Pazar 29.11.2015 00:00
Son Güncelleme: Pazar 29.11.2015 23:32

Kritik Türkiye-AB zirvesi sona erdi

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa'ya göçmen akışının durmasının önemli olduğunu belirterek, "Bu noktada Türkiye'ye destek verilecek ve 3 milyar avroluk bir fon sağlanacak" dedi.

Tusk, Brüksel'de düzenlenen AB-Türkiye Zirvesi sonunda, "Bu zirve ilişkilerimizi bir takvim çerçevesinde canlandırmak, terör tehdidi ve acil meseleler ile ilgiliydi. Çok faydalı bir zirve tamamlandı" diye konuştu.
Sığınmacı gündeminde buluştuklarını anımsatan Tusk, "AB'nin sınırlarının korunması kendi görevi. Kimsenin bizim sınırımızı korumasını beklemiyoruz" ifadesini kullandı.
Tusk, Avrupa'ya göçmen akışının durmasının önemli olduğuna işaret ederek, "Bu noktada Türkiye'ye destek verilecek ve 3 milyar avroluk bir fon sağlanacak" dedi.
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin yeniden canlanmasını istediklerini belirten Tusk, "Parasal ve ekonomik politikalar başlıklı 17. faslın açılması için bir toplantı yapılacak. Başka fasılların açılması için de çalışmalar yapılacak" değerlendirmesinde bulundu.
Tusk, 2016 yılının Türkiye-AB ilişkilerinde anahtar yıl olmasını beklediklerini, Türkiye'nin katılım görüşmelerinde ilerlemesi için kıstasların aynı olduğunu, toplantıda bir paket üzerinde anlaşıldığını ve sürecin devam edeceğini ifade etti.
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de, "Geri kabul anlaşması ile vize serbestisi arasında bağ var. Birlikte değerlendirmeye devam edeceğiz. Bütün şartlar yerine gelirse, vize serbestisinin 2016'nın sonbaharında gündeme gelmesini bekliyorum" dedi.
Yapılan toplantının verimli olduğunu ifade eden Juncker, göçmen krizi konusunda ortak bir tutum sağlamak gibi önemli bir gündemle bir araya gelindiğini hatırlattı.
Juncker, Türkiye ile Ortak Eylem Panı'nın hayata geçirilmesi konusunda mutabakata varıldığına dikkati çekerek, "AB ve Türkiye sığınmacı konusunda birlikte şekillendireceği bir cevap bulamazsa bu göç akımını durduramayacağız" diye konuştu.
Türkiye'de 2 milyon sığınmacının bulunduğunu anımsatan Juncker, "Türkiye, takdire şayan bir şeklide bu işi üstendi. Türkiye'ye destek vermeliyiz. 3 milyar avroluk destek, ortaklaşa bir mutabakatla kullanılacak" ifadesini kullandı.
Juncker, Türkiye ile vize serbestisi konusunun konuşulduğunu, katılım süreci konusunda da gerekli çalışmalar yapılarak başlıkların açılacağını belirtti.
Sığınmacıların yeniden yerleştirilmesi konusunda 15 Aralık'a kadar bir hazırlık çalışması yapılacağına işaret eden Juncker, Türkiye ile 28 AB üyesi devlet arasında böyle bir toplantının ilk kez gerçekleştirildiğini ve sürecin ilerleyişi konusunda iyimser olduğunu söyledi.

Davutoğlu görüşmelerin içeriğine ilişkin olarak, "Bu gerçekten tarihi bir gün ve tarihi bir toplantı. 11 yıl içerisinde ilk kez Türkiye ve AB arasında böyle bir toplantı oldu. Bu tarihi bir toplantı oldu. Toplantıdaki verimli görüşmelerden dolayı minnettarım. Burada üzerinde anlaştığımız metinde ve ortak deklarasyonumuzdaki kilit konsept üyelik sürecimizin yeniden canlandırılmasıdır. Bunun iki boyutu söz konusu; bunlardan biri Türkiye'nin AB üyeliği süreci" dedi.


Davutoğlu, görüşmelerde mutabakata varılan konuları şöyle sıraladı:
"Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin ardından her yıl iki zirve yapılması konusunda anlaşmaya vardık. Ayrıca son derece etkili bir şekilde ilişkilerimizin derinleştirilmesi için yüksek düzeyde ekonomik diyalog, yüksek düzeyde enerji diyaloğu, yüksek düzeyde politik diyalog mekanizmalarının sağlanması konusunda da anlaşmaya vardık. Bu anlamda üyelik sürecimizi yeniden canlandırırken ve hızlandırırken stratejik işbirliğimizi genişletiyor olacağız.
14 Aralık tarihinde 17. fasıl açılacak. Bazı diğer fasıllar da yolda olacak. Aynı zamanda vizelerin kaldırılması ve geri kabul süreçleri de önümüzdeki yıl tamamlanmış olacak. Bunlar ileriye dair hem yeni fasılların açılması açısından, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, ekonomik ilişkilerimizin derinleştirilmesi ve en yüksek düzeyde stratejik işbirliği ve görüşmelerimiz açısından son derece önemli adımlar. Aldığımız bu kararlar son derece önemli. Ayrıca Avrupa'daki bütün meslektaşlarımın da Türkiye ve AB'nin üyeleri ile birlikte kıtada ortak bir kadere sahip olduğu konusunda Türkiye'nin üyeliğinin sadece birlik ve Türkiye için değil aynı zamanda küresel barış için de kazanç olacağı konusunda anlaştığını görmekten memnuniyet duyuyorum."
Türkiye'nin etrafındaki politik problemlere, gerilimlere ve özellikle Suriye'den AB bölgesine gelen yasadışı göçe ilişkin olarak, "ortak bir eylem planında" anlaşmaya varıldığını belirten Davutoğlu, "Bu eylem planına göre temel yaklaşım bunun ortak bir mesele olduğu. Bu sadece Türkiye'nin ya da AB'nin değil. Türkiye ve AB bu insani krizin sorumluları değil. Fakat en nihayetinde sığınmacı krizinin nasıl çözümleneceği konusunda birlikte hareket etmek zorundayız. Yine bu krizi çözebilmek için Suriye krizinin çözümlenmesi gerektiği konusunda da anlaşmaya vardık. Aksi taktirde onlarca ortak eylem planımız olsa da, eğer sığınmacı dalgası bu şekilde gelmeye devam ederse Türkiye ve AB çok daha büyük problemlerle karşılaşır" ifadelerini kullandı.
Karşı karşıya kalınan sığınmacı krizine ilişkin geçmişteki eksiklikleri hatırlatan Davutoğlu, "Toplantılarda da söylediğim gibi, (sığınmacılar) şu anda Birleşmiş Milletler sisteminin krizin erken safhalarında çözüm bulma konusundaki başarısızlığının faturasını ödüyorlar. Şimdi böyle bir problemimiz var. Türkiye'de Irak'tan gelen 300 bine ek olarak hali hazırda neredeyse 2,2 milyon sığınmacı var. Bu zamana kadar 8 milyar dolar harcadık. Bu sadece kamplar için olan harcama. Bazı kasabalarda Türk vatandaşlarından fazla Suriyeli sığınmacı var. Bu zamana kadar sorumluluğu kendi başımıza almaya çalıştık. Fakat AB ile birlikte bu krizle nasıl başa çıkılacağı konusunda ortak bir eylem planı için anlaştık" dedi.
Avrupa Birliği tarafından sığınmacılar için verilecek maddi desteğe ilişkin de değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Bu 3 milyar avro Türkiye'ye verilmiyor; Suriyeli sığınmacılara veriliyor. Buradaki temel felsefe ise yükün paylaşılmasıdır. Yeniden yerleşim ve diğer uygulanabilir konular önümüzdeki dönemde görüşülecek. Türkiye bu insani krizin çözümlenmesinde her ülke ile ayrı ayrı ve genel olarak AB içerisinde görüşmeye hazır. Savaşın, Esed rejiminin devlet terörünün, barbarca bir organizasyon olan DAEŞ terörünün kurbanlarına yardımcı olmak için... Ankara'da, Paris'te, Beyrut'ta birçok farklı yerde masum sivillerin ölümüne neden olan teröre karşı savaşmalıyız" dedi.
Davutoğlu, "Bugün üyelik sürecimizi yeniden canlandırdık. Avrupa bölgesindeki bütün dengesizliklere ilişkin entegre bir strateji üzerinde, sığınmacı krizine ilişkin olarak omuz omuza çalışma konusunda anlaştık" ifadelerini kullandı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.