Muhabiri ihbar etti polisi de sorguladı

Paralel Yapı'nın Tahşiyecilere kumpas soruşturmasında Fetullah Gülen'den şikâyetçi olan 60 müştekinin ifadelerine savcılığın iddianamede tek tek yer verildi. Müşteki ifadeleri, Gülen'e karşı olanlara yasal soruşturma görünümünde nasıl kumpas kurulduğunu gözler önüne serdi. Müşteki Abdulhak Akpolat, radyo programındaki vaazlarında Fetullah Gülen'i eleştirdiği için Zaman Gazetesi'nin Muş Temsilcisi İhsan Aytemiş tarafından savcılığa şikâyet edildiğini, Fetullahçı polislerin de kendisini gözaltına aldığını anlattı.
'ŞİMDİ ANLADIM'
Yazar Burhan Bozgeyik ise Gülen'in şifreli Tahşiye vaazının ardından kendilerine operasyon başlatıldığını anlatarak, "Bu vaazın ardından telefonumu tanımadığım kişiler aradı. Irak'a savaşmaya gitmek istediklerini söylediler. 'Cehenneme gidin' dedim. O zaman arayanların polis olabileceğini düşünüyordum tuzağı şimdi net olarak görebiliyorum. Tahşiye diye bir örgüt icat edip operasyon yaptılar. Benim ve çevremin bombalarla bir ilgisi olamaz" dedi.
'ABD-İSRAİL'İ SORDULAR'
Uydurma Tahşiye örgütü bahanesiyle gözaltına alınan diğer bazı müştekiler de emniyet ve savcılıklardaki sorgularını şöyle anlattı:
Abdülbaki Akkuş: Vatan Emniyeti'nde bana "Amerika'yı seviyor musun" diye sordular. Sevmediğimi söyledim. Sonra "İsrail'i Seviyor musun" şeklinde soru sorunca ben Başbakanımızı sevmeyen bir ülkeyi nasıl severim diye cevap verdim. Daha sonra "Alevilerle ilgili ne düşünüyorsun" diye sorunca "Hz. Ali'yi seviyorlar, ben de seviyorum" diye cevapladım. Peşinden "Fetullah Hoca'yı seviyor musun" diye sordular. "Müslüman kimse ben onu seviyorum" dedim. Bu ifademden sonra üç görevli beni alarak daha büyük olan bir odaya götürdü. "Sen Fetullah hocayı sevmiyor musun? Niye, o Müslüman değil mi" gibi sorular sordular. Baskı ve tehditleri 4 saat sürdü.

TOPYEKÛN HEDEF ALDILAR
Aziz Bozdemir: 2009 yılının nisan ayında bir internet sitesinde Gülen Tahşiyeciler ismini kullanarak beyanatta bulununca, akabinde Zaman gazetesinde Tahşiye ve Rahle isimleriyle yazılar yazılınca ve Samanyolu TV'de 'Tek Türkiye' adlı dizinin 'Karanlık Kurul' bölümünde Tahşiyeciler ve Rahle ismi geçince Gülen'e bağlı şahıslar tarafından bir medya algısı oluşturulduğu kanaatine vardım.
'TAKİP EDİLİYORSUNUZ'
Adnan Mirze: Savcı bana Mehmet Doğan'ın üniversite eğitimine karşı olduğunu, duyduklarının doğru olup olmadığını sordu. Ben kendisine "Biz Mehmet Hoca'yı sever ve dinleriz ben böyle bir şey duymadım benim kendi oğlum üniversite mezunudur. Mehmet Doğan'ın da 4 çocuğu üniversite okumuştur" dedim.
Alican Altın: Gülen'in 6 Nisan 2009'da yaptığı (Tahşiye) konuşmasından bir gün sonra arkadaşlarım bana bu konuşmayı iletti. Bir hafta sonrasında kamuda çalışan bir arkadaşım bana "takip ediliyor olabilirsin, kendine mukayyet ol, hassas bir süreçten geçiyoruz, Gülen düğmeye bastı bu konuşmasıyla" dedi. Sonra evimin alt katına üniversite öğrencileri taşındı. Bu üniversite öğrencisi olduğunu söyleyen kişiler benim derslerime iştirak etmeye başladılar. Paralel Yapı, Gülen'in vaazlı talimatı sonrası Tahşiye cemaatini hedef almış, gazete ve TV dizilerinde hedef gösterilen 'rakip cemaat' hakkında soruşturmada açılmıştı.