Korkaklar zafer anıtı dikemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen yaklaşık 300 kaymakamı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin konuk etti. Erdoğan kaymakamlara yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
EVRAK KAYMAKAMI: İlçesinin tüm mahallerini, köylerini, muhtarları, önde gelen simaları tanımayan kaymakam evrak kaymakamıdır. Elbette evrak işlerini titizlikle takip edeceksiniz. Ama asıl işiniz, insanı asla ihmal etmeyeceksiniz.
PKK CİZRE'YE GÖMÜLDÜ
BUNLARI YUTMAYIZ: Tek vatan, 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bu sahtekarların söylediği, "Bizim bir vatan arayışımız yok", bunları yutmayız. Onu külahıma anlatsınlar. Ben hangi haklara sahipsem sen de aynı haklara sahipsin. Rahat dur ya. Parlamento'ya girmekse, giriyorsun. Makamlara gelmekse, geliyorsun. Daha ne istiyorsun? Ama dert başka. Dert, bu güzel ülkemizi, vatan topraklarımızı bölmek, parçalamak, o tarihi hesaplarını kendileri göre yerine getirmek.
TERÖRİSTLER NE YAPACAĞINI ŞAŞIRDI
HAYAT NORMALE DÖNMELİ: Bölücü terör örgütü, bazı ilçe ve mahallelerde hakimiyet tesis etmeye çalışıyor. Örgütün güdümündeki partiye mensup belediyeler bunların kontrolü altına girmiş durumda. Kimi kamu görevlilerinin de destek verdikleri anlaşılıyor. Güvenlik güçlerimiz teröristleri birer birer temizliyor. Ama burada mülki idare amirlerimize de önemli görevler düşüyor. Kaymakamlarımız, kanunların kendilerine verdiği yetkiyi, en yetkili şekilde kullanarak, örgütün yaptığı tahribatı gidermek ve belediyelerin yol açtığı boşlukları doldurmak için cesur bir şekilde harekete geçmeli. Vatandaşlarımızınmağdur edilmesine izin veremeyiz. Gerekirse belediyelerin araç, gereçlerine el koyarak, gerekiyorsa diğer kurumların imkanlarını kullanarak, bölgede hayatı bir an önce normale döndürmemiz şart. Ayrıca, terör örgütüne destek veren kamu görevlileri de süratle belirlenip adalete teslim edilmeli.
MEHMETÇİK'E SIĞINDILAR
OYUNLARINI ÇÖZDÜK: Terör örgütünün ve ona destek veren, imkan sağlayan, yol gösteren çevrelerin oyunlarını artık çözdük. Bundan ne tuzaklanmış çukurlarla kapatılmış sokaklar, ne duvarları delinerek birbirleriyle bağlanmış evler, ne silah ve bomba depoları ne de adeta rehin alınan vatandaşlarımızı Allah'ın izniyle görmeyeceğiz. Kaymakamlarımız, valilerimiz bulundukları illeri, ilçeleri avuçlarının içi gibi ezbere bilecekler. Her tehlikeyi, her tehdidi anında bertaraf edecekler. Terörle mücadelede de eksiğimiz kanun, mevzuat değil. Bunun için gerekli kanun da yönetmelik de var. İhtiyacımız olan, bunları kararlılıkla uygulayacak, ferasetli, azimli, cesaretli yöneticilerdir. Unutmayınız, korkaklar hiçbir zaman zafer anıtı dikemez.
ARANANLARIN AFİŞLERİ ASILDI!
YENİ ANAYASA: Yeni anayasa, reformlarımızın en önemli unsurlarından bir tanesi. Başkanlık sistemi tartışmaları da bu çerçevede sürmektedir. Üstlendiğiniz görevler sebebiyle Türkiye'nin imkânlarını ve eksiklerini en iyi sizler biliyorsunuz. Birikimlerinizi hem yeni anayasa hem de başkanlık sistemi tartışmalarına katkı sağlayacak şekilde Bakanlığımız aracılığıyla bir araya getirmenizin faydalı olduğunu düşünüyorum.
'BÜROKRASİ STATÜKONUN GARDİYANI'
"Sadece kanun çıkarmak, kanunu değiştirmek, yönetmeliklerle ve diğer mevzuat düzenlemeleriyle uğraşmak sorunu çözmüyor. Mevzuatla birlikte, hatta mevzuattan önce zihniyeti değiştirmek gerekiyor. Statükonun gardiyanlığını yapan bir bürokrasi ülkeye sadece patinaj yaptırır. Sizden ricam şudur. Yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir tarafa, hemen zihinsel inkılabınızı devreye sokun. 'Ben bunu bu şekilde yaparım' deyin ve yapın. İşte bu iradeyi kullanın. Sorun üreten, sorunlar karşısında pes eden değil, çözüm üreten, dirayet sahibi yöneticiler olmadan bunu gerçekleştiremeyiz."