Pazartesi 26.01.2015
Son Güncelleme: Perşembe 19.11.2015

Paralel örgüt 4 yılımı çaldı

Geçtiğimiz Çarşamba günü Malatya Zirve cinayeti davasından tahliye olan İlahiyatçı Ruhi Abat: "Her şey dinlerarası diyaloğu eleştiren bir makale yazmamla başladı. Paralel medya iftira attı. Adem Yavuz Arslan bu iftiraları kitaplaştırdı.Zekeriya Öz soruşturma açtı. Ali Fuat Yılmazer rapor yazdı. Yurt Atayün ve ekibi tutukladı."

18 Nisan 2007'de Malatya Zirve Kitabevi'ne yapılan baskında biri Alman ikisi Türk üç Hristiyan boğazı kesilerek öldürüldü. Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada geniş yankı uyandıran bu cinayet 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon'a kadar uzandı. İşin içerisinde vahşi bir cinayet olduğu için kimse Zirve Davası'ndaki hukuksuzlukları dikkate almadı. Paralel yargı ile mücadelenin zirve yaptığı son bir yıl içinde bile Zirve Davası kapsamında oluşturulan mağduriyetler gazetelerin ilgisini çekmedi.
Geçtiğimiz Çarşamba günü Zirve Davası'nın 3 tutuklu sanığının tahliye olması ile birlikte bu dava yeniden Türkiye gündemine geldi. Serbest bırakılan sanıktan biri olan İlahiyatçı Ruhi Abat ile yaşadıkları hukuksuzluğu konuştuk. Suçsuz yere 4 yıl cezaevinde kalanRuhi Abat'ı hikayesi oldukça tanıdık. Her şeyin Gülen hareketinin öncülüğünde gerçekleştirilen dinlerarası diyalog faaliyetlerini eleştirmesiyle başladığını söyleyen Abat, "bana Zaman ve Taraf iftira attı. Bu iftiraları Adem Yavuz Arslan kitaplaştırdı. Zekeriya Öz fezleke hazırladı. Ali Fuat Yılmazer rapor yazdı ve Yurt Atayün tutukladı" diyor.

-Paralel yapının sizinle sorunu neydi? Neden sizi Zirve cinayeti ile ilişkilendirmek istediler.
Bir ilahiyatçı nasıl olması gerekiyorsa o şekilde davranmaya çalıştım. Allah'a yemin olsun ki bütün cemaatlere eşit mesafede oldum. Hatta 28 Şubat sürecinde saf saf ben bu Paralel yapıyı da savundum. Bunların Müslüman ve Ehl-i Kıble olduklarını düşünüyordum. Nerden bilebilirdim dış güçlerin kuklası olduklarını… 1998 yılında bir makale yazmıştım. "Dinlerarası Diyaloğun tartışma noktaları". Çok naif bir makaleydi. Bu bir ilahiyat dergisinde yayınlandı. Ordan bana taktıklarını öğrendim.


-Peki size yönelik kumpas nasıl kuruldu?
18 Nisan 2007 yılında zirve cinayeti oldu. Bu menfur cinayet olduktan sonra bir sahte ihbar e-maili yazıldı. Ergenekon operasyonlarının da başlama tarihiydi bu. Bu mail Gazeteport isimli bir internet sitesinde Sedef Şenkal Demir imzasıyla yayınlandı. Beni Zirve cinayetinde azmettirici olarak göstermişler. İsim İnönü Üniversitesi'nden Ruhi Babat olarak geçiyordu. Benim soyadım ise Abat. Ben herhalde bir isim benzerliği falan diye düşündüm. Hiç kendime konduramıyorum böyle bir suçlamayı. Ciddiye almadım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.