Kılıçdaroğlu bu formülle tarih yazdı: KTYP

Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturacağı ilk gün gazetecilerin yoğun ilgisi altında makamına gelmişti. O hengamede görüntü almayı kolaylaştırmak için gazetecilerden birisi Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu kenara çekmeye çalışınca Kılıçdaroğlu hemen müdahale etmiş "benim koltuğu götürmeyin arkadaşlar" demişti.
Kemal Kılıçdaroğlu işte bu sözlerle CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturmuştu. Ve tam altı yıldır en büyük başarısı o koltukta oturmayı sürdürmek. Girdiği kurultaylardan 4. kez zaferle çıktı Kılıçdaroğlu..
Kılıçdaroğlu 35. Olağan Kurultayı'nda da zafer kazanarak adeta tarih yazdı.. Çünkü Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı dahil toplam yedi seçim kaybetmesine rağmen genel başkanlık koltuğunu korumayı başardı. Kimi zaman seçim yarışında oy kullanmayı unuttu... Bu nedenle eleştirildi.. Ama CHP için sonuç değişmedi..

Kılıçdaroğlu bu formülle tarih yazdı: KTYP

Oy kullanamayarak tarihe geçen Kılıçdaroğlu o gün şu açıklamayı yapmıştı: Ben de her yurttaş gibi kaydımın olduğunu ve gidip oy kullanacağımı düşünüyordum.. Elbette bu tablonun ortaya çıkması doğru değil. Güzel bir tablo değil. Partili arkadaşlarımı üzdüysem özür dilerim.
Her seçim öncesi uçuk vaatleriyle sürekli gündemde oldu Kılıçdaroğlu.. Hatta Yunanistan'ı ekonomik krizden kurtaracağını bile iddia etti.. 2011 seçimleri öncesi verdiği röportajda dönemin Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'ya " dayan Papandreu, biz iktidara geliyoruz' diye seslenmesi şaşkınlığa neden oldu.. Yunanistan'ın en büyük gazetesi bu ifadelerle dalga geçti. "Dayan Yunanistan Kılıçdaroğlu geliyor" dedi..
SEÇİM VAATLERİYLE TARİHE GEÇTİ

Kılıçdaroğlu sadece Yunanistan'ı değil Ortadoğu'yu, hatta dünyayı da kurtaracağını açıklayarak tarihteki en uçuk seçim vaadinin altına imza atan Türk siyasetçisi unvanını kazandı..
"Ortadoğuya da barışı getireceğiz. Dünyaya da barışı getireceğiz.." gibi ve benzeri vaatler seçmende yankı bulmadı. Ülke gerçeklerine aykırı ekonomik ve siyasi vaatleriyle her seçim sonrası hüsrana uğradı Kılıçdaroğlu. Ancak "başarısız olursam istifa ederim" demesine rağmen her kaybettiği seçim sonrası zafer açıklaması yaptı..
Kılıçdaroğlu, seçimden önce, "Başarının ölçüsü iktidar olmaktır. Hepimizin hedefi o.. Oy oranımızda bir düşme olursa ..elbette ki..başarısızlığı ödüllendirmek gibi bir düşüncemiz asla ve asla söz konusu değil" derken
Seçimden sonra "Tamam beklediğimiz oranda oy almadık kabul ediyorum.. Ama bir çizgimiz var.. Yukarıya doğru gidiyoruz" diyerek çark etti.
Bu çarka en büyük muhalefet parti içinden geldi. CHP'li Muharrem İnce, "Hemen istifa etmeniz gerekir.. Rezil olmuşsun hezimete uğramışsın.. Yenmiş seni.. Her seçimde yenmiş.. Çıkmışsın yenmiş.. Yenmiş de yenmiş.. Bunu tartışırsak AKP'nin üstünü kapatırız diyorsun.. Bu düşüncede olan birinin 250 senede iktidar olması mümkün değil..
KILIÇDAROĞLU NASIL KURULTAY KAZANIYOR?

Peki CHP Lideri Kılıçdaroğlu 7 seçim kaybetmesine rağmen kongrelerden nasıl zaferle çıktı? Aslında bu sorunun çok basit bir cevabı var.. Kılıçdaroğlu, genel başkanlık koltuğuna oturduğu andan itibaren parti içinde büyük bir tasfiye operasyonuna girişti.. Parti içi muhalefeti yok etti. Kendisini eleştiren Birgül Ayman Güler, Süheyl Batum, Emine Ülker Tarhan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ismi CHP'den gönderdi. Hatta diktatör olarak nitelenmeye başlandı. Ancak Kılıçdaroğlu kendisine yönelik diktatör suçlamalarına cevap vermek yerine sürekli olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı. Erdoğan'a diktatör diyerek kendi durumunu perdelemeye çalıştı. Kılıçdaroğlu'na bayrak açan isimlerden biri olan CHP'li Muharrem İnce, bu duruma dikkat çekmişti:
"Dört sene önce çok demokratik söylemlerle gelip bugün diktatörlüğe getireceksiniz partiyi.. O zaman Tayyip Erdoğana ne diye diktatör diyorsunuz? Ben diktatör istemiyorum.."
KILIÇDAROĞLU'NUN CHP'SİNDE MUHALEFET YOK

Kılıçdaroğlu, altı yıllık genel başkanlığında CHP'de büyük bir hegemonya kurdu.. Partiyle ilgili kararları kimseyle konuşmadan tek başına almaya başladı.. Tasfiyelerle güçlendikçe en ufak eleştiriye bile tahammül edemez hale geldi... Üslubunu her geçen gün biraz daha sertleştirdi.
"Bir dakika parti tüzüğünü benimsemeyen genel başkanın sözünü kesen.. Hemen burayı terk et kardeşim.. Atın onu dışarı.." Sözleriyle bir partiliyi kapı dışarı etmesi hala akıllarda…
Halbuki Kılıçdaroğlu, "Partideki korku imparatorluğunu yıktık. Bundan sonra Türkiye'deki korku imparatorluğunu yıkacağız." diye vaat dağıtmıştı..
Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı parti içi sindirme operasyonlarıyla CHP'de tek adam haline geldi. Eleştirilemiyor, yaptıkları sorgulanamıyor.. Artık kurultaylarda karşısına aday bile çıkamıyor.. Hatta partiden tasfiye edilenler ve Kılıçdaroğlu'nun öfkesinden korkup sesini çıkaramayanlar CHP'nin bugününü zaman zaman milli şef dönemiyle kıyaslıyor..
Sadece parti içindeki muhalefete karşı değil seçmene karşı da sertleşti Kılıçdaroğlu....
"Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz. Oyunuzu kullanacaksınız.. Demokrasinin gereğini yapacaksınız.." diyen Kılıçdaroğlu'na Emine Ülker Tarhan'dan yanıt gelmişti: CHP asla ama asla tıpış tıpış bir parti olmamalıydı. Dünyada herhangi bir siyasal parti yoktur ki seçime gitmeden kendi değer ve önermelerinden vazgeçsin ve havlu atsın.. Artı bir oy için ilkelerinden ödün verip milyonlarcasını kaybetsin.." demişti..
CHP'DE YENİ TASFİYELER Mİ OLACAK?

İşte Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'ndan da zaferle çıkmasının perde arkasında tek adam haline gelmesi var.... CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun kurultayda yaptığı açıklama bu nedenle çok önemli.. Çünkü parti içinde öne çıkan ve kendisine muhalefet eden tüm isimleri tasfiye eden Kılıçdaroğlu yeni bir sayfa açacaklarını söyledi..
Peki bu açıklama ne anlama geliyor? Acaba CHP lideri altı yıldır sürdürdüğü parti içi muhalefeti tasfiye operasyonlarına hız mı verecek? Kendisine yakın hissetmediği ve CHP'den göndermek istediği yeni isimler mi var? Şimdi bu soruların cevabı merak ediliyor...