Başbakan Davutoğlu'ndan muhteşem final

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim mitingleri kapsamında 81 vilayete gittiklerini belirterek, "Ülkenin her yerine gidemeyenler ülke birliğini koruyabilir mi? Milletin her ferdine hitap edemeyenler milleti koruyabilir mi? Temsil edebilir mi? İşte yarınki seçim bu seçimdir. Milletin birliği ile milleti şu veya bu şekilde etnik ve mezhebi temelde bölmek isteyenler arasındaki seçimdir" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, partisinin Şehir Meydanı'ndaki mitinginde hemşehrilerine hitap etti. Konuşmasına kentin manevi değerlerini selamlayarak başlayan Başbakan Davutoğlu, ilçeleri sayarak selamlarını iletti.

Davutoğlu, son mitingini bu ilde yaptığını belirterek, yağmur yağsa güneş de doğsa partililerin meydanları aşkla doldurduğunu söyledi.
"Bir seferden bir zafere yürüyoruz" diyen Davutoğlu, seferi Konya'da başlattığını hatırlattı. Partisinin Erzurum'daki ilk mitinginden önce Konya'ya geldiğini belirten Davutoğlu, "Bütün bu seferden, 81 vilayeti dolaştıktan sonra tekrar Konya'nın huzurundayım. İrfan, hikmet, merhamet, hoşgörü şefkat diyarındayım" diye konuştu.

Alandakilerin sloganlarına "Konya'nın başbakanı olmak çok güzel ama en güzeli Konyalı olmak. Nasıl bir haletiruhiyedeyim biliyor musunuz? Kelamıkadim'i bitirip Hatim duasında büyük bir huzur duyarsınız ya bütün Kelamıkadim'i bitirip burada da biz vatanı dolaşıp hatmini Konya'da yapıyoruz. Mübarek olsun" karşılığını verdi.

Davutoğlu, AK Parti siyasetinin farkını ortaya koyacaklarını belirterek, şöyle devam etti:
"81 vilayette 110 miting yaparak buraya geldik. Gitmeden, yola çıkmadan önce Hazreti Mevlana'nın huzuruna vardığımda manen ona dedim ki içimden geçirerek dedim ki 'Ya Mevlana bu topraklara ektiğiniz manevi tohumun, kardeşlerini ziyarete gidiyorum. Senin kardeşlerini, Kars'ta Harakani Hazretlerini, Doğubayazıt'ta Ahmedi Hani'yi, Bursa'da Emir Sultan'ı, Hacıbektaş-ı Veli'yi Nevşehir'de, Kırşehir'de Ahi Evran'ı, Kayseri'de Seyyid Burhanettin'i, Davud-u Kayseri'yi, Şeyh Edebali'yi, İstanbul'da Ebu Eyyub el-Ensari'yi, huzurunda dedim ki bunların bir kısmı Türkçe konuştular, yazdılar, davette bulundular. Bir kısmı Kürtçe konuştular, bir kısmı Arapça, bir kısmı Farsça konuştular ama esas dil, tevhid dilini, vahdet dilini konuştular."
Alandakilere "Hazreti Mevlana'nın şefkatini, merhametini bu topraklarda daimi kılacak mıyız. Hangi dilde olursa olsun Yunus Emre'nin güzel Türkçesi ile Fegiye Teyran'ın güzel Kürtçesi ile Ezanı Muhammedi'nin güzel Arapçasıyla tevhid çağrısında bulunacak mıyız" diye soran Davutoğlu, "Evet" yanıtını alması üzerine bunun için 81 şehre gittiğini söyledi.

Başta en yakın arkadaşlarının "Çok zor, süre kısa, günde 5-10 miting yapmanız gerekir" dediğini aktaran Davutoğlu, "Dedim ki bir insanda aşk varsa vakti bereketlendirecek olan Allah'tır, feyiz verecek olan Allah'tır" ifadesini kullandı.

Alandakilere "Şahit olur musunuz, biz vatanın her köşesine gittik mi? Kardeşlik dedik mi? Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Boşnak, Gürcü herkes kardeştir dedik mi? Şahit misin Konya" diye soran Davutoğlu'na alandakiler bir ağızdan "Evet" karşılığını verdi.
Başbakan Davutoğlu, 81 kente bunun için gittiklerini belirterek, "Dedik ki bizim dergahımız ümitsizler dergahı değildir. Ne olursan ol gel. Hangi dili, hangi lehçeyi konuşursan konuş, hangi bölgeden olursan ol gel. Bizim dergahımız birlik dergahı dedik. Şahit misin" diye sordu.
Seçim kampanyası kapsamında her yerde aynı dili kullandıklarını ifade eden Davutoğlu, "Konya'da ne söylediysem, Diyarbakır'da, İzmir'de aynı şeyi söyledim" dedi. Davutoğlu, hem göründükleri gibi olduklarını hem de oldukları gibi göründüklerini kaydetti.

-"ALLAH AŞKINA BİZİM DIŞIMIZDA 81 VİLAYETE GİDEN OLDU MU?"
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bizim dışımızda 81 vilayete giden oldu mu? CHP Genel Başkanı, cumhuriyetçilikten bahseder ama cumhuriyetin her vilayetine gitti mi, gidebildi mi, aynı dili konuşabildi mi? MHP Genel Başkanı, milliyetçilikten ve milletten bahseder, şeref tartışması açar, şimdi milletin bütün fertlerine ulaşabildi mi? HDP Eş Başkanı Demirtaş özgürlükten bahsetti. Peki, Güneydoğu'da, Doğu Anadolu'da aynı güçte bahsedebildi mi? Her yere gidebildi mi? Peki, şimdi sesleniyorum buradan bütün Türkiye'ye. Ülkenin her yerine gidemeyenler, ülke birliğini koruyabilir mi? Milletin her ferdine hitap edemeyenler, milleti koruyabilir mi? Temsil edebilir mi? İşte yarınki seçim bu seçimdir. Milletin birliği ile milleti şu veya bu şekilde etnik ve mezhebi temelde bölmek isteyenler arasındaki seçimdir. Yarın oyunuzu AK Parti'ye verecek değilsiniz sadece, yarın Türkiye'nin her yerinde konuşanlara oy vereceksiniz. 81 vilayete giden herkesle konuşan AK Parti'ye mührü vuracak mısınız? Kim ne derse desin, biz biriz, beraberiz, ayaktayız diyecek miyiz?"
"Onlar 'biz' derken, şu veya bu etnik grubu kastederler" diyen Başbakan Davutoğlu, "Ama biz, 'biz' derken; aynı kıbleye bakan, aynı secdeye varan, aynı vatanın havasını teneffüs eden bütün bir milleti kastediyoruz" şeklinde konuştu.
"Yarın sandıklar size emanet, emanete sahip çıkacak mısınız" diye soran Davutoğlu, "Buradan Doğu'ya, Güneydoğu'ya, vatanın her köşesine sesleniyorum; 'Milli irade emanetine sahip çıkın" ifadesini kullandı.
- "İKİNCİ MUHASEBE"
AK Parti hükümetlerinin 12 yılda yaptıklarını kısaca ifade etmek istediğini söyleyen Davutoğlu, partililere "12 yıl içinde Türkiye olağanüstü mesafeler aldı, IMF'ye mecburduk, şimdi mecbur değiliz. IMF'ye borcu kim ödedi. Bu aziz milleti değil namerde, merde dahi muhtaç olmaktan kim kurtardı. Bir piyade tüfeği yapamayan ülkeden, kendi uçağını, kendi helikopterini, kendi tankını yapan Türkiye'ye kim getirdi, kim getirdi. Çok kötü yol şartlarından 18 bin kilometre duble yolları kim yaptı. Otoyolu kim yaptı, hızlı trenleri kim getirdi. Havalimanlarını 55'e kim çıkardı?" şeklinde sorular yöneltti. Partililer de "AK Parti" diye karşılık verdi.
Başbakan Davutoğlu, "İşte Konya, işte Başbakan" tezahüratları üzerine, "İşte Konya, işte hadim, işte hizmetkar" dedi.
Yarınki seçimlerin meydanlardaki bu coşkudan ilan edildiğini söyleyen Davutoğlu, şöyle dedi:
"Bir de demokrasi açısından hepinizi 12 yıl öncesine götürmek istiyorum; 28 Şubat, 27 Mayıs gibi, 12 Eylül gibi milletin üzerinden silindir gibi geçmişti. Bacılarımız başörtüsü sebebiyle ikna odalarına alınıyordu. Her türlü özgürlükler sınırlanmıştı. İmam hatiplere kısıtlamalar getirip, katsayı zulmü olmuştu, bütün bu zulümleri kim bitirdi? Bugün Meclis'e başörtülü, başı açık kardeşimiz el ele giriyorlar, Türk kadınına bu onuru kim yaşattı? Her türlü sınırlamaları, kısıtlamaları, darbeci vesayetçi uygulamalara son verdik, kim son verdi?"
Yağmurun artmasıyla partililerin aşkının da arttığını belirten Davutoğlu, "Bu yağmurla yarın inşallah sandıklar da bereketlenecek, rahmet inecek inşallah sandıklara. Allah'ın rahmeti bereketi sandıklar üzerine olsun, milli irade üzerine olsun. Ben burayı bırakmıyorum, terk etmiyorum siz de meydanı koruyacak mısınız. Bu Konya'nın aşkını sevdasını gösterir" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, "Biz ıslandıkça davamızı hatırlarız, Sayın Cumhurbaşkanımıza da selam olsun. 'Beraber ıslandık bu yollarda' diyorduk yıllarca. Şimdi ikinci yarı başlıyor, her zamankinden daha azimli, her zamankinden daha vakur, daha çalışkan olmanızı istiyorum. Her zamankinden daha dirençli olmanızı istiyorum. Ayakta durmaya var mısınız, ayağa kalkmaya var mısınız? Bu kutsal davayı, burçlara bayrağını dikmeye var mısınız" diye sordu. miting alanındakiler de "Evet" yanıtını verdi.
Başbakan Davutoğlu, ikinci yarının anlamına ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:

"Geçen hafta 10 öncelikli gündemimizi ilan ettim, bir, yeni bir sivil anayasa yapacağız, insan onuruna dayanan, özgürlüklere dayanan yeni bir sivil anayasa yapacağız, insan onuruna, özgürlüklere dayanan bir anayasa. Başkanlık sistemi de dahil her konuyu tartışırız. Muhalefet liderlerine buradan sesleniyorum; 8 Haziran'da hep beraber 12 Eylül'ün o yamalı bohçasını tarihe göndereceğiz inşallah. İki; çözüm süreci, milli birlik süreci. Kim ne yaparsa yapsın, hangi ihaneti yaparsa yapsın, çözüm sürecini başarıya ulaştıracağız. Milli birliği, beraberliği korumaya var mısın Konya?"