Eylem planımız birlik huzur ve demokrasi

Başbakan Ahmet Davutoğlu dün partisinin grup toplantısına katıldı. Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
BU ZULÜM BİTECEK:
Halep yanıyor ve dünya seyrediyor. Maraş ayağa kalktığında, Antep şahlandığında, Urfa bayrağına, istiklaline sahip çıktığında Halepliler onlar için dua ediyordu. Şimdi de biz tarihi borcumuzu ödeyerek direnen, şanlı, kahraman, gazi Halep'e, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa adına sahip çıkacağız. Gün gelecek bu zulüm bitecek. Böyle devam etmesi halinde 70 bin Suriyelinin daha gelme ihtimali var. Biz canını kurtarmaya çalışan hiçbir kardeşimize kapımızı kapatmadık. Başta ABD ve Rus yönetimlerinin samimi davranması, gerçekle yüzleşmesi gerekir. Kalıcı bir barış için çok fazla vaktimiz yok.
VİCDANLARI KURUMUŞ:
Elimizde Rusya'nın attığı her bombanın nereye düştüğünün bilgisi var. Bunu ABD de Birleşmiş Milletler de bütün uluslararası toplum da biliyor. 6 bini aşkın sortinin yüzde 90'ı sivillere ve ılımlı muhalefete atıldı, sadece yüzde 10'u DAEŞ'e. Artık bu gidişe bir 'dur' demenin vakti gelmiştir. Uluslararası toplumun kalbi durmuş, yüreği donmuş, vicdanı kurumuş. Tarih bugün bu zulme sesini çıkarmayanları, çıkaramayanları da zulmün ortağı olmaları anlamında da kara lekeyle kaydına geçirecektir. Merkel ile dün (pazartesi) iki ülke ilişkilerinin yanı sıra Suriye mülteci konusunu ele aldık. Almanya mültecilere kapılarını açması, baskılara rağmen gösterdiği kararlılık tarihte yerini alacak.
AYRIM YAPMADAN MÜCADELE:
Ülkemizi tehdit eden teröre karşı hiçbir ayrım yapmadan mücadele edeceğiz. Kapsamlı bir eylem planı hazırladık. Her hafta sonu en az bir Doğu Güneydoğu şehirlerine teşekkür ziyareti yapacağım. Ziyaretlerimin iki sebebi var. Birincisi 1 Kasım seçimlerindeki destek, ikincisi, halkın terör örgütünü değil devletin şefkatli elini tutmuş olması.
MUHATAP MİLLET:
Hazırladığımız eylem planının adını "Birlik, Huzur ve Demokrasi Eylem Planı" olarak ilan ettik. Bundan sonra da hep böyle anacağız. Bir olacağız, huzur içinde olacağız, demokrasi ile yaşayacağız. Bu eylem planıyla birliği tahkim edeceğiz, huzuru pekiştireceğiz, demokrasiyi derinleştireceğiz. Bu adımlar yaraların sarılması, yıkılanın yapılması ve kardeşliğimizin pekiştirilmesi için atılıyor. Vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin önlenmesini ve tazmin edilmesini içeren bir yaklaşımı benimsiyoruz. Muhatap bütün millet, bölge halkı olacak. Elinde silah olanlar muhatap olmayacak. Elinde silah olanların muhatabı milletin bileğidir, yüreğidir. Valiliklere İstişare Meclis'leri kurulması talimatı verdim. Türkiye terörden arınacak, kurtulacak. Bütün vatandaşlarımız huzura kavuşacak.
'DESTEK VEREN MEMURUN KAMUDAN İLİŞİĞİ KESİLECEK'
"Başbakan yardımcımız başkanlığında bir koordinasyon kurulu oluşturduk. Her ilçenin imarı için bir bakanımız görevlendirilecek. Benim yetkilerimi kullanacak. Öncelikle Silopi'den başlayacak. Mardin, Yeşilli'ye içme suyu sağlamıyor. Merkezden biz sağlıyoruz. Bunun için gerekli kesinti Mardin Büyükşehir Belediyesi'nden yapılacak. Bu kaynaklar kimsenin babasından miras kalan kaynaklar değil. Bu bütçenin her bir kuruşu milletin. Dargeçit'in yolu yok. Bu da yapılacak. Belediyenin kaynağından kesilecek. Biz petrol ülkesi değiliz. Yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ama istismar edilmesine izin verilmeyecek. Bazı belediyelerin teröre verdiği desteğin kesilmesi için değişiklik yapacağız. Teröre doğrudan ya da dolaylı olarak Paralel çete üzerinden destek verdiği hukuken ispat edilen kamu personelinin kamuyla ilişiği kesilecek. Devletin koruma zırhını arkasına alıp devletin milletin birliğini bozmaya çalışan kim olursa olsun o zırhı kırarız."