TÜBİTAK gemisinde de 'Paralel kadrolaşma

Terörle Mücadele Şubesi'nin, Fethullahçı Terör Örügütü / Paralal Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında TÜBİTAK'ta düzenlediği operasyonun perde arkasındaki önemli ayrıntılara ulaşıldı. Örgütün, Marmara araştırma gemisini özellikle hedef aldığı, buraya kendi mensuplarını yerleştirdiği belirlendi. Paralel örgütün merkez üssü haline getirilen TÜBİTAK'ın eski çalışanlarına yönelik, geçen hafta 11 ilde "Görevi kötüye kullanmak, örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak, devleti zarara uğratmak, kamu malına zarar vermek" suçlamasıyla operasyon gerçekleştirildi. Aralarında, tutuklu bulunan eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile eski Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Murat Aydın'ın da bulunduğu 28 şüpheliden 14'ü yakalanmış, 5 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.


KAZALARI SUMENALTI ETTİLER
"FETÖ/PDY" ana soruşturması kapsamında yapılan operasyonun soruşturma dosyasına giren bilgiler arasında örgütün, TÜBİTAK bünyesinde en üst teknolojiyle donatılan Marmara araştırma gemisini ele geçirmek için izlediği yöntemler bir bir ortaya konuldu. Örgüt tarafından görevlendirilen "Bedirhan, Hamza, Yusuf, Rasim ve Tarık" kod isimli imamların, geminin yapım aşamasında harekete geçtiği ve gemide çalışacak personeli Tuzla'da bulunan Barbaros Gemiciler Derneği'nde yaptıkları toplantılarda kararlaştırdıkları saptandı. Geminin TÜBİTAK'a teslim edilmeden önce ilan yolu ile personel alımı yapılacağının açıklanması üzerine örgüt tarafından seçilen kaptan, tayfa gibi örgüt üyeleri başvuru yapmaları için yönlendirildi. Sonraki aşamada yapılan sınav ve mülakatlarda ise imamların devreye girerek kendi mensuplarını mülakata tabi tutmadan gemi kadrosuna yerleştirdikleri belirtildi. Kritik araştırmalarda kullanılacak gemiye alınan tecrübesiz personelin birçok kez kaza yaptığı da raporlarla tespit edildi. Ancak bunlar Paralel unsurlar tarafından "çok basit hasar" şeklinde sumenaltı edildi. Geminin tecrübesiz ekibinin birçok seferde "Rota İhlali"nden ihtar aldığı kayıtlara geçirildi. 17- 25 Aralık'tan sonra ise imamlar yönetiminde yapılan toplantılarda örgüt üyelerine hükümetin çok uzun ömrünün kalmadığı, sabırlı olmaları ve tedbir kurallarına sonuna kadar uyulması talimatı verildiği kaydedildi. Bu süreçten sonra iş akitlerine son verilen örgüt yöneticilerinin kurumdan ayrılırken kalan örgüt üyelerine, "Fethullah Gülen Hocaefendi TÜBİTAK'a çok önem veriyor. Moralinizi iyi tutun, biz daha da silahlanacağız, daha da güçlü bir şekilde geri döneceğiz" gibi telkinlerde bulundukları belirlendi.