"HERKESİN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMASI LAZIM"
Davutoğlu, Çözüm Süreci'ne en kritik darbe olabilecek gelişmelerin 6-7 Ekim olayları sebebiyle yaşandığını vurgulayarak "Tekrar bir şiddet ve terör estirerek bütün bu süreci bir anlamda ta en başına döndürecek, sıfırlayacak birkaç günlük stresli dönem yaşandı. Biz, hükümet kanadı olarak 2013 Nevruz'unda, Mart'ında neredeysek şimdi aynı yerdeyiz, ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm Süreci Kurulu'nu 15 günde bir topladıklarını aktaran Davutoğlu, Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda olağanüstü hamleler yaptıklarını bildirdi. Kamu düzeninin olmadığı hiçbir yerde çözüm veya herhangi bir konunun ele alınamayacağını dile getiren Davutoğlu, Çözüm Süreci'ne destek veren bütün aktörlerin toplumsal tabanının güçlendirilmesi gerektiğini de vurguladı. Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Son günlerde bu anlamda ciddi bir ivme var. Ümit ederiz önümüzdeki günlerde bunun kıymeti doğru anlaşılır. Tabii biz, hükümet olarak zaten kurulları işleterek irademizin gücünü ortaya koyuyoruz. Bizim tarafta açık söylemek gerek, çok güçlü bir irade var. Muhataplarımız anlamında toplumun bütün kesimlerini muhatap görüyoruz. Burada herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Herkes üzerine düşeni yapmalı derken kastettiğimiz temel husus da kimsenin tek taraflı açıklamalarla, emrivakilerle ya da 'şu süreç şöyle işleyecek, yok bu olmazsa olmaz' olmazsa olmaz şartlı refleksle yürümemesi lazım. Çözüm Süreci her şeyden önce terör, şiddet ve silahlı bir mücadele yönteminin terk edilmesi anlamına gelir. Demokratik siyaset içinde her şey konuşulur. Herkes özgürce konuşabilir ama bunun öncelikli olarak atılması gereken adımı Türkiye'de silahlı mücadeleyi kendilerince öngören tarafın kesinlikle bu yöntemi terk ettiklerini ifade etmeleridir."