Son Güncelleme: Çarşamba 20.04.2016
Sabretme dönemi bitti dokunulmazlık ilk adım
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İhanet şebekelerinin kökünü kazımak için gereken yapılacak. Sabretme dönemi bitti artık şimdi hareket zamanı. Dokunulmazlık ilk adım. Milletimiz bu mankurtları taşımak zorunda değil...
DOKUNULURSUNUZ: Unvanı milletvekili, ama kürsüden terör örgütünü savunuyor, onun ağzıyla konuşuyor, onun sembollerini taşıyor. Niye? Çünkü dokunulmazlığı var. Siz bu imkanı tutup da terör örgütünü desteklemek, terör örgütünün militanı gibi davranmak için kullanırsanız, kusura bakmayın, eninde sonunda dokunulursunuz. TBMM'de bu konuda sağlanan uzlaşmayı takdirle karşılıyorum. Önümüzdeki hafta bu işin Meclis süreci başlayacak ve kısa sürede mevcut dokunulmazlık dosyalarının tamamı yargıya intikal edecek.
SABRETME DÖNEMİ BİTTİ: Bütün bunlar karşısında sabretme dönemini artık geride bıraktık. Artık harekete geçme zamanı. İnşallah dokunulmazlık meselesi bunun ilk adımı olacak. Arkasından bu tür ihanet şebekelerinin kökünü kazımak için ne gerekiyorsa hepsi birer birer yapılıyor, yapılacak. Milletimiz, velev ki kendi içinden çıkmış olsun, bu mankurtları daha fazla taşımak zorunda değil. Kurtuluş Savaşımızı verirken nasıl net çizgiler çekerek işe başladıysak ve bu şekilde zafere ulaştıysak bugün de aynı noktadayız. Nedir bizim ölçümüz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet... Yeni Türkiye'yi bu dört başlık üzerine kuracağız.
OPERASYONLAR DÖNEMİ: "Demokratik açılım" dedik, olmadı. "Milli birlik ve kardeşlik"' dedik, olmadı. "Çözüm süreci" dedik, yine istismar edildi. "Artık bunların hepsi bir kenara, çözüm sürecini de buzdolabına koyuyoruz" dedik. Şimdi operasyonlar dönemi. Operasyonlar döneminde bu iş bitecek. Çünkü bu milletin huzuruna kimsenin kast etmeye hakkı yoktur. Askerimizle, polisimizle, köy korucumuzla, hep beraber dayanışma içinde bu işi sürdüreceğiz. Eğer bunu başaramazsak yazıklar olsun. Bu millet güçlüdür ve bunu başarmaya da muktedirdir.
ÖZERKLİKÇİLİK OYNAYANLAR: Güneydoğu Bölgesi'ndeki çeşitli ilçelerde bir süredir ciddi yaşanan bu terör olayları, terör örgütünü şehir merkezlerinde uygulamaya çalıştığı yeni eylem stratejisi hamdolsun başarısız olmuştur. Şimdi artık iflastalar, çöktüler. "Bittik, battık. Nereye kaçacağız"' diyorlar. Telsiz dinlemeleri bunlar. Bütün bunların en önemli sebebi, bölge halkının tercihinin bölünmeden değil, milletimizin ve ülkemizin bir parçası olarak kalmaktan yana olmasıdır. Dünyada herkesin birlik ve beraberlik arayışı içinde olduğu bir dönemde terör örgütünün ısrarla ülkemizi ve milletimizi bölme peşinde koşmasının gerisindeki karanlık amacı, bölge halkı görmüştür. Kendi kendilerine özerklikçilik oynayanlar kaybetmiştir.
KANDİL'DEKİ BARONLAR: Bu terör eylemleri alenen Türkiye'nin ayağına çelme takma teşebbüsü, Türkiye'yi yavaşlatma, dikkatini ve enerjisini başka yönlere teksif etme çabasının ürünü değil mi? Bu uğurda öldürülen ve bir kısmı da kendi vatandaşımız olan Kürt gençlerinin ne bölge halkına ne milletimize ne ülkemize en küçük bir faydası olmuş mudur? Terörist sıfatıyla hayatını kaybeden bu Kürt gençleri ne uğruna öldü? Çoğunun mezarı dahi olmayacak bu gençlerin ölümü Kandil'deki terör baronlarının umurunda mı acaba?
İŞTE SİZE ÇÖZÜM
"Yaşatmak değil, sadece öldürmek için faaliyet gösteren terör örgütünü, tüm isimleri ve yandaşlarıyla bölgeden ve ülkeden söküp atmadan yaşanan acıların önüne geçemeyiz. Çözüm arıyorsanız, işte size çözüm. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü şekilde tesis ettiğimizde gerçek çözümü bulmuş olacağız. İşte o zaman ne AP'nin rapor diye yayımladığı hezeyanlar, ne de sorunlu yerlerde akbaba gibi dolaşanlar Türkiye'yi durdurabilir."
AYNI TALEP RAPORDA
"AP'nin Türkiye İlerleme Raporu'nun 17. maddesinde güya çevreci hassasiyetler bahanesiyle Türkiye'nin mega projelerinden kaygı duyulduğu ifade ediliyor. Vah vah vah! Bu talep bizim önümüze Gezi olaylarında getirilmişti. Aynı şekilde 17-25 Aralık darbe bir projelerini gerçekleştiren işadamlarıydı. Şimdi de aynı şifreyle AP raporunda ve kararında karşılaşıyoruz. AP kararındaki bir başka talep Akkuyu Nükleer Santrali'nin durdurulması çağrısı. Peki Avrupa'daki 135 nükleer santrali, dünyadaki 444 nükleer santrali ne yapacağız? İnşa edilmekte olan 62 nükleer santral için de aynı çağrıyı duyan var mı?"
EN SON HABERLER
- 1 Ankara yine sele teslim oldu! Şiddetli yağmur nedeniyle yollar göle döndü, ev ve iş yerler hasar gördü
- 2 Bursa merkezli 8 ilde ‘Mahzen-36’ operasyonu! Semed Ötünç organize suç örgütü çökertildi
- 3 Ağrı’dan Hatay’a gönül köprüsü kurdular! 'Seni unutmadık kardeşim'
- 4 AK Parti’de değişime ‘2k’ formülü! Önce kamp sonra kongre
- 5 Gözler Başkan Erdoğan ve Özgür Özel görüşmesinde! Gündem 'Yeni Anayasa' ve terörle mücadele
- 6 Başkan Erdoğan liderliğinde toplanan YİK sonrası açıklama
- 7 Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin A Haber'de: Öğretmen atamaları için tarih verdi
- 8 Türkiye’den “Filistin için adalet” adımı: Ankara, UAD’de soykırım davasına müdahil olacak
- 9 Bunlar mı işçi? İstanbul'da '1 Mayıs' provokasyonu! Polise taş ve sopalarla saldırdılar...
- 10 İstanbul Boğazı’nda hareketli anlar: Beykoz'da radar füzesi bulundu!