Son Güncelleme: Çarşamba 29.07.2015 11:13
Bombalamaktan korkan Kandil: "Çözüm süreci yeniden başlatılabilir"
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde gerçekleştirilen patlama ve Ceylanpınar'daki iki polisin şehit edilmesinin ardından yaşanan gelişmeler çözüm sürecini durma noktasına geçirdi. Kandile yapılan bombardımanlardan sonra PKK yaptığı açıklamada çözüm sürecinin tekrar başlayabileceğini açıkladı.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan KCK Dış İlişkiler Sözcüsü Demhat Agit son gelişmeleri hakkında açıklamalr yaptı.
'Polislere saldırıyı PKK gerçekleştirmedi'
Suruç saldırısı ardından Ceylanpınar'da iki polisin şehit edilmesi son sürecin en önemli gelişmelerinden biri olarak görülüyor.
Demhat Agit polislere yönelik saldırıyla ilgili soruları yanıtlarken saldırıyı PKK'nın yapmadığını söyledi:"Bunlar PKK'den bağımsız birimler. Bize bağlı olmayan, kendi içlerinde örgütlenmiş olan yerel güçlerdir diye açıklandı. Bizim yaptığımız bir şeyi üstlenmekle ilgili çekincemiz yok . PKK/HPG olarak yapılan bir eylem varsa bunun izahatı, gerekirse özeleştirisi yapılır."
"Öyle bir zemin oluştu ki bu zeminde her türlü olay gelişebilecek durumdadır. Eğer çatışma zemini yaratılırsa zaten çok basit olaylar bile büyük sonuçlara neden olabiliyor" diyor.
"PKK'nın saldırıyı kınamasının söz konusu olup olmadığına" dair soruya Agit, "Bizim herhangi bir kınama durumumuz olmadı" cevabını veriyor.
Türk savaş uçaklarının Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki PKK kamplarına yönelik hava saldırılarının sonuçları merak ediliyor.
"Medya savunma alanları diye nitelediğimiz, gerillalarımızın bulunduğu alanların hemen hemen hepsine hava saldırıları düzenlendi ve hala da düzenleniyor" diyen Demhat Agit saldırılarda 9 PKK'lının öldüğünü söylüyor.
Agit bununla birlikte hava saldırısının "örgüte çok zarar vermesinin mümkün olmadığını" belirtiyor:
"Türkiye devletinin sonuç alacağı bir durum olmadı. Gerillanın pozisyonunu değiştirmesinde etkili olabilir fakat sonuç alma noktasında yıllardır denenmiş, sonuca ulaşmamış bir yöntemdir.
"Bizim gücümüz gerilla gücüdür. Yerinde sabit duran bir güç değildir, hareketlidir."
'Barzani Türkiye'nin saldırılarını destekledi'
Agit, hava saldırılarını anlatırken Erbil yönetiminin pozisyonuna da değiniyor.
"Bu hava saldırılarının Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin desteğiyle gerçekleştiğini mi söylüyorsunuz?" sorusuna cevaben "Kesinlikle" diyor ve ekliyor:
"Onlardan habersiz gerçekleşmemiştir. Mesut Barzani açıklamalarında buna yer verdi. Türkiye'yi demokratikleştiren AKP'ye PKK'nin destek sunmadığını söyledi."
"Ama Barzani'nin açıklamalarında çözüm sürecine ve savaşın çözüm olmadığına da değiniliyor" hatırlatması üzerine Agit şöyle konuşuyor:
"Bunu biz de söylüyoruz zaten. Savaşın çözüm olmadığını biz de biliyoruz. Mesut Barzani'nin bu yönde açıklamaları olmuş olabilir ama PKK kamplarına yapılan saldırıları meşrulaştıran, AKP'ye siyasi bir destek sunan poziyondandır.
Çözüm süreci: Umudumuzu hala sürdürüyoruz
Kamuoyunda, son çatışma süreciyle birlikte çözüm sürecinin fiili olarak sona erdiğinin düşünüldüğünü söylediğimiz Agit, "Savaşın ve şiddetin olduğu bir yerde ve çift taraflı bir ateşkesin olmadığı bir yerde siyasal bir çözümde bahsetmek zor" diyor.
Ancak KCK sözcüsü "Bu umudumuzu halen taşımak istiyoruz tabi" diye konuşuyor.
"Çözüm sürecinin yeniden devam ettirilmesi gibi bir olasılık sizce var mı?" sorusuna cevabına "Evet" diyerek başlıyor ve "Abdullah Öcalan'ın devreye girmesinin önünün açılmasının öneminden" bahsediyor:
"Bu konuda umudumuzu hala sürdürdüğümüzü söyleyebiliriz çünkü çok zor olduğuna inanmıyoruz. Yanı başlarında, ellerinde önderliğimiz var. Tutsaktır. Tekrardan görüşmelerle bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesi için devreye girip, süreç tekrardan başlatılabilir. Bu kadar da basit olduğunu söyleyebiliriz. Çok zor bir mesele değil."
Kamuoyunun bir bölümünde PKK'ya, attığı adımlarla, HDP'nin siyasetteki alanını daralttığı eleştirileri yapılıyor.
Bu eleştirileri sorduğumuz Agit şunu söylüyor:
"Şu andaki gelişen şiddet ortamını, HDP'nin şu anda yakalamış olduğu ivmeyi etkilsizleştirmek ve itibarsızlaştırmaya yönelik bir operasyon olarak algılıyoruz. Temelde zaten AKP'nin seçim yenilgisinden sonra HDP'nin zaferine karşı büyük bir hazımsızlık durumu yaşandı."
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Radikal.com.tr'de yayınlanan röportajında 'Kandil ile anlaşamadıkları bazı noktalar olduğunu' söyledi.
Bu açıklamayı hatırlattığımız Agit, "Hepimizin aynı şekilde düşünmesi zaten yanlış olur. Böyle bir şey söz konusu değil" diyor ve devam ediyor:
"Ama aynı tabandan gelmişiz, aynı tabana hitap ediyoruz. Benzer yanlar çok fazla. Bir birine ters düşecek şeyler söz konusu olamaz."
"Kandil ile Abdullah Öcalan arasında da görüş farkları olup olmadığına" dair soruya da Agit şu cevabı veriyor:
"Olabilir. Makuldür. Çünkü sonuçta dağa çıkmış binlerce gerilla var. On binlere yaklaşıyor. Geçmiş süreç açısında değerlendiriyorum, onları çözüm sürecine ikna etmek, PKK'yi ikna etmek, o kadar basit bir olay değildi. Bizim hareketimizin yönetimiyle önder Öcalan'ın görüşme imkânları yaratılması gerekiyor. Bunun da, çözüm sürecinin gelişmesi ve daha sağlıklı bir karar alma açısından faydalı olacağını söyledik."
'ABD'nin tavrı şaşırtıcı olmadı'
ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin son dönemde Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'e karşı YPG ile eş güdümlü gerçekleştirdiği hava operasyonları ardından ABD ile PYD arasında önemli bir işbirliğinin kurulduğu yorumları yapılmıştı.
Böyle bir dönemde ABD'nin Türkiye'nin hava saldırıları konusunda "Türkiye'nin kendini savunma hakkına tamamen saygı duyuyoruz" açıklaması ise bazı kesimlerde şaşkınlık yarattı.
KCK sözcüsü Agit, "Bölgedeki bu kadar çatışmanın yaşanmasının ve karmaşıklaşmasının bir nedeni Amerika'nın Ortadoğuda uygulamış olduğu politikalar" diyor.
"Amerika kendi müdahalelerini uygularken sosyolojiden uzak sadece salt siyasi çıkarları esas alan bir politika izliyor" diyen Agit, ABD'nin operasyonlara yönelik tavrının da hiç şaşırtıcı olmadığını, Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduğunu da gözden çıkartmamak gerektiğini söylüyor.
Agit, ABD'nin Kürtlere yaklaşımı konusundaysa şunları söylüyor:
"Amerika'nın Orta Doğu'da bir Kürt politikası yok. Şu ana kadar da hala ulus devlet statülerini esas alan bir politika izliyor. Bir bütün olarak Kürtlere hitap edecek ya da Kürtleri desteleyecek bir politikası zaten hiç olmadı."
EN SON HABERLER
- 1 İstanbul'daki 1 Mayıs gösterilerinde polise saldıran 65 kişi adliyede
- 2 Necmettin Erbakan Akyüz: Filistin yerine LGBT bayrağı, açsaydım soruşturma açmaz ödül verirlerdi
- 3 Kamuda tasarruf tedbirleri! Bakan Yerlikaya talimatı verdi: Koruma araç ve koruma polis sayıları azaltıldı
- 4 Tarsus'ta Organize Suç şebekesi çökertildi
- 5 SON DAKİKA | MSB açıkladı: 7 PKK/YPG'li terörist etkisiz hale getirildi!
- 6 DEM Partili Belediyede kritik görevlere KHK ile işten atılanlar getirildi
- 7 Firari Erk Acarer’den ajanlık itirafı! "Haber yapmamı iki birim özellikle istiyor"
- 8 İstanbul’da 'Mahzen-37' operasyonları: 14 gözaltı
- 9 CHP’li Kırgöz intikam operasyonu başlattı! Belediyede işçi kıyımı
- 10 Mağazadan hırsızlık yaparken yakalanan kadın: “Çalmadım, orası amcamın dükkanı”