İşte pasif direniş!

Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, 6-7 Ekim olayları sırasında 85 emniyetçinin aynı anda rapor aldığını, yüzlerce personelin de izin istediğini tespit ettiklerini söyledi. Vali'nin bu açıklaması, Emniyet'teki Paralelci polislerin 'Pasif Direniş'ini gözler önüne serdi.
Sözde Kobani'ye destek için düzenlenen terörist saldırılarda 50 kişinin hayatını kaybettiği 6-7 Ekim saldırılarının ardından gündeme gelen "pasif direniş" iddialarının üzerine gidildi ve çok ilginç bilgilere ulaşıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKKlıların 6-7 Ekim saldırılarını değerlendirirken, 'Üst Akıl'ın Paralel Yapı'yı yönettiğini belirterek, Kobani provokasyonlarında paralel polislerin, "pasif direniş" yaptığını vurgulamıştı.
Emniyet'teki "Paralelci Pasif Direniş"i gözler önüne seriyor. Diyarbakır Emniyet'te olayların meydana geldiği günlerde tam 85 Emniyetçi "aynı anda" sağlık raporu, 800'e yakın personel de çeşitli "bahanelerle' izin aldı
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy söz konusu bilgileri doğruladı.
Aksoy sorularımıza cevap verirken şu ifadeleri kullandı: "O dönemde rapor alan arkadaşlarımızın sayısı fazla. Dönemin hassasiyetine bakınca bu kadar raporlu sayısı olması dikkatimizi çekti. Bu düşünceyle biz bu arkadaşları ilçelere geçici görevlere gönderdik. Haksızlık etmek istemedik ama bizde uyandırdığı ilk intiba buydu. Bu nedenle biz de karşı bir tedbir alarak bunun önünü keselim diye düşündük. Biz müdahale ettikten sonra 'gereksiz' rapor alma işlemleri azaldı! Yani mesajımız ilgili personele ulaşmış oldu."
Vali Aksoy, "Ortada hayatın normal akışına uygun olmayan bir durum var; bu kadar rapor aynı anda, aynı süreçte… Sayın Cumhurbaşkanı, 'pasif direniş'e dikkat çekmişti. Ne diyeceksiniz?" şeklindeki sorumuza cevap verirken de "Biz de ondan şüphelendik ve incelemeleri başlattık' diye konuştu.
Diyarbakır Valisi Aksoy "Bir de yüzlerce Diyarbakır Emniyet personelinin çeşitli bahanelerle izin aldıkları belirtiliyor, bu konuda bilgi verebilir misiniz?" sorumuzu ise "Bunu farklı amaçlarla yapanlar olabilir. İlgili amirleri bunları takip ediyor!" diyerek cevaplandırdı.
Vali Aksoy, "paralel yapı"nın tezgâhlarına karşı, polis teşkilatına da gerekli mesajların verilmesinde yarar olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "6-7 Ekim olaylarında Emniyet'te pasif direniş olduğuna" yönelik sözlerini hatırlatmamız üzerine, "Kendilerine farklı noktalardan da farklı bilgiler gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği doğrultuda bu konulara bakmaya devam edeceğiz. Bizim imkanlarımız Diyarbakır ölçeği ile sınırlı. Hizmetimizin aksamasına hangi sebeple olursa olsun müsaade etmeyiz" diye konuştu.
HÜDA-PAR RAPORU
Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR), sözde Kobani'ye destek için yapılan eylemler sırasında kendilerine yönelik saldırılarla ilgili raporunda vahşeti ortaya koymuştu. Raporda, 6-7 Ekim tarihlerinde PKK'nın talimatlarıyla HÜDA-PAR ve partiye yakın sivil toplum kuruluşlarına yönelik saldırılar başladığı belirtilmişti.
VANDALİZMİN DORUKLARINA ÇIKTILAR
Raporda, 28 Eylül'de Mersin Mustazaflar Cemiyeti'yle başlayan saldırıların 6 Ekim'deki gösterilerde tırmandığı vurgulanmıştı
7 Ekim'de, Diyarbakır'da faaliyet gösteren ve HÜDA-PAR'a yakınlığıyla bilinen Köy-Der'e saat 17.00 sıralarında pompalı silahlarla saldırı gerçekleştirildiği, derneğin bir süre kuşatma altında tutulduğu belirtilen raporda, dernek binasında olan parti üyesi ve Büyükşehir Belediye Meclis Adayı Turan Yavaş'ın öldürüldüğü, katliamdan kurtulmaya çalışan dernek üyelerinden Mehmet Gökguz, Riyad Güneş, Ahmet Dakak ve Yasin Börü'nün sığındıkları bir apartman dairesinde öldürüldüğü belirtilmiş, Yasin Börü'nün, cesedinin üzerinden arabayla geçilip başının taşla ezildiği de vurgulanmıştı.

HASTANEYE SALDIRDILAR

Raporda, 7 Ekim'de, Diyarbakır'daki özel bir hastaneye saldırı yapıldığı ve Cumali Güneş isimli vatandaşın uzun namlulu bir silahla açılan ateş sonucu öldürüldüğü de belirtilmişti.
Mehmet ÖZMEN - Yeni Akit