Düğüm pazartesi çözülüyor

CHP ile istikşafi görüşmeler gerçekleştiren AK Parti heyeti Başbakan Ahmet Davutoğlu'na brifing verdi. Görüşmenin ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik şu açıklamaları yaptı:
BİR KAÇ KLASÖRLÜK RAPOR SUNDUK: CHP ile yürüttüğümüz istikşafi görüşmelerin bitiminden sonra heyetimiz çok kapsamlı, bir kaç klasörü bulan bir sonuç raporu çıkardı. Bugün kendisine (Başbakan'a) bir kaç saatlik süre içerisinde çok kapsamlı bir sunum yaptık. 3 çerçevede kendisine sunumumuz yaptık. "İki parti arasında mutabakat gözüken politikalar", "iki parti arasında temel çatışma ve anlaşmazlık olarak beliren noktalar" ikinci çerçevemiz oldu. Üçüncü çerçeve de "genel başkanların bir araya gelerek mesafe alınacağına ya da alınmayacağına karar vereceği konular" şeklinde.

GÖRÜŞME PAZARTESİ: Genel başkanımız parti politikalarını ilgilendiren kısımları MYK'ya götürecek. Arkasından Pazartesi günü hükümet politikalarını ilgilendiren kısımları Bakanlar Kurulu'na sunulacak. Pazartesi günü Bakanlar Kurulumuz'dan sonra Sayın Kılıçdaroğlu'nu ve Sayın Haluk Koç'u saat 18.00'de Başbakanlık Resmi Konutu'nda bekliyoruz. Kendileri de olumlu yanıt verdiler. Bu görüşmeye Sayın Başbakanımız ile birlikte ben katılacağım.
KARARI GENEL BAŞKAN VERİR: Uzlaşma mı öne çıkıyor, çatışma mı öne çıkıyor bu bizim heyetimizin karar vereceği bir konu değil. Bu genel başkanımızın başkanlığında yetkili kurullarımızın karar vereceği bir konudur. Yetkili kurulların görüşünü aldıktan sonra ortaya çıkan tabloyu sayın genel başkanımız sayın Kılıçdaroğlu ile değerlendireceklerdir.
"TAMAM MI DEVAM MI" DENİLEMEZ: Bu nihai bir görüşme olarak değerlendirilemez. Nihayetinde ondan sonra nasıl işleyeceği de iki genel başkanın beraber çizeceği bir çerçevede olacaktır. O görüşmenin misyonu da "tamam mı devam mı" şeklinde bizim adını koyacağımız bir görüşme değildir. İki genel başkanın "değerlendirme görüşmesi" olarak adlandırmak gerekir. Tabii ki buna "tamam mı devam mı" gibi bir misyon yüklemek şu anda doğru olmaz.
TAKVİME RİAYET EDİYORUZ: Son derece açık ve şeffaf bir süreç yürütüyoruz. Dolayısıyla ilk başta açıkladığımız takvim neyse ona riayet ediyoruz. Daha ilk görüşmeden itibaren yol haritasında herhangi bir zamma ya da tenzilata gitmiş değiliz. Ne söylediysek onu aynen uyguluyoruz. Bizim yürüttüğümüz politika ile taktik kelimesi asla yan yana gelemez. Bunlar memleket meselesidir, milletle ilgili meselelerdir.
BÜTÜN SEÇENEKLER MASADA: Siyasetle ülke çıkarı her zaman şunu gerektirir. Herhangi bir konuda karara varılmamışsa, herhangi bir konuda karara varana kadar bütün seçenekler masadadır. Ülkenin çıkarları bunu gerektirir. Biz hiçbir seçeneğe kapı kapatmadan, hiçbir partiye de kapı kapatmadan son derece açık ve şeffaf bir süreç yürütmeye gayret ediyoruz.

23 AĞUSTOS'TA SÜRE DOLUYOR
Hükümetin kurulması için tanınan 45 günlük süre 23 Ağustos'ta doluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 63. Hükümet'i kurmak için AK Parti Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu'nu 9 Temmuz'da görevlendirmişti. Anayasa'nın 116. maddesi gereği yeni seçilen TBMM'de Başkanlık Divanı seçiminden sonra 45 gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması halinde Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebiliyor.
ANKETLERLE NABIZ TUTACAK
AK Parti'de, vatandaşın nabzı yapılan anketlerle tutulacak. Seçimlerin ardından yapılan anketlerde yüzde 41 olan AK Parti oylarının yüzde 45 civarında olması yüzleri güldürdü. Son yapılacak detaylı ankette ise vatandaşa "hangi partiye oy vereceksiniz?" sorusunun yanı sıra, "Koalisyona sıcak bakıyor musunuz?", "Hangi parti ile koalisyon kurulmasını istersisiniz?" soruları da yöneltilecek. Eğer anket sonuçlarından koalisyon kurulması yönünde ağırlı bir eğilim çıkarsa AK Parti 23 Ağustos'a kadar koalisyon arayışını devam ettirecek. Koalisyon arayışından herhangi bir sonuç çıkmazsa Türkiye Kasım ayında bir tekrar seçim yaşayacak. Yine aynı ankette son günlerde terör örgütlerine yapılan operasyonlara yönelik sorular da yöneltilecek.
AZINLIK DA OLSA KASIMDA SEÇİM
CHP ile koalisyon görüşmelerinin çok da olumlu geçmemesi, MHP'nin ise kapılarını kapatması seçimin en güçlü olasılık haline gelmesine neden oldu. Siyasi kulislerde geçtiğimiz günlerde MHP'nin AK Parti azınlık hükümetini desteklemesi halinde seçimlerin 2016'nın bahar aylarına kalabileceği de konuşuldu. Ancak son gelişmeler bu olasılığı rafa kaldırdı. AK Parti'deki değerlendirmelerde, "Seçim mart ayına kalırsa sıkıntı olur. Azınlık hükümeti ile Meclis'ten hiçbir yasa çıkartamayız, hiçbir karar alamayız. Terörle mücadele, ekonomik konularda sıkışırız" görüşü ağırlık kazandı. Bu süreçte, muhalefetin AK Parti'yi köşeye sıkıştırmak için 17-25 Aralık ile ilgili bazı önergeleri de gündeme getirip seçime bu tartışmalarla gidilmesini sağlamasına yönelik endişeler de dillendirildi. Bu değerlendirmeler sonrasında MHP, azınlık hükümetine destek verse bile seçimin 22 ya da 29 Kasım'da yapılmasının daha sağlıklı olacağı noktasına gelindi. Seçim olasılığının güçlenmesi ile birlikte hükümet ve partinin politika ve söylemlerini yenileyerek seçime girmesi için de çalışma başladı. 7 Haziran seçimlerinde vatandaşların AK Parti'ye oy vermemesine neden olan alanlardan başlayarak yeni bir politika geliştirilecek. AK Parti, öncelikli olarak "proje siyasetine" geri dönecek. Dış politika ve çözüm süreci ile ilgili de yeni söylemler ortaya konulacak. AK Partili Meclis Başkanvekili Naci Bostancı, Meclis'in erken seçim kararı alması halinde kararın Anayasa Komisyonu'na gelip gelmeyeceği tartışmalarına ilişkin, "Örneği olmayan uygulamalar hususunda Meclis yeni bir gelenek başlatabilir. Unutmayalım ki Genel Kurul nihai karar organıdır" dedi.
VEKİLLERLE TOPLANTI
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ikinci tur görüşmeyi gerçekleştirecek olan Kılıçdaroğlu, milletvekillerini de koalisyon görüşmeleri hakkında bilgilendirecek. Toplantı çarşamba günü gerçekleştirilecek. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise erken seçim tartışmalarıyla ilgili "Anayasa ve içtüzük ihlali olursa Anayasa Mahkemesi'ne başvuru gerçekleşecektir" dedi.