Giriş Tarihi: 27.01.2015 09:51 Son Güncelleme: 27.01.2015 10:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Somali dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, yargı ve emniyetteki cemaat yapılanması iddialarıyla ilgili olarak "Biz aslında iyi niyetimizin kurbanı olduk. MİT Müsteşarı'na malum operasyon yapıldığından itibaren bu işi anlamış durumdayız. Biliyorsunuz, hesapları önce MİT Müsteşarı'nı almak, sonra da beni almaktı." açıklamasında bulundu.
"HAKAN FİDAN'DAN SONRA BENİ ALACAKLARDI"
- Hrant Dink cinayetinde paralel yapının bağlantısı olduğunu düşünüyor musunuz?
Daha önce söyledim; biz aslında iyi niyetimizin kurbanı olduk. MİT Müsteşarı'na malum operasyon yapıldığından itibaren bu işi anlamış durumdayız. Biliyorsunuz, hesapları önce MİT Müsteşarı'nı almak, sonra da beni almaktı. Pennsylvania ile bu işin alakası var mı? "Yok" demek mümkün değil, işin hep içinde. Dink olayında işin nerelere ulaştığı zaten şu anda ortaya çıkıyor. Emniyetteki, istihbarattaki ayakları ortaya çıkmış vaziyette. Şimdi bunların üzerlerine hem emniyet teşkilatı hem de yargı gidiyor. Gerek Balyoz, gerek Ergenekon bunların içinde hep bunlar var. Hem yargı hem de emniyet ayağı ile var. Adam bakıyorsun, emniyette zaten her şeyi hazırlıyor, yargı kalkıp da o emniyette hazırlanan zabıtlar hakkında herhangi bir tasarrufta bulunmuyor, alıyor, tutuklamayı yapıyor, işi bitiriyor. Bu süreç böyle devam etti. 17- 25 Aralık sürecinde bu müdahale yapılmamış olsaydı iş böyle gidecekti. Darbeye karşı darbe yapılınca o iş bitmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle başkanlık sistemi ve hükümetle görüş ayrılıkları konusunda dikkat çekici değerlendirmeler yaptı: "Ben başkanlık sisteminin bu sürece güç katacağına inanıyorum. Seri karar almak, çok daha çabuk netice almayı getirecektir. Bizdeki sistemde karar süreci süratle işliyor dersek kendimizi aldatırız. Başkanlık, belediye başkanlığımdan beri savunduğum bir tezdir. Ahmet Bey için de (Başbakan Davutoğlu) savunulacak en önemli tezlerden bir tanesidir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Somali dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Biz yeni bir Irak olsun istemiyoruz. Nedir bu? Kuzey Irak... Şimdi de Kuzey Suriye doğsun! Bunu kabullenmemiz mümkün değil. Burada Türkiye olarak üzerimizdeki yükün ağır olduğunun bilincindeyim, biz buradaki duruşumuzu korumak zorundayız. Aksi takdirde Kuzey Irak'tan sonra burada da bir Kuzey Suriye... Bu oluşumlar gelecekte büyük sıkıntılara yol açacaktır" diyen Erdoğan'a sorular ve yanıtları özetle şöyle:
AYNEN IRAK'TA OLAN OLUR
Türkiye'nin Suriye politikasında uluslararası kamuoyunu harekete geçirecek bir açılım düşünülüyor mu?

Bizim Suriye'ye yönelik politikamız bellidir. Bunun üzerinde asla oynama yapmayı düşünmüyoruz. Bizim hedefimiz rejimdir. Esed rejimi ile Suriye'de bu iş devam etmez. Oradaki muhalif güçler de bunu defaatle açıkladılar. Ben Biden ile görüşmemde de söyledim, Sayın Obama ile görüşmemde de söyledim: 3 şeyin hallolması gerekiyor. Bir, 'uçuşa yasak bölge'. İki, 'güvenli bölge'. Üç, 'eğit-donat'. ABD eğit-donata geliyor, diğer ikisine yanaşmıyor. Ayrıca rejim hedefli bir harekete yanaşmıyor. Şimdi hedefinde o yokmuş. Zaten o olmadıktan sonra burada çözüm olmaz ki. Burada ne olur? Aynen Irak'ta meydana gelen olur. Biz yeni bir Irak olsun istemiyoruz. Nedir bu? Kuzey Irak... Şimdi de Kuzey Suriye doğsun! Bunu kabullenmemiz mümkün değil. Burada Türkiye olarak üzerimizdeki yükün ağır olduğunun bilincindeyim, biz buradaki duruşumuzu korumak zorundayız. Aksi takdirde Kuzey Irak'tan sonra burada da bir Kuzey Suriye... Bu oluşumlar gelecekte büyük sıkıntılara yol açacaktır.

AFRİN-KOBANİ-KAMIŞLI MANİDAR

Bir de şu boyut da var, yani Afrin, Kobani, Kamışlı, bu şeritte böyle bir düzenlemenin yapılması da manidardır. Çünkü biz onlara şunu söylüyoruz: 'Niye Halep'e yönelmiyorsunuz?' Halep'i hiç nazarı itibara almıyorlar. Sayın Obama'ya söyledim, 'Niye sizin için Kobani bu kadar stratejik?' Dedi ki, 'Eğer buradan DEAŞ galip çıkarsa o zaman diyecek ki, 'Biz koalisyon güçlerini mağlup ettik'. Orada yerleşik halk yok, 200 bin insan bizim tarafımıza geçti. Orada savaşçılar var. Dedik ki, 'Şu bombaları atmayın, yanlış yaparsınız'. Maalesef bu görüşmeyi yapmamıza rağmen, bilmiyorsunuz 3 tane C-130 ile oraya ne gerekiyorsa attılar, yarısı DEAŞ'ın eline geçti. DEAŞ'ı kim besliyor o zaman? Iraklılarla konuştuğumuzda, Bunların Musul'da eline geçenler yeni silahlar, bunlar konvansiyonel silahlar, ağır silahlar, basit silahlar değil. Şimdi burada da benzer gelişmeyi görüyoruz, bu gelecekte sıkıntı doğurabilir, Halep bizim için ciddi önem arz ediyor. Rejim Halep'i bombalıyor. Halep'te 1 milyon 200 bin insan, tarih var, kültür var, medeniyet var. Gerçekten çok büyük bir tahribat. Temenni ediyorum ki Amerikalılar görüşlerini yeniden gözden geçireceklerdir. Ve işin doğru olanı bulunacaktır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.