'Yönetme' anahtarı millete devredilmeli

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldiği sohbet toplantısında başta başkanlık sistemi olmak üzere önemli mesajlar verdi. Kurtulmuş şunları söyledi:
BAŞKANLIK SİSTEMİ:
Başkanlık sisteminin kişiler üzerinden tartışılması doğru değil, bu bir sistem meselesidir. Siyasal sistemde dört alanın güçlendirilmesi lazım. 1-Meclis. 2- Milletvekilleri. 3- Yürütme. 4- Sivil toplum. Başkanlık denilince, sanki Tayyip Bey istiyormuş gibi anlaşılıyor. Erdoğan çevreden değil, merkezden gelen biri olsaydı başkanlık sistemi bu kadar tartışılmayacaktı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın görüşlerini bilen biri olarak söylüyorum; Tayyip Erdoğan bunu kendi siyasi istikbaliyle ilgili bir konu olarak görmüyor. Zaten kişiler üzerinden sistem tartışması yapılmaz. Türkiye, kişiler üzerinden sistem tartışmasının bedelini geçmişte ödedi.
DEVLET MİLLETİN EMRİNDE OLMALI:
Anayasa ideolojik devlet üzerinde inşa edildiği için parçalanmış güçler üzerine kurulu ve öyle güçlü bir cumhurbaşkanı inşa edilmiş ki her şey yapılabilir. Güçler çatışması üzerine kurulan bir yönetim sistemi ve onun üzerinde devlet adına milleti denetleyen bir Cumhurbaşkanı inşa edilmiş. Bu sistem değişmeli.
PARALEL YAPI VE DEVLETİ ELE GEÇİRME:
Şahıslar ve partiler üstü yönetimde birliği sağlayacak bir model kurulmalı. Aksi durumda, devleti ele geçirme mücadelesi hiç bitmez. Mevcut sistemde devlet, ele geçirilmesi gereken bir mekanizmaya dönüşüyor. Bugün bu paralel yapı, yarın başka bir yapı çıkar. 10-12 yılda vesayetle mücadele edildi. Egemenlerin elinden milleti yönetme anahtarı alındı bunu millete de devredilmesi lazım. Ama bu arada vesayetçilerde bize tekrar düşer mi diye bekliyor. Onun için anahtar millete devredilmedi.
OSMANLI'DAKİ SİSTEM:
ABD'nin Osmanlı'dan aldığı Ganayim sistemini de tartışmamız lazım. Bürokratlar seçilenlerle gelip gitmeli. Buna, Ganayim sistemi diyoruz.
BARAJ:
Önümüzdeki süreçte, yüzde 10 barajı düşürülecektir, Türkiye'nin geleceği, istikameti bu yöndedir.
HDP VE SEÇİM:
HDP'nin Meclis'te olması hem çözüm sürecinin hem Türkiye'nin normalleşmesi açısından önemlidir. Yüzde 10 barajının HDP'yi daha çok Türkiye partisi olmaya zorlayacağına inanıyorum. Çözüm süreci bir partinin tekelinde değildir. Milletindir. Millet, "bu işi çözün" talimatını vermiştir. HDP, parlamento dışında da olsa bu talimata uyar.
SİLAHLARA VEDA:
Silahlı mücadele döneminin geride kaldığını, Nevruz'da deklare edileceğini umuyorum.
İNŞA-İHYA-İKNA:
Demokraside meşruiyetin kaynağı sandıktır. Önümüzdeki dönem için "Yeni Türkiye'nin inşası, medeniyetimizin ihyası, öteki hissedenin iknası" diyoruz. Öyle bir Türkiye olmalı ki kimliği, inancı, görüşü ne olursa olsun herkesin kendisi anayasa içinde sözde değil özde vatandaş hissettiği bir Türkiye. Risk olarak söylüyorum -aksi taktirde- Türkiye 1970'lere dönebilir.
MUHALEFET SORUNU:
CHP, iktidara gelmemek için elinden geleni yapıyor. Türkiye'de iktidar zaafından ziyade muhalefet hatta ana muhalefet boşluğu söz konusu.
'BANK ASYA KARARI SİYASİ DEĞİL TEKNİK'
Numan Kurtulmuş, Bank Asya'da yönetime el konulması ile ilgili soru üzerine şu değerlendirmede bulundu: "Siyasi bir karar değildir. Ekonomi ile ilgilidir. TMSF, Bank Asya'dan ortaklık yapısıyla ilgili bilgi istemiş, verilmemiştir. Teknik bir meseledir."