Demokrasi imtihanında hesap da var mükâfat da

Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ve Paralel Yapı'ya mesaj verirken, Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'larına yönelik operasyonu hatırlattı. Başbakan, "Gün, imtihan günüdür. Herkes yaptıklarının ve bu ülkede demokrasiye yönelik tavırlarının hesabını da görecek, demokrasi yanında yer aldığında mükafatını da görecek" dedi. Partisinin Elazığ ve Adıyaman il kongrelerine katılan Davutoğlu, şu mesajları verdi:
DARBECİ CHP: (CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu) Suriyeli kızın resmini gösteriyor bize. O Suriyeli kızı gerçekten sahipleniyorsan, Beşar Esad'a 'katil' de, 'zalim' de. Diyemez, korkar, çünkü CHP aynen Esad'ın zihniyetine sahiptir. O Arap Baas'ıdır, Bu Türk Baas'ıdır. Darbeci ihtilalci bir zihniyettir CHP. Mısır'daki darbecileri savundu. Ben 'darbecisiniz' dedim. Alındılar. Ayağa kalktılar, sanki biz geri adım atacakmışız gibi.
CHP, REDDİ MİRAS EYLESİN: Kılıçdaroğlu'na tekrar çağrıda bulunuyorum; eğer darbeci değilseniz ey Kılıçdaroğlu, çıkın '27 Mayıs yanlıştı, 27 Mayıs darbesine karşıyız' deyin. O zamanki genel başkanınız İsmet İnönü 27 Mayıs'a, 'meşru bir teşebbüstür' diye fetva vermişti neredeyse. Çıkın siz 'yanlıştı' deyin, Başbakanımız Adnan Menderes'in katledildiği 27 Mayıs'a açık tavır sergileyin. sergileyemezler. '12 Mart yanlıştı' deyin, diyemezler. Çünkü 12 Mart'ın Başbakanı Nihat Erim de CHP içinden gelen bir şahsiyetti. '28 Şubat'a yanlıştı' deyin, diyemez. O zaman ki CHP geleneğinin bir versiyonu olan DSP Meclis'teydi, Başbakan Bülent Ecevit, bütün Meclis'i, başörtülü bir milletvekili aleyhine ayağa kaldırmış, 'dışarı, dışarı' diye tempo tutmuştu. Eğer şimdi Kılıçdaroğlu ve ekibi 'darbeye karşıyız' diyorlarsa, 'o tavır yanlıştı' desinler, o tavra karşı çıksınlar. 'Dışarı, dışarı' diye tempo tutulan, sadece başörtüsü dolayısıyla tahkir edilen o hanımların bugün Meclisimize başörtülü, başı açık, arkadaşlarıyla el ele girdikleri tablo, AK Parti'nin getirdiği demokrasi tablosudur. Şimdi Kılıçdaroğlu çıksın bütün bu CHP mirasını, reddi miras eylesin.
İMTİHAN GÜNÜ: Türkiye'de demokrasinin, milli iradenin, 'Türkiye'de yeter artık söz de karar da milletindir' diyen iradenin temsilcileri olarak biz buradayız. Siz neredesiniz Kılıçdaroğlu, siz demokrasinin yanında mısınız, vesayetçilerin yanında mısınız? Açık bir şekilde söyleyin. Nitekim, sadece darbe geleneğiyle değil, post modern darbelerle, paralelci çetenin yaptığı müdahaleler üzerinden gelecek vesayetlere de sessiz kaldılar.
PARALELCİ DİLİYLE: Geçen sene MİT tır'larına, ki Haleplilere, Bayır Bucak Türkmenlerine yardım götüren TIR'lara operasyon yapıldığında Kılıçdaroğlu sessizdi. Sessiz de değildi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurumlarını dünyaya şikayet etti. Ama bakıyorsunuz şimdi, o Paralelci yapıların diliyle MİT'e saldırıyor. Aynı dille Türkiye Cumhuriyeti Devletini, hükümetimizi ve demokrasimizi tahrip etmeye çalışıyor. Gün, imtihan günüdür. Herkes, yaptıklarının ve bu ülkede demokrasiye yönelik tavırlarının hesabını da görecek, demokrasi yanında yer aldığında mükafatını da görecek.
O DOSYALARI HAZIRLAYANLAR: İsrail'in otoritesini meşru gördükten sonra Türkiye'de milli iradeyle işbaşına gelmiş bir iktidarın Başbakanı'na 'Dönemin Başbakanı' diye dosyalar hazırlayanlar varsa, işte onlar bugün de yarın da millet ve tarih önünde hesap vereceklerdir.
PARALELCİLERDEN ÖNCE KILIÇDAROĞLU: Bugün Paralel çete ile ilgili adımlar atılınca, yine onlardan önce Kılıçdaroğlu konuşuyor. Onların kültüründe vesayet var. 'Hiçbir şeyden korkmuyoruz, her şey açıklansın' diyenler, niçin bugün telaş içindeler? Neden birtakım yaygaralarla, yürütülen soruşturmayı etkilemeye çalışıyorlar?
KARŞILIKSIZ KALMAZ: Beklesinler ama şunu da bilsinler ki: Bu devletin kurumlarına sızıp, Başbakanını, Cumhurbaşkanını, devletin en mahrem toplantılarını dinleyenler, MİT Müsteşarlığı'na dönük operasyona kalkışanlar, Suriye'de mazlumlara yardıma giden TIR'ları durdurup, ülkemizi dünyaya şikayet edenler, mazlumların ahını alanlar bunların karşılıksız kalacağını düşünmesinler.