Balyoz davasında önce darbeye teşebbüs suçundan 18 yıl hapis cezasına mahkûm olan emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, yeniden yapılan yargılamada ise beraat edince yaşadığı mağduriyet nedeniyle mahkemeye başvurdu. Yavuz adına tazminat davasını, avukatlığını yapan oğlu Selim Yavuz açtı. İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde, Yavuz'un 37 yıl ülkesine hizmet ettiği, başarılıbir komutan olduğu ifade edildi. Yavuz'un terörle mücadelede ve dış politikada önemli görevler aldığı, TSK'nın en üst düzey madalyası olan "Üstün Cesaret ve Feragat Şerit Rozeti ve Madalyası" ile ödüllendirildiği dile getirildi. 2007-2010'de Kara Harp Akademisi Komutanlığı'nı yürüten Yavuz'un 2010 Yüksek Askeri Şura'dan (YAŞ) bir hafta önce Balyoz soruşturmasında sahte dijital delillerle tutuklanarak korgeneralliğe terfisinin engellendiği, 2012 YAŞ kararları ile de zorunlu olarak emekli edildiği anlatıldı. Yavuz'un yaklaşık 20 ay Hasdal ve Hadımköy askeri cezaevlerinde, 20 ay da Silivri Cezaevi'nde kaldığı belirtilerek, "Ömrü boyunca komuta ettiği Mehmetçik'in denetimi altında 20 ayını askeri cezaevlerinde geçirmiş olmak şerefli bir asker için ölümden beterdir" ifadesi kullanıldı.
KARA PROPAGANDA
Dilekçede, Yavuz ile birlikte çok sayıda subayın, şu an tutuklu olan Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'nun bir bavulla savcılara verdiği CD, kaset ve belgelere dayanılarak suçlandığı, bilirkişi raporlarındaki sahtecilik tespitlerini sonradan kapatılan özel yetkili mahkemelerin dikkate almadığı belirtildi. Balyoz davası sürecinde diğer sanıklarla birlikte Yavuz'un da onur ve saygınlığını zedelemeye yönelik yoğun bir saldırı kampanyası yürütüldüğü; kendi uçağını düşürecek, kendi camisini bombalayacak aşağılık kişiler olarak yansıtıldığı kaydedildi. Taraf ve Zaman gazeteleri ile bazı internet sitelerinde doğrudan Ahmet Yavuz'u ilgilendiren yalan haberlerle kara propaganda yapıldığı aktarıldı. Yavuz'un mesleki anlamda önünün kesildiği vurgulanan dilekçede, "Eğer haksız ve hukuka aykırı, düzmece deliller ile zorla emekli edilmemiş olsaydı, kendisi halen TSK'da korgeneral ya da orgeneral rütbesi ile hizmet ediyor olacaktı. Korgeneral ve orgeneral rütbesi ile 2020'de TSK'da hizmet etme imkanı elinden alınmıştır. Buradan doğan maddi zararın da ayrıca tazmin edilmesi gerektiği açıktır" denildi. Dava dilekçesinde ayrıca, beraat edene kadar 4.5 yıl boyunca "darbe teşebbüsü" suçundan yargılanan Yavuz'un ailecek maddi ve manevi ağır kayıplar yaşadığı belirtildi. Yavuz'a 519 bin 556 lira maddi, 1 milyon 500 bin lira manevi olmak üzere toplam 2 milyon 19 bin 556 lira tazminat ödenmesi talep edildi.