Son Güncelleme: Çarşamba 11.02.2015 21:45
Davutoğlu'ndan önemli açıklamalar
"Sayın Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığı seçiminde kullandığı dil doğru dildi. Ben, kendisine de o dil dolayısıyla beni ziyarete geldiğinde tebriklerimi ilettim. 'Bu dili sürdürün' demiştim ama Kobani'de kullandığı dil, bir şiddet diliydi, tahrik diliydi. Eğer o olmamış olsaydı muhtemelen bugün geldiğimiz noktaya Ekim ayının sonlarında gelmiş olurduk ve şu anda da çok daha ileri aşamada olabilirdik"
Davutoğlu, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. En öncelikli konularından birinin Çözüm Süreci olduğunu belirten Davutoğlu, sürecin toplumsal birlik ve toplumu geleceğe hazırlamak bakımından büyük önem taşıdığını söyledi.
Toplumsal birliğin zemininin kuvvetlenmesi ve demokratik alanın güçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Davutoğlu, "Çözüm Süreci ile bir taraftan kültürel sosyal dokuyu pekiştirmeyi düşünürken diğer taraftan da Türkiye'de şiddet dilinin, şiddet kültürünün silahlar ve terör üzerinden konuşarak bir sonuç elde edilmeye dayalı anlayışın tümüyle bütün bu süreçlerin dışına itilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani demokratik siyasetin gereği yapılmalı" diye konuştu.
Çözüm Süreci'nde herkesin görüşünü ifade edebilmesi gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Ama kimse de kendi siyasi düşüncesini şiddet kullanarak empoze etmeye kalkmamalı" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, 2013 Nevruz'unda ivme kazanan Çözüm Süreci'nin iyiliği veya özgünlüğünün tamamıyla yerli ve bu ülkenin aktörleri arasında yürütülen müzakere, görüşme ve istişarelerle yürütülmesinden kaynaklandığını anlattı. Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Çok önemli bir aşamadayken, tüm silahlı unsurların yurtdışına çıkması beklenirken Gezi provokasyonu oldu. Daha sonra yine birçok provokasyonlarla karşılaşıldı. Yani Çözüm Süreci'nin olmasını isteyen kadar olmaması için çaba sarf eden taraflar da var. Hem içeride hem dışarıda. Olmasını isteyen taraf, ben şimdi bütün Anadolu'yu geziyorum, Diyarbakır'da sıradan sokaktaki bir vatandaşımız, İzmir'deki ile aslında aynı hissi taşıyor. Kongrelerde de bunu görüyorum. Toplumsal destek çok kuvvetli. Yaptığımız bütün anketlerde Çözüm Süreci'ne destek de var, başarılması halinde çok önemli bir aşamanın geçileceğine dair güçlü bir inanç da var. Dolayısıyla bu konuda hiç tereddüt yok, toplumsal destek çok güçlü. İki yıldır çok ciddi bir çatışma ortamı, yani 'Anneler ağlamasın' dediğimiz şekilde, yüreklere ateş düşmeyen bir dönem yaşanmış olması önemli, yaklaşık iki yıla yakın. Tabii zor süreçler geçti."
EN SON HABERLER
- 1 Muşlu aileler, DEM Parti önündeki "evlat nöbeti"ni sürdürüyor
- 2 Sahte alışveriş siteleriyle 3 milyonluk vurgun yapan çete çökertildi
- 3 İmamoğlu ve Özel TSK’ya iftira atan Şebnem Korur Fincancı’yla aynı karede
- 4 Beykoz açıklarında radar füzesi bulundu... Başsavcılık patlayıcı maddeye soruşturma başlattı
- 5 Diyarbakır ve Mardin’den sonra bu kez Batman’da bayrak skandalı
- 6 Taksim’e izinsiz yürümek isteyen gruplara müdahale… Şişli’de 32 gözaltı var…
- 7 Yenidoğan vurgununda 14 tutuklama
- 8 İstanbul’da 1 Mayıs tedbirleri… 42 bin polis görev başında: İşte kapatılan yollar ve metro hatları!
- 9 Ünsüz ve Ünlü Harfler Tablosu - Türkçe Sesli ve Sessiz Harfler Nelerdir, Kaç Tanedir?
- 10 Türkiye'nin konuştuğu Cem Garipoğlu davasında flaş gelişme! SABAH otopsi fotoğraflarına ulaştı