Suç şebekesi hala operasyon yapmaya çalışıyor!

Hatay ve Adana'da MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin dönemin adli yetkililerine yönelik HSYK müfettişliğinin soruşturmasında ilk tutuklama haberi geçtiğimiz gün Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden geldi. Casusluk, darbe girişimi ve terör örgütü üyeliğiyle suçlanan eski Adana Başsavcısı Süleyman Karaca, eski Adana Başsavcıvekili Ahmet Karaca, eski Özel Yetkili Savcılar Özcan Şişman ve dönemin Adana Jandarma Komutanı Özkan Çokay soruşturma kapsamında tutuklandı.
ADLİYEDE KELEPÇE GERGİNLİĞİ
Mahkemenin tutuklama kararını tebliğ etmesinin ardından şüpheliler cezaevine gönderilmeden adliyede polis ile şüpheli avukatları ve şüphelilere destek vermek için adliyeye gelen savcılar arasında "kelepçe" gerginliği yaşandı. Polisin, mahkeme tarafından tutuklanan savcılara kelepçe takmaması için yoğun gayret gösteren şüpheli yakınları Tarsus İlçe Emniyet Müdürü Haydar Çelik'in üzerine yürüdü.
ZEKERİYA ÖZ'DEN TEHDİT
Sosyal medyada da paralel yapıyla bağlantılı hesaplar Emniyet Müdürü Çelik'e yönelik tehdit ve hakaret dolu mesajlar paylaştı. 17 Aralık darbe girişiminin organizatörü olan dönemin Başsavcıvekili Zekeriya Öz, "Utanmadan savcılara kelepçe takmaya çalışan emniyet müdürü yarın sende o savcıların eline düşeceksin merak etme" şeklinde bir paylaşımda bulunarak görevini yapmaya çalışan Emniyet Müdürünü tehdit etti. Paralel yapıya yakın Samanyolu Haber Televizyonu da olayı "Savcılara Kelepçe Takmak İstediler" başlığıyla duyurdu.
TEHDİTLERE ALIŞKINIM PAPUÇ BIRAKMAM
Özel Harekat kökenli olan ve 6-7 Ekim'deki Kobani olaylarında terörsitler tarafından vurulan Emniyet Müdürü Haydar Çelik, "tehditlere alışkınım. Meslek hayatım boyunca birçok örgüt tarafından tehdit edildim. Ancak hiçbirine papuç bırakmadım. Emniyet mensubu olmanın gereğini yaptım. Şimdi de tehdit sırasına paralelciler girdi" dedi.
DESTEK İÇİN GELEN SAVCILAR SANKİ İŞBİRLİKÇİ GİBİYDİLER
Tehditlerin sosyal medyada başlamadığını anlatan Çelik, "Şüphelilere destek için gelen ve hakim-savcı olduklarını söyleyen bazı kişiler tarafından tehdit edilmeye başlandım. 'Bu günler geçecek ve sanık sandalyesine sizi oturtacağız' dediler. Bu kişiler hakim savcı olarak orada değillerdi. Şüphelilerin işbirlikçisi gibi davranıyorlardı" diye konuştu.
TEHDİTLERİNDEN KORKMUYORUM
Tarsus Emniyeti'ne bağlı polislerin tutuklu da olsa herkese nezaket sınırları içinde davrandıklarını vurgulayan Haydar Çelik, şunları söyledi: "Tutuklama kararı çıktıktan sonra şüphelilerin yanlarına giderek kollarına girip öyle gideceğimizi söyledim. Ancak buna şiddetle karşı çıktılar. Eğer karşı çıkarlarsa kelepçe takacağımızı söyledik. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanan şüphelilerden bahsediyoruz. Hem teamül hem de güvenlik gereği bunu yapmamız gerekiyor. Mahkeme karar verdikten sonra savcı, hakim, komutan kimliğini göremeyiz. Bu kibir neden? Mahkeme hakkınızda tutuklama kararı vermiş ve cezaevine gidiyorsunuz. Biz de görevimizi yapmak zorundayız. Eğer tehditleri dolu çıkarsa ve dedikleri gibi bizi yargılamayı başarırlarsa görevimizi yaptığımız için mi bizi cezaevine atarlar? Tehditlerden korkmuyorum. Kimseye haksızlık etmedik, kul hakkı yemedik."
Cihat Arpacık/Yeni Şafak