilmeyiz. Allah'ın ve milletin huzurunda hesap veririz. Devlet el öptürmez, diz çöktürmez. Milletin huzurunda diz çöker ama millete diz çöktürmez. Devlet Bey'e sesleniyorum; 'Devlet' diye kendini kastediyor herhalde. Nasıl sıra sıra vatandaşlara el öptürdüğünü biliyoruz. Devlet erkanına söylüyorum; bürokrasiye talimat olarak söylüyorum; vatandaşa el öptürmeyecek devlet memuru. Devlet diye zihninde bir şey tasavvur ediyor. Hakim olan, talimat veren, ferman veren Ankara'da oturup Türkiye'ye çeki düzen veren anlayış. Erzurum kongresinde yıkılan anlayış budur.
SÖZÜMÜZÜ DİNLEDİ:
Tunceli konuşması sonrası Devlet Bahçeli bizi ihanetle suçladı. 'İhanet sözcüğünü Ankara'da ağzına almak kolay hadi Tunceli'ye gidin söyleyin dedik', sözümüzü dinledi, teşekkür ederiz. Bir tek Tuncelili, esnafla kucaklaşamadı. Cemevine gidebildi mi, hayır. Bahçeli'ye çağrıda bulunuyorum; devam edin; Hakkari, Van, Bitlis Bingöl'e de bekliyoruz.
CHP'DEN İZİN ALDI:
Biz sadece milletten destek alır Türkiye'nin her yerine milletle buluşmaya gideriz. Nasıl Kılıçdaroğlu HDP'den izin alarak Hakkari'ye gitmişti şimdi de Bahçeli, CHP'den izin alarak Tunceli'ye gitti ama al bayrağı dalgalandıramadı.
14 DADAŞ'I HATIRLASIN:
Devleti koruyacağım diye tek parti dönemine sahip çıkıyor. Nasıl bir MHP'li tek partiye sahip çıkar. Ezanı aslından koparıp uydurma bir şekilde okuyanların döneminde Erzurum'un nasıl kan ağladığını, muhalefet etti diye biri hanım 14 Erzurumlu dadaşın nasıl idam edildiğini hatırlasın.
YÜREĞİMİZ CESUR VE GÜÇLÜ:
Bahçeli. 'Yufka yürekliler ile çetin yollar aşılmaz' demiş. Çetin yollar aşılmaz ama katı yüreklerle de gönüller kazanılmaz. Bizim yüreğimizin ne anlama geldiğini Türkmenlere sorun. Suikast ihbarına rağmen Gazze'ye Kerkük'e, Erbil'e giden biziz. Myanmar'a giden biziz. Yüreğimiz her mazlumu alacak kadar derindir, güçlüdür, cesurdur.
'TÜRK KÜRT KARDEŞTİR, AYRIM YAPAN KALLEŞTİR'
Başbakan Ahmet Davutoğlu Erzurum'dan sonra Kars'a geçerek İl Kongresi'nde konuştu. Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Davutoğlu "Güya MİT, CHP içinde bir takım faaliyetler yapıyormuş? Buna ihtiyaç var mı? CHP'nin içindeki problemleri kendine yetmez mi?" diye konuştu. HDP'ye de çağrıda bulunan Davutoğlu, "Hiç kimsenin çözüm sürecini bahane ederek Türkiye'nin huzurunu ve milletimizin kardeşliğini yok etmesine izin vermeyeceğiz. Türk, Kürt kardeştir ayrım yapan kalleştir" dedi. Davutoğlu, Kars Havalimanı'na Ebul Hasan El Harakani Hazretlerinin isminin verileceğini de açıkladı.
ANA BABALARI SIĞINMASAYDI 36 BİN BEBEK DOĞMAYACAKTI
Davutoğlu, Kars'ta STK'lara yaptığı konuşmada Suruç ziyaretini anımsatarak "Binlerce çocuk, onbinlerce bebek Türkiye'de dünyaya geldi. Suruç'ta bana verilen son rakama göre, sadece kamplarda 36 bin Suriyeli bebek doğdu. Eğer onların anaları, babaları Türkiye'ye sığınamamış olsaydı, o bebekler dünyada olmayacaktı. Böyle bir devletin herhangi bir şekilde herhangi bir şiddet, herhangi bir terör örgütüne destek vermesi mümkün mü? Suriye söz konusu olduğunda, Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimiz arasında hiçbir ayrım gözetmeyiz.