Karaca'nın 'taciz' planı suya düştü

Paralel yapı operasyonları çerçevesinde geçtiğimiz aralık ayında tutuklanarak cezaevine konan Samanyolu Yayın Gurubu Başkanı Hidayet Karaca, Sulh Ceza Hakimlerine yönelik kendisini hukuksuz şekilde tutuklu tuttukları gerekçesiyle açtığı tazminat davaları aleyhine sonuçlandı.
Hidayet Karaca 3 avukatı ile kendisi hakkındaki tutuklama kararı veren ve her ay tutukluluk incelemesinde bulunan İstanbul Sulh Ceza Hakimlilere 20'şer bin liralık tazminat davaları açtı. Karaca, kanun dışı yakalandığını ve tutuklu tutulduğunu iddia etti.

HAKİMLERE TAZMİNAT DAVASI

İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimi Durmuş Karaçalı da Hidayet Karaca'nın tazminat talep ettiği hakimlerden birisi oldu. Dilekçeye göre Karaca Hakim Karaçalı'nın kendisini hürriyetten yoksun bıraktığını ve aylık tutukluluk incelemelerinde gerekçesiz olarak tutukluluğunun devamına karar verdiğini iddia etti.
Davaya bakan İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşma savcısından müteala istedi. Savcı davanın reddedilmesini talep etti çünkü yasal mevzuat gereği hakime değil devlete dava açılması gerektiğini belirtti. Hidayet Karaca'nın bir hakim hakkında böyle bir dava açmaya yasal hakkı olmadığını kaydetti.

DAVA AÇAMAZSIN

Davayı değerlendiren mahkeme heyeti, hakimlerin kararları ile ilgili ancak devlet aleyhine tazminat davaları açılabileceğine dair yasal düzenleme bulunduğu gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verdi. Daha önce de tahliye için yetkisiz mahkemelere başvurarak tahliye arayan Hidayet Karaca'nın bir planı daha suya düştü.

19 ARALIK'TA TUTUKLANDI

Hidayet Karaca, Tahşiyeciler isimli Risale-i Nur talebelerine kumpas kurulduğu gerekçesiyle 19 Aralık 2014 günü "kaçma şüphelerinin bulunması, delilleri yok etme, gizleme, tanık ve mağdur üzerinde baskı oluşturma şüphelerinin olması, adli kontrol tedbirinin bu aşamada yetersiz kalacağı" gerekçeleriyle tutuklanmıştı. Karaca ve diğer paralel yapı şüphelileri, İstanbul'da görevli Sulh Ceza Hakimleri hakkında da reddi hakim talebinde bulunmuş İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi bu talebi kabul etmişti. Daha sonra karar İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yok sayılmış aynı mahkeme bir süre sonra bu kararını da ortadan kaldırmıştı.