Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı Zengin'den yeni anayasa vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Özlem Zengin, Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Yeni Türkiye'nin Anayasa konulu konferans verdi. SDÜ Hukuk Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Çokdinç, SDÜ Rektörü İlker Çarıkçı, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Adem Korkmaz, AK Parti İl Başkanı Osman Zabun ve öğrenciler katıldı.

Türkiye'de vatandaşların anayasa ile kanunlarla temas ettiğini belirten Zengin, "Yeni anayasaya neden ihtiyaç olduğunu hissedilmesi zor bir şey. Özellikle yeni jenerasyon için daha zorlaşıyor. Türkiye'de kavganın sebebi anayasaların bir iktidar gücünü kaynağı olarak görülmesinden kaynaklanıyor. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu söylense de özellikle 1961 Anayasası ile başlayan ve 81 Anayasası ile devam eden süreçte, egemenlik paylaşılan şey haline gelmiş. Egemenlik anayasal organların da aslında egemenlik yetkisini kullandığı bir yapı. Türkiye'nin en temel sorunu anayasanın sadece milletin egemenliğini ihtiva eden onun gücüyle şekillenen bir yapı olmamasıyla alakalı sıkıntı hali içindeyiz. Bizi boğan bu. Türkiye'nin uzunca süredir yeni anayasanın gündeminde olmasından daha doğal bir şey yok. Bunu aşmadan Türkiye gerçek manada hukuk devleti olamaz" dedi.

HUKUK KATLİAMLARI YAŞANDI

82 Anayasasında kişilere göre değişen bir çok uygulama olduğunu vurgulayan Zengin, "Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilme sürecindeki 367 krizi. Fahri Korutürk başka ya da Süleyman Demirel başka bir anayasa ile mi değişti? O zaman yeter sayısı başka bir şekilde mi belirlenmişti? Değildi aslında. O zamanlarda hukuk katliamları oldu. Bugün bağıranlar var. Can Dündar bağırıyor 'hukuk suikastı' diye. Onların gerçek manada hukuk suikastı nasıl olur gerçek manada görmedikleri kanaatindeyim. 367 meselesiyle Türkiye önemli dönüm noktası yaşadı. Anayasa değişikliği yapıldı ve Cumhurbaşkanını halkın seçmesine kara verildi" diye konuştu.

"ANAYASA HALKIN İKTİDAR OLMAMASI İÇİN YAPILMIŞ"

Türkiye'de anayasanın halkın iktidar olmaması için yapıldığını kaydeden Zengin, "Adnan Menderes'ten sonra şekillenen Anayasada bir tek önemli esas vardı. Kazanılamayan bir seçimle nasıl iktidar olunur sorusunu cevabı aranarak kurgulanmıştır. Sadece darbe değişikliği ile değil daha sonraki Türk siyasi yaşamını değiştirmesiyle önemlidir. 1982'ye gelindiğinde anayasayı biraz daha sıkma hali. 'Bu millet siyaset yapmasın. Siyasete alaka duymasın. Siyasette karar verici organ olmasın. Bu kadar baskıyla yönetmek yerine öyle bir anayasa yapalım ki, biz hep var olmaya devam edelim. Karar verici olmaya devam edelim'. 82 Anayasası bizim siyasi yapma alanımızı çok daraltmış bir anayasadır" dedi

"YASAMA YENİDEN YAPILANMALI"

Yasama, yürütme ve yargı erkleri arasında en güçlü olması gerekenin yasama olduğunu ama Türkiye'de bunun söylenemeyeceğini belirten Zengin, "Yasama birinci güç olursa bir vekil düğmeye basıp ne düşündüğünü söyleyebilirse hatta kendi partisine söyleyebilirse, işte bunun için yasamamın hem şekillenme hem de işleyiş açısından yeniden bir yapılanmaya ihtiyacı var" açıklamasında bulundu.

ASIL UNSUR BAŞKANLIK DEĞİL"

Yeni bir anayasayı gençlerin sahiplenmesi gerektiğine dikkat çeken Zengin, "Hani görelim bakalım şu yeni anayasada ne yazacak deniyor. Yazacak şeyler belli aslında aşağı yukarı ki başladı. Hak ve özgürlükler kısmı yazılmaya başlandı. Haziran sonu gibi ne olduğunu göreceğiz. Başkanlık yarı başkanlık, bunlar içindeki detaylar. Asıl unsur bunlar değil. Asıl unsur düşünce sistematiğini, iktidarın kaynağını anayasa ve iktidar kavgası olmaktan çıkaran bu ülkenin teşkilat yapısını milletle olan ilişkisini aslında devleti sınırlandıran milleti güçlendiren millet iradesiyle şekillenen yeni bir anayasa yapmak meselesi. O yüzden anayasada ne yazıyor yerine nasıl bir anayasa yapacağız meselesi çok önemli. Bunu yapmazsanız gerçek manada iktidar olmanız imkansız" diye konuştu.