'Kimse Türkiye'ye iftira atamaz’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 15. Muhtarlar Buluşması'nda konuştu. Erdoğan Suriye'de yaşananlar ve Rus uçağının düşürülmesinin ardından yapılan açıklamalara ilişkin sert açıklamalarda bulundu:
GÖZÜMÜZÜ KAPAYAMAYIZ:
Suriye konusu tıpkı Irak, Mısır, Libya, Balkanlar, Kırım, Kafkasya gibi bizim asli meselemizdir. Orada ölen her masum çocuğun, kadının, erkeğin acısını kendi kalbimizde hissediyoruz. Daha önce Bosna'da, Karabağ'da yaşananlar için ne hissediyorsak bugün de Suriye için aynısını hissediyoruz. Biz coğrafyamızdaki hiçbir konuya, hiçbir probleme ve hiçbir kesime karşı gözümüzü, gönlümüzü kapatamayız. Suriye'deki kardeşlerimizin kurtuluş mücadelelerinde yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Sipariş üzere mücadele vermiyoruz. DAEŞ adı altında hayata geçirilen proje tüm dünyada Müslümanlara yönelik ayrımcı, ırkçı ve İslamafobik bir kampanyanın aracı haline dönüştürülmeye çalışılıyor.

'Kimse Türkiye'ye iftira atamaz'

MÜCADELE EDEN BİZİZ:
DAEŞ denen örgütle Türkiye'den başka ciddi olarak mücadele eden ülke neredeyse yok. Türkiye bu örgütü 2005'te eski isimleriyle terör örgütü olarak tanımıştır. 2013'ten itibaren de yeni ismiyle aynı şekilde terör örgütü olarak kabul ettiğimiz bu yapıyla mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürdük, sürdürüyoruz. Kimsenin bu konuda bizi töhmet altında bırakma hakkı yoktur. Önceki gün iki tane insani yardım götüren TIR bombalandı. TIR'lar yandı ve 3 kişi şehit, 7 kişi yaralı. İnsani yardım götürüyor, dikkat edin. Şimdi bütün bunlarla beraber ne diyorlar dünyaya, "Biz DAEŞ ile mücadele ediyoruz." Kusura bakmayın DAEŞ ile mücadele ettiğiniz yok. Siz sadece Lazkiye'nin kuzeyini boşaltmak için rejim ile el ele, oradaki Türkmen kardeşlerimizi, Suriye vatandaşlarını öldürüyorsunuz. Lazkiye ve Lazkiye'nin kuzeyi Bayırbucak Türkmenlerinin olduğu bölgede, DAEŞ yoktur. 1 - 1.5 ay içinde 300'ü aşkın Bayırbucak Türkmeni ölmüştür. Bizim sınırlarımıza doğru sığınmaya çalışıyorlar, kamplara yerleştiriyoruz. Ama bir kısmı da diyor ki "Biz topraklarımızda şehit olacağız."
ERDOĞAN-PUTİN ZİRVESİ İPTAL DEĞİL
DAEŞ, PYD, ESAD AYNI:
DAEŞ'e asla müsamaha gösterilemez. PYD, YPG, ülkemizde PKK, Boko Haram, Şebab aynı. Ama Esad rejiminin DAEŞ'ten aşağı kalmadığının, bir örgüt terörüyle devlet terörü arasında hiçbir fark olmadığının da görülmesi gerekiyor.
BİZ DEĞİL ESAD ALIYOR:
Biz ilkeli duruş sergileyerek, DAEŞ'e ve diğer terör örgütlerine, aynı şekilde kendi vatandaşlarına devlet terörü uygulayan Esad rejimine de karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Zira DAEŞ'in en büyük destekçisi Esad rejimi. Şimdi diyorlar ki "DAEŞ'ten, Türkiye, petrol alıyormuş". Çok ayıp. Yazıklar olsun. Türkiye'nun şu anda petrolünü de doğalgazını da aldığı yerler bellidir. Biz bu noktada en büyük ithalatı Rusya'dan yapıyoruz. Sonra İran ve Azerbaycan geliyor. DAEŞ'ten bizim bu şekilde petrol aldığımızı iddia edenler, bu iddialarını ispatla mükelleftir. Aksi takdirde bu ülkeye kimse iftira atamaz. DAEŞ, çıkardığı petrolü Esad'a satıyor. Destek verdiğiniz Esad ile bunları konuşun. Parayı oradan alıyor, para kaynağı da belli zaten. Bu noktaya gelmek istemezdik. DAEŞ'in silah finans gücünün arkasında illa bir yer aranacaksa ilk bakılacak yer Esad rejimi ve onunla hareket eden ülkeler olmalı. 120 ülke tarafından Suriye halkının gerçek temsilci olarak kabul edilen muhalif grupları hedef alanlar, doğrudan DAEŞ'e destek vermekte. 380 bin insanı öldüren Esad'a karşı durmayanlar, bilsinler ki tarihin önünde bunun hesabını veremeyeceklerdir.
"YAŞANANLAR, KREMLİN'İN TERCİHLERİNİN SONUCU"
'BÖYLE BİR AÇIKLAMA OLMAZ'
"Şöyle bir açıklama yapılabilir mi? 'İdarenin, idarecilerin, Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti var' diye bir açıklama yapılabilir mi? Demek ki ben, hükümet, bizler, Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti içerisindeyiz. Ya Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman, bunu nasıl söylersin? Böyle bir ifade nasıl kullanılır? Ben kalkıp da Rusya için, 'Rusya'yı yönetim Hristiyanlaştırma gayreti içerisinde' diyebilir miyim? Orada da 30 milyon Müslüman var."
KİLİT DALAŞI
'RUSYA HEDEF ALINMADI'
"Salı günü Türk hava sahasını tüm ikazlara rağmen ihlal eden savaş uçağına müdahalenin angajman kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte. Bu kesinlikle Rusya'yı hedef alan bir olay değil. Türkiye, Esad rejimine bağlı unsurlar ve terör örgütleriyle benzer sıkıntılar yaşamış bir ülke olarak kara ve hava sahalarının güvenliği konusunda teyakkuz halinde. Daha önceden Rusya'ya da defalarca hatırlattığımız angajman kurallarımız gereği ülkemiz sınırlarının ihlaline anında karşılık veriyoruz. Bu izinler önceden verilmiş otomatik bir tepkidir. Uçaklara yapılan uyarıların telsiz kayıtları TSK tarafından paylaşıldı. Uçağın hangi ülkeye ait olduğu ancak olaydan sonra anlaşılmıştır. Suriye'deki tüm hadiseler gibi bu olay da bizi ziyadesiyle üzmüştür. Çünkü biz bölgede kimse ölmesin, kimsenin burnu kanamasın diye uğraşıyoruz. Konuyla ilgili teknik izahat Rusya başta olmak üzere ilgili tüm ülkelere ve kurumlara yapılmıştır. Buna rağmen Rusya tarafından yapılan açıklamaları ve konuyla ilgisi olmayan alanlarda ortaya konulan tepkileri üzüntüyle takip ediyoruz. Bizim Rusya ile stratejik ortaklığımız, üst düzey istişari konseyimiz var. Ama birlikteliğimiz dayanışmayı gerektirir. Çok yönlü ve güçlü ilişkilerimizin olduğu Rusya'yı herhangi bir sınır ihlali olmadan hedef almamız için sebep yok. Rusya ile Suriye politikasında anlaşamıyor olmamız başka bir şey, angajman kurallarımızın işletilmesi başka bir şey."
TÜRKMEN NİNE ERDOĞAN'A SESLENDİ
'AYNI KARŞILIĞI VERİRİZ'
"Ne Rusya'ya ne de başka herhangi bir ülkeye karşı doğrudan askeri müdahalemiz söz konusu değil. Tüm dünyanın, bizim haklı olduğumuzu kabul ettiği bir hadisenin, siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi kapsayacak şekilde genişletilmesini de doğru bulmuyoruz. Aynı ihlal bugün yapılsa, Türkiye yine aynı karşılığı vermek durumunda. Bu konuda ihlale maruz kalan değil, ihlali yapan ülkenin kendisini sorgulaması, tekerrürünü önlemek için tedbirlerini alması lazım."