Bir milyon kişi, teröre karşı birlik ve beraberlik mesajı vermek için İstanbul Yenikapı'da dün düzenlenen "Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses" adlı mitingde bir araya geldi. Mitinge Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu da katıldı. Erdoğan ve Davutoğlu ile eşleri, alana helikopterle ayrı ayrı geldi.
MİLYONLAR TEK NEFES OLDU - İZLE!
7'DEN 70'E TEK SES
Mitingi, 500'e yakın sivil toplum kuruluşunun desteklediği Sivil Dayanışma Platformu düzenledi. 7'den 70'e binlerce kişinin tek ses olduğu miting, İstiklal Marşı ve şehitler için saygı duruşuyla başladı. Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan konuşmasında, "Geziciler'e ve Pensilvanya çetesine direndik" dedi. Ardından Adem Kemaneci şehitler için dua okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da birlik beraberlik vurgusu yaptı. İşte Erdoğan'ın sözlerinde öne çıkanlar:
Terör örgütlerinin baskılarına, tehditlerine rağmen vatanımızın bütünlüğü, milletimizin birliği, devletimizin bekası için sabreden, bu yönde irade ortaya koyan tüm kardeşlerime Allah razı olsun diyorum. İnanıyorum ki bu birliğinizi, beraberliğinizi bozmayacaksınız. Bu yolda kararlı bir şekilde inşallah geleceğe yürüyeceğiz.
Ebedi vatanımızı, son devletimizin bin yıllık kardeşliğimizi kimi zaman tüm fesat odaklarına rağmen o etnik fitneyle mezhep fitnesiyle sapkın akıllarla bölmek isteyenlere en güzel cevabı işte burada Yenikapı'da sizler veriyorsunuz. Yahya Kemal'in, "Şu kopan fırtına Türk ordusudur, yarabbi senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi ta ki yükselensin ezanlarla müyeyet namın galip et çünkü bu son ordusudur İslam'ın" diyerek dua ettiği o büyük milletin ta kendisisiniz. Sizin bu azminiz bu kararlılığınız sürdüğü müddetçe evelallah bu milleti bin yıllık yürüyüşten kimse alı koyamaz.
SAZLA CAZLA BU İŞ YÜRÜMEZ
İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydası olandır. İlkemiz bu davanın sembolü ve en büyük şahidi de dört bir yanımızda dalgalanan al yıldızlı bayrağımızdır. Çıkmış birisi ne diyor "Bayrağa saldırı mı var?" Daha ne olacaktı? Yalan üzerine inşa ettiğiniz bir dünyanız var. Cesetleri kendilerine ait paçavaraya saranlar ve daha sonra bayrağa saldırı mı var?
Kongrelerinizde bayrağımızı indirmeye kalktınız ama şimdi bazı beyaz Türkler'in destekleriyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Sazla cazla bu iş yürümez. Ben gerçek saz sahiplerini bir kenara koyuyorum, onlara saygım çok.
Bu bayrağın yere düşmemesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadık. Kaçınmayacağız. İhtiyaç ortaya çıktığında sağımıza solumuza bakmadan onun uğrunda canımızı vermeye hazırız.
Malazgirt Ovası'ndan İstanbul surlarına, Çanakkale tabyalarından Dumlupınar Tepesi'ne kadar o kutlu davanın mücadelesini verdik, veriyoruz. Kim ki bu bayrağa sahip çıkıyorsa o yerlidir, millidir, Türkiyeli'dir. Kim ki bu bayrağa ayan gözle bakıyorsa, indirmeye yıkmaya yakmaya çalışıyorsa, işte o bu vatanla da bu milele de bağı kalmamış olan köksüz ruhsuz sevgisiz bir mankurttur.
Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Çanakkale'de Kurtuluş Savaşı'nda da onlar vardı. Zaman değişti, isimler değişti, yöntemler değişti ama amaç hiçbir zaman değişmedi. Amaç, bize bu coğrafyayı yar etmemek.
Hamdolsun gayelerine ulaşamadılar bizi yaktıklarını yıktıklarını yok ettiklerini sandıkları her dönemde adeta küllerimizden yeniden doğarak emanetçisi olduğumuz o kutlu sancağı zirveye dikmeyi başardık. Bizi asıl üzen ise millilikle bu topraklarla irtibatını koparanların Türkiye üzerinde oyanan oyunlara gönüllü figüranlık yapmasıdır.
Benim ülkemde etnik sorun değil terör sorunu vardır. Bizim mücadelimizde herhangi bir etnik gruba değil terör örgütüne karşıdır, ona destek verenlere karşıdır. 2005'te Diyarbakır'da bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamda neler söylemiştim. Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil hepsinin sorunudur benim de sorunumdur. Verilen mücadeleler sonunda artık "Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır" diyecek bir noktaya geldik.
Teröriste karşı celalli ve amansız, kardeşlerimize karşı müşfik ve hasbi olacağız. Bu tezgahı kuranların oyununu tüm yönleriyle bozacağız.
1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye, hangi partiden olursa olsun fark etmez 550 yerli, milli, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Herhalde ne demek istediğimi alıyorsunuz değil mi? Şu anda Türkiye'nin tek ihtiyacı budur.
CİCİ ÇOCUK KİMİ KANDIRIYORSUN?
Teröre ve teröriste karşı en küçük müsamaha göstermeyeceğiz. Dağ taş komadan bunların inlerine girip kovalayacağız. Bizim bir şehidimizin bedeli hiçbir şeyle mukayese edilmez. 7 Haziran'da gittiler muhtarları tehdit ettiler. Her hafta bir kez muhtarlarla toplantı yapıyoruz. 350-400 muhtarı davet ediyorum. Geçenlerde o bölgeden davet ettim 90 tanesi gelemedi. Tehdit altındayız onun için gelemiyoruz' dediler. Cici çocuk, siz kimi aldatıyorsunuz? Şimdi 1 Kasım'a gidiyoruz, aynı oyunu yine oynayacaklar ama bu millet inşallah bu tehditlere kulak asmadan gereğini yapacak.
Aramıza fitne sokmak isteyenlere milletin fertleri arasında ayrımcılığı yaratmak isteyenlere asla fırsat verrmeyeceğiz. Değil canın malının namusun tehlikeye düşmesi tek bir vatandaşımızın kılına zarar vermesi bizim için kabul edilemez bir durumdur.
'KURŞUNLARIN HEDEFİ BİRLİĞİMİZ'
Polisimize, askerimize, kamu binalarımıza, camilerimize sıkılan her kurşunun hedefi birliğimizdir, kardeşliğimizdir. Bu oyuna, ne Doğu ne Güneydoğu bölgemizdeki, ne de diğer bölgelerdeki vatandaşlarımız gelmemiştir, gelmeyecektir. Milletlerin hayatlarında imtihan dönemleri vardır. Biz de millet olarak bin yıl önce bu coğrafyaya ayak bastığımızda kesintisiz devam eden bir imtihan sürecinin adeta yeni bir safhasını yaşıyoruz.
Hasan AY-Zeynel YAMAN-Gül KİREKLO-Uğur YILDIRIM-İlhami YILDIRIM-Metin ARABACI-Recai KÖMÜR