O profesöre takipsizlik

Arel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Atilla Şentürk, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu iş böyle olmaz. Her şehidimize karşılık bir HDP milletvekili indirilmeli" diye yazdı. Akademisyene birçok kişi Twitter'da tepki gösterdi. Şentürk ise "Nasıl anlaşılırsa öyle yorumlansın" diyerek tepkilere karşılık verdi.

HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri, Garo Paylan ve Filiz Kerestecioğlu açıklamalarla ilgili Ahmet Atilla Şentürk hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Basın Suçları Bürosu savcısı Umut Tepe tarafından HDP'li vekillerin şikayeti sonrası soruşturma başlatıldı.

Ahmet Atilla Şentürk savcılık ifadesinde, son zamanlarda artan terör olayları ve her gün ardı ardına gelen şehit haberlerinin tüm halkı olduğu gibi kendisini de etkilediğini ve bu sebeple tepki göstermek amacıyla yazılmış olduğunu kaydetti. Bu konuda duyarsız kalmasının mümkün olamayacağı ve bu nedenle paylaşımda bulunduğu belirtilen Şentürk, sözlerinin anlamı dışında kullanılarak farklı tepki yaratılmaya çalıştığını ancak söz konusu paylaşımda suç teşkil edecek herhangi bir ibarenin bulunmadığını ifade etti.

İNDİRMEK, ÖLDÜRMEK ANLAMINA GELMEZ

Savcı Umut Tepe tarafından yürütülen soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Kararda, Ahmet Atilla Şentürk'ün söz konusu paylaşımında "İndirilmeli" sözünün art niyetli olarak yorumlandığı ve farklı bir boyuta çekildiği kaydedildi. "İndirilmeli" kelimesinin TDK (Türk Dil Kurumu)'da karşılığı "faaliyetten men etmek, görevden almak, mevkiden düşürmek" anlamına geldiğini belirten savcı Tepe, Ahmet Atilla Şentürk'ün bilinçli bir Edebiyat Akademisyeni olarak kelimeyi "öldürmek" anlamında değil, "inmesini sağlamak" amacıyla kullandığını kaydetti.

Ahmet Atilla Şentürk'ün kamu güvenliğini bozan herhangi bir somut bir olgunun meydana gelmediğini dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlemediği belirtilen kararda, Şentürk'ün sırf saldırgan bir uslup taşıdığı gerekçesiyle cezalandırılmayacağı ve ifadelerin ulaştığı insan kitlesi ile bütün toplumu etkileme imkanı olmadığından ulusal güvenlik ve kamu düzeni bozma suçunu unsurlarının oluşturmadı kaydedildi.