Türk Nobelleri sahiplerini buldu

'Türk Nobelleri' olarak bilinen 11'inci Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Uluslararası Akademi Ödülleri, Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı (GEBİP), Bilimsel Telif ve Çeviri Eser (TEÇEP) ödülleri ilk kez bu sene Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan bilim insanlarını tebrik ederek, "Marifet iltifata tabidir" sözünü hatırlattı. Her vesileyle bilime ve bilim insanlarına yönelik desteği, teşviki artırarak devam ettireceklerini dile getiren Erdoğan şunları kaydetti:

YÜZEYSELLİKTEN KURTULMALIYIZ:
Her fırsatta ifade ettiğim gibi artık günümüzdeki öğretmen- öğrenci ilişkisinin yüzeyselliğinden kurtulmak zorundayız. Muallim-talebe kavramlarının ifade ettiği kadim ve derin eğitim-öğretim müktesebatımızı yeniden canlandırmamız gerektiğine inanıyorum. Yeni Türkiye'yi bilimin, araştırmanın, geliştirmenin, inovasyonun aydınlığında inşa edeceğiz. İnşallah bilim insanlarımızın desteğiyle bu konuda kısa sürede önemli mesafe kat edeceğimizi ümit ediyorum. Ben tüm bilim insanlarımıza inanıyorum, güveniyorum

"ALLAH ERDOĞAN'DAN RAZI OLSUN"

PROF. SANCAR EN GÜZEL ÖRNEK:
Düşünün Mardin Savur'da doğmuş. Tüm eğitimini ülkemizde almış, bu coğrafyayla ünsiyetini hiçbir zaman kesmemiş, kaybetmemiş bir kardeşimiz Nobel'e layık görülüyor. Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız; Türkiye'nin sorumluluğu sadece kendisine, kendi vatandaşlarına karşı değildir. Biz, bir yönüyle 300 milyonluk Türk dünyasına, bir yönüyle 1.7 milyarlık İslam alemine, bir yönüyle de 7 milyar insanın tamamına karşı sorumlulukları olan bir ülke ve milletiz. Bizim böyle bir ruh kökümüz var.

Türk Nobelleri sahiplerini buldu

MAZLUMA EL UZATACAK GÜÇTE OLMALIYIZ:
100 yıldır ayrı kaldığımız coğrafyalarda yaşayan kardeşlerimiz Türk gönül elçilerini gördüklerinde 'Bir gün geleceğini biliyorduk' diyorlar. Bu ülkenin ve milletin yolunu gözleyen çok insan var.
BUGÜN NEFES ALAMAZDIK:
Şayet biz bugün kendi uydularımıza, kendi yazılımlarımıza, kendi teknolojimize sahip olmasaydık, inanın bana yaşadığımız şu hassas dönemde adım atamazdık, nefes alamazdık.
2023 HEDEFLERİ NİHAİ NOKTA DEĞİL:
Bugün geldiğimiz yer önemli olabilir. Ama asla yeterli değildir. Daha fazlasına ihtiyacımız var. 2023 hedefleri bizim için nihai nokta değil, sadece bir ara duraktır, ara istasyondur. Şimdiden, 2023 sonrasını da düşünmeye, tartışmaya planlamaya başlamalıyız. 2053 ve 2071 vizyonumuzu bu çerçevede şimdiden konuşmaya, tasarlamaya başlamalıyız. Belki biz onu görmeyeceğiz, o günleri yaşamayacağız ama evlatlarımız, torunlarımız o günü inşallah yaşayacaklardır. İnşallah bir gün bunların hepsini de başaracağımıza inanıyorum. Benim buna imanım, inancım var. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi kardeşliğimizi koruyup güçlendirelim. Diğer engelleri aşmak inanın bana bizim için çok daha kolay. İşte 13 yıl önce neredeydik, bugün neredeyiz.
KRİZ ÇIĞIRTKANLARINA İNAT BÜYÜMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ:
İşte Türkiye bu yılın üçüncü çeyreğindeki yüzde 4'lük büyüme oranıyla ilk 9 ayda yüzde 3.4'lük bir ortalama büyüme düzeyine ulaştı. Dikkat ediniz, 2015'teki bu büyüme hızına, gerçekleştirdiğimiz iki seçime, içeride de dışarıda da yaşadığımız bunca badireye rağmen ulaştık. İçerideki ve dışarıda kriz çığırtkanlarına inat, istikrarlı şekildeki büyümemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.