Bildiriyi ancak kandil yazabilir

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adı altında bin 128 akedemisyenin PKK terörünü destekleyip devleti zan altında bırakmayı hedefleyen bildirilerine tepkiler dinmiyor. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan katıldığı televizyon programında bildiriyle ilgili olarak şöyle konuştu: "Bu kadar deli saçması bir metin görmedim. Bunun bir fikir olduğunu bile düşünmüyorum. Toplumsal gerçeklikten ve hakikatten kopuk bir hezeyanlar kümesi. Öyle ifadeler var ki insanın kanı donuyor. Bir insan böyle deli saçması şeylerle ülkesini nasıl suçlayabilir? PKK'nın yaptıklarını görmeden sadece devleti katil ilan eden bir yaklaşım. Bunu söylemek için zırcahil olmak lazım. Bildiri yayımlamak fikir özgürlüğü olabilir de onun içinde fikir de yok. Doğrudan devlete ithamlar var. Silopi, Sur ve Cizre'de çok önemli mesafeler alındı. Cumhuriyet tarihinin en uyumlu operasyonları yürütülüyor. Çok fedakar bir şekilde asker, polis, korucu kim varsa bu mücadeleyi yürütüyor. Yavaş yavaş da olsa bir neticeye gidiliyor. Örgütün bütün hamleleri boşa çıkartılmış durumda."

BUNLAR PKK'NIN GÖRÜŞÜ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise şunları söyledi: "Bölgede devam eden operasyonların neden yapıldığına dair tek bir cümle söylememiş. Hendekleri kim kazdı, barikatları kim kurdu? Mayınları, tuzakları kim yaptı? Askerimize, polisimize kim otomatik silahlarla, roketlerle, el yapımı bombalarla, kanaslarla saldırıyor? Sivil vatandaşlarımızı, 5.5 aylık bir yavrumuzu kim katletti? Cesursanız, yürekliyseniz, samimiyseniz, objektifseniz, gerçekten insan haklarına inanıyorsanız bunları söyleyin'. Dile getirilenlerin tamamı PKK terör örgütünün görüşleri. PKK'ya müzahir çevrelerin görüşleri. Böyle bir bildiriyi ancak PKK terör örgütü, gönüllü destekçileri yazabilir. Eğer okumadan imzaladılarsa felaket bir şey. Okuyarak imzaladılarsa o da daha büyük bir felaket. Belli ki kulaklarını gerçeğe kapatmışlar, gözlerini gerçeğe kapatmışlar. Aydın gerçeği görendir. Ortada somut gerçeğe kulak vermek, görmek yok. PKK'nın gözüyle, diliyle, kulağıyla gerçekleri çarpıtma var. CHP'nin terör saldırıları karşısında devletin aldığı meşru tutumu, attığı meşru adımları görmezden gelen ve PKK'yı adeta haklı gören yaklaşımları kabul edilemez."

ANCAK KANDİL YAZAR
SABAH'ın sorularını yanıtlayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop da konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Böyle bir metni ancak Kandil hazırlayabilir. Bölgede bir sorun var. Operasyonlar durup dururken, vatandaşa karşı mı yapılıyor? Bir şeye taraf bile olsanız bu operasyonların terör örgütüne karşı yapıldığını ifade etmek gerekir. Bu kadar taraflı ve kasıtlı bir yaklaşım. Burada akademik bir çıkış, akademik bir söz yok. Siyasi tarafgirlik, kör bakışı açısı var. Devletin bağımsızlığına gölge düşürecek talepler var. Uluslararası gözlemciler Türkiye'ye davet ediliyor. Bu ayıp bir şey. Konuştukları zaman bağımsızlıktan bahsediyorlar ama ülkenin bağımsızlığına halel getirecek tavrı bildiriye açık bir şekilde koyuyorlar. Konuyu iç güvenlik meselesi olmaktan çıkartıp uluslar arası platforma taşımak istiyorlar. HDP'nin yapmak istediği de budur. İfade özgürlüğünün bir sınırı var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) İspanya'nın Batasuna Partisi için 'terörü, şiddeti desteklediği için kapatılabilir' kararı vermişti. Bu bildirinin teröre çağrı yapan, terörü adeta destekleyen ifadelerini, düşünce ve ifade hürriyetinin sınırları içinde kalması ve bundan yararlanması mümkün olmaz.
'BİLDİRİYE OKUMADAN İMZA ATTILAR'
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti'nce Kasr-ı Hümayun'da "16 Ocak Basın Onur Günü" dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bildiriyle ilgili "Bilim insanlarımız elbette ülke meselelerine duyarlı olacak, kafa yoracak, açıklamalar yapacak. Ama terör örgütüne destek, devleti katliamla suçlama gibi bir noktada olmamalı. Ortaya çıkan gerçek, akademisyenimizin bu bildiri metnini görmeden imza attığı yönünde" dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ise, "Fransa'daki terör saldırısında gösterilen hassasiyetin Türkiye'deki terör saldırılarında da gösterilmesini istiyoruz. 5 aylık bir bebeğin canına kıyacak kadar gözü dönmüş bir terör örgütünü destekleyecek nitelikte yapılacak her türlü yazılı ve sözlü açıklama kabul edilemez" diye konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ise, "Türkiye'ye güya akıl verdiğini düşünen, gelecek nesillerimizi kendilerine emanet etmeye çalıştığımız aydın geçinen insanlar terörü destekliyor, devleti kınıyor ve birilerinin maşa olarak kullandığı tabloya tek söz etmiyor" dedi.
TEK TARAFLI BİLDİRİ
Bildiriyle ilgili diğer tepkiler şöyle:
* Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam Uluçam: Bildiride maalesef bizden de 5 öğretim üyesi var. Biz ve Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlattı. Ateşin yandığı, kan gölüne çevrilen bir ortamda bu denli tek taraflı bildirinin içinde bulunmak bizleri üzdü.
* Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ): Hem geçtiğimiz günlerde İstanbul Sultanahmet'te meydana gelen menfur terör eylemini, hem de açıklamaları ve bildirileriyle bu tür eylemleri yapanlara cesaret verenleri şiddetle kınıyoruz.
* Anadolu Akademisyenler Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mesut Sipahi: Bundan yüzyıl önce de aziz vatan toprağını parsel parsel bölerek, sömürgeleri yapabilmek için, çağın en modern silahlarıyla vatanımıza kastetmiş devletlerin akademisyenlerinin de bildiriyi desteklemeleri, bizim için hiç şaşırtıcı olmamıştır.
* Nevşehir Vatan Şehitleri ve Gaziler Derneği Başkanı Ramazan Çiftçi: Ey CHP, PKK ve HDP ile kardeşliğini bir an önce bırak. Atatürk'ün çizdiği çizgiye gel. Bu vatan hepimizindir
ÜÇ AKADEMİSYENE SAVCILIK SORUŞTURMASI
"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisinde imzası bulunan eski Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü B. ile araştırma görevlileri Özgen Y. ve Serhan G. hakkında idari soruşturma açıldı.