Son Güncelleme: Cuma 06.02.2015 10:57
Bank Asya'ya cevşen okunur mu
TMSF'nin Bank Asya'ya el koymasından sonra Peygemberimizi kamyonete bindiren zihniyet cevşenlerle bankayı 'kurtarmaya' çalışıyor.
Paralel Yapı'nın dini duyguları çıkarlarına alet etmesine tepki gösteren iki kadın köşe yazarı Star gazetesinden Sibel Eraslan ve Yenişafak gazetesinden de Özlem Albayrak Bank Asya'ya cevşen okumasını köşelerine taşıdı.
BBDK'nın bankacılık kuralları gereği yüzde 693'ünü TMSF'ye devrettiği Bank Asya için cevşen okuyan cemaat üyelerin,n seçilmiş hükümete, devlet bankasına saldırıldığında kimsenin eline cevşen almadığı tüm kamuoyunun hafızalarındadır.
İşte Özlem Albayrak'ın Cevşenle direnmek! isimli yazısı;
Ancak, cemaatin kalabalıkları; Ali Bulaç'ın deyimiyle sosyolojisi, her sokağa indiğinde, hem gerekçeleri, hem de ortak davranış biçimleriyle izleyenleri meraka ve şaşkınlığa sevkediyor. Hükümeti düşürmeye kalkıştıkları, yasadışı dinlemeler ve şantaj-montaj işleriyle uğraştıkları suçlamasıyla içeri atılan polis şeflerine gösterdikleri derin rikkatleriyle, Tahşiyecilere kumpas kurma iddiasıyla gözaltına alınanlara destek atışlarıyla ve son olarak TMSF'nin Bank Asya'ya el koymasının ardından ellerindeki Kur'an ve cevşenle bankalarının önüne dökülmeleriyle... Aynı grubun Halkbank'a düzenlenen ve sadece milli serveti değil, Türkiye'nin uluslararası itibarını da hedef alan polis operasyonunda ellerine geçirdikleri cevşenlerle sokaklara fırladığını görmemiştik oysa...
Bu manzaraya o klasik açıklama getirilebilir; dini ya da seküler cemaatlerin; çağımızın güvenlik ihtiyacındaki yalnız bireyinin sığındığı birer mutluluk barınakları olduğundan, bir grup terapisi işlevi gördüklerinden sözedilebilir. Post-modern dönemdeki yeni tür kabilecilikten de bahsedilebilir elbette. Bu tezler durumu kısmen açıklar.
Ama yine de hiçbir açıklama, ahiret-dünya dengesini kurma amacındaki inanmış bir Müslüman için irabda mahalli olmaması gereken bir konuda, bir banka önünde cevşen okumak şeklinde tezahür eden grotesk manzarayı rasyonelleştiremiyor.
BİR BANKADAN BİR DAVA ÇIKARSA
Kastettiğim; dini jargon ya da görüntünün, hükümet düşürmek gibi, espiyonaj faaliyetlerine girişmek gibi, memleketin yönetici elitine demokrasi akılları vermek gibi son derece dünyevi dertleri olanların pozisyonlarını meşrulaştırmaya muktedir olamayacağı gerçeği. Böyle yapıldığında ortaya gülünsün mü ağlansın mı bilinemeyecek derecede traji-komik ve grotesk manzaralar çıkar. Banka önünde Kur'an okumak gibi. Kaldı ki, meşru olan, meşrulaştırılmaya ihtiyaç duymaz.Fethullah Gülen'in bağlıları, artık geleneksel cemaatçiler değiller, "ne olursa olsun ortaya çıkmamak" olarak bildiğimiz geleneklerini korumuyorlar; çünkü davalarını -bir bankadan bir dava çıkarılabilirse elbette- meşrulaştırma ihtiyacı duyuyorlar. Bu meşrulaştırımı da ellerinde cevşenle kendilerini ve eylemlerini dini çerçeve içine alarak yapıyorlar. Erdoğan'ın, kaynağını rasyonel temellere dayalı halkoyundan alan meşruiyetine karşı, dini gösterenlerden meşruiyet devşirmeye çalışıyorlar. Çünkü, bu ülkede seçimin meşruiyetiyle yarışabilecek tek kaynağın dini temelli meşruiyet olduğuna eminler. Modern kıstaslara göre irrasyonel sayılandan medet umuyorlar, çünkü rasyonel ve nesnel meşruiyet kaynağının Erdoğan ve hükümette olduğunu biliyorlar. Bunu söylerken yeryüzünün büyüklü küçüklü rasyonaliteler toplamından ibaret bir yer olduğunu söylemek istemiyorum, sözgelimi ahirete iman etmek, pozitivist ilkelerle kanıtlanabilir, nesnelleştirilebilir bir inanç sayılmaz.
EN SON HABERLER
- 1 İstanbul’da 'Mahzen-37' operasyonları: 14 gözaltı
- 2 İliç'te maden sahasında toprak altında kalan 2 işçiye daha ulaşıldı
- 3 SON DAKİKA | MSB duyurdu! 1 askerimiz şehit oldu
- 4 "Garson" çözüldü operasyonlar başladı! İzmir'de 37 ihraç emniyet mensubuna operasyon
- 5 Başkan Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesinin şifresi: İşte 6 yıl arayla CHP’nin parti dilindeki değişim!
- 6 SON DAKİKA | Başkan Erdoğan: İsrail ile ticaretin durdurulması örnek teşkil edecek
- 7 CHP’li başkan, kadın işçiyi çaresiz bıraktı
- 8 Türkiye’nin ihtiyacı siyasette yumuşama
- 9 Türkiye demokrasisi için kilometre taşı oldu
- 10 Türk öğrenciler Filistin için tek ses tek yürek