'O kurşunları yaşam boyu taşıyacaklar'

SABAH, ANKARA'DAKİ PATLAMANIN SESSİZ KAHRAMANLARIYLA KONUŞTU
Ankara'da 97 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısının ardından, yüzlerce hastaya ilk tıbbi müdahaleyi yapan doktorlar SABAH'a konuştu. Başhekimin, adeta bir hasta bakıcı gibi acil serviste çalıştığı Numune Hastanesi'nin acil servis doktorları o günü, "Can pazarı" diye özetledi. Patlamadan 20 dakika sonra ameliyata giren cerrahlar ise yaralıların vücutlarından avuç avuç bilye ve domdom kurşunu çıkardıklarını aktardı.
TV'DEN DUYAN GÖREVE KOŞTU
10 Ekim'de yaşanan kanlı saldırı sonrası, olay yerine en yakın ve en donanımlı hastane olduğu için en fazla yaralı Numune Hastanesi'ne taşındı. Ankara'da birçok terör saldırısı ve doğal afetten sonra ilk adres olan Numune Hastanesi'nin tecrübeli doktorları patlamayı evde televizyonlarından duydukları anda acil servise koştu. İlk yaralılar 'Barış Mitinge gider' yazılı bir otobüsten geldi. Ardı ardına ambulanslar acil servise yaralı taşıdı. 700 metrekarelik acil serviste tüm sağlık personeli, doktorlar, cerrahlar yaralılara ilk müdahaleyi yapmaya başladı. Başhekim Prof. Nurullah Zengin, bir hasta bakıcı gibi tek tek yaralıların kimliklerini tespit edip yaralı yakınlarına bilgi verdi.
PANKARTIN ÜSTÜNDE AMELİYAT...
Başhekim Nurullah Zengin o anları, "Acil servisimiz geniş bir mekan, 700 metrekareden büyük. O gün kalabalıktan neredeyse adım atmak zordu. Bir tarafta hastaların yaşadığı ızdırap, bir tarafta hasta yakınlarının panikleri ve sağlık personelinin durumu, en kritik hastalara ilk müdahale için koşturmaları... Herhalde can pazarı dedikleri buymuş" diyerek özetledi. Genel cerrahi kliniği doktorları ve asistanları, 3 gün boyunca yaralılara ilk müdahale ve cerrahi operasyonları yaptı. Genel Cerrahi Kliniği Şefi Prof. Faruk Coşkun da, o gün yaşananları SABAH muhabirine şöyle anlattı: "Bir otobüsle önce 30 hasta geldi. Durumları ağırdı. Sonra arka arkaya ambulanslar yaralı taşıdı. Hemen 3 ekip oluşturduk. Yaralıların aciliyet durumuna göre ayırdık. Bir hasta pankartla acil servise taşındı. Durumu çok ağırdı, ilk ameliyata onu aldık. Patlama 10.04'te olmuş. Biz hastayı 10.20'de ameliyata almıştık. Ameliyata hazırlık toplam 3 dakika sürdü. Hastayı taşıdıkları pankartla ameliyat masasına aldık. O pankartın üzerinde de ameliyat ettik. Yaralanmaların çoğu bacak ve karın bölgesindeydi. Muhtemelen canlı bomba ya eğilerek ya da elindeki bir çantayı patlattı. O nedenle bacaklarda kırık, yaralanma, bağırsak ve mide çevresinde derin yaralar vardı. Yüzlerce bilye ile domdom kurşunu çıkardık. Bir çoğu da çıkmadı. Hayati risk taşımayanlar acı bir anı olarak vücutlarında o kurşunları, o bilyeleri yaşamları boyunca taşıyacaklar. Bazı hastaların üzerinde 20-30 tane o bilyelerden kaldı. Büyük yaralanmalara neden olanlar ise domdom kurşunu denilen büyük vidalı bilyelerdi."
DOKTOR, KOMŞUSUYLA KARŞILAŞTI
O mahşer yerinde ilginç olaylar da yaşandığını aktaran Zengin şöyle devam etti: "Üroloji servisinden bir doktor arkadaşımızın komşusu da oğluyla birlikte yaralılar arasındaydı. Bir anda komşusunu görünce şok geçirdi. Maalesef komşusunun oğlunu kaybettik. Anne ise taburcu oldu. Toplam 35 ameliyat masasında aynı anda ameliyatlar yapıldı. O gün 121 hastaya müdahale edildi. Şu anda 27 hasta yatıyor. 12'si yoğun bakımda ve 7 hastanın hâlâ hayati tehlikesi var."
4 CENAZE DAHA TESLİM EDİLDİ
Ankara'daki terör saldırısında yaşamını yitiren ve adli tıp kurumunda kimlik tespit çalışmaları bitirilen Serdar Ben, Nevzat Özbilgin ile Fatma ve Bedriye Batur'un cenazeleri de ailelerine teslim edildi. Bİr kişinin kimlik tespit çalışması ise sürüyor.
'KULAK ZARLARI PATLAMIŞTI İLETİŞİM KURAMADIK'
Genel Cerrahi Kliniği Şefi Prof. Faruk Coşkun: "Bir çok hastanın kimliği yoktu. Daha çok kadınlar çanta taşıdıkları için onların kimliğini bulamadık. O hastaları 'İsimsiz 1-2-3' gibi kodlarla kaydettik. Tabii bunlar sistemde kayıt değil. O sırada hastanın durumuna ilişkin yazılı bir kayıt... Yaralıların hemen hemen tamamında patlamanın şokuyla işitme kaybı vardı. Yaralı kendinde olsa bile sesimizi duyamıyordu iletişim kuramadık, yarısından çoğunun kulak zarları patlamış. Bazılarında zar patlamamış ama şoka bağlı duyma kaybı olmuş."