Küçük yaştaki evlilikler meselesi CHP'yi ikiye böldü

Ülkemizin kanayan yaralarından küçük yaştaki evlilikler meselesi, diğer deyişiyle 'çocuk gelin'ler konusu, "cinsel istismar" suçu ile ele alınıyor ve ağır hapis cezalarını getiriyor. Ancak, Türkiye'de küçük yaşta evlilik yaptığı sonradan anlaşılan 3 bin civarında aile var. Bu aileler özellikle sağlık hizmeti alırken doktorlar küçük yaşta evlilik olduğunu sonradan tespit edebiliyor. Mecburi olarak konu polise ve adliyeye intikal ediyor.

Küçük yaştaki evlilikler meselesi diğer deyişiyle Çocuk Gelin vakaları, Meclis Aile Bütünlüğünü Araştırma Komisyonu tarafından da incelendi. Velayet sorunlarından, nafakaya, boşanma nedenlerinden boşanmanın sonuçlarına kadar, pek çok konu komisyon tarafından çalışıldı. 19 toplantı 9 il ziyaretinde 520 kişi ve kurum dinlendi.

KÜÇÜK YAŞTA YAPILAN HER EVLİLİK CİNSEL İSTİSMAR KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLİYOR

Bu toplantılardan birine kendi isteği üzerine katılan Leyla Tan ve çocuklarının hikayesi ise CHP'lileri ikiye böldü. Toplantıda yaşadıklarını anlatan Leyla Tan'ın, rahatsızlandığı için hastaneye gittiği ve orada küçük yaşta evlendiğinin ortaya çıkması üzerine eşinin 8 yıl 4 ay ceza aldığını anlattı. Tan'ın bu hikayesi ve iki çocuğuyla birlikte mağdur olması, CHP'li vekil Burcu Köksal'ı etkiledi. Köksal, bu tip davalarda ruh ve beden sağlığı bozulmuş mu, bu şekilde rapor aldırıldı mı önce buna bakılmalı" dedi. Küçük yaştaki evliliğin hangi koşul ve şartlarda meydana geldiği, bunların iyi değerlendirilmesi ve buna göre hakkaniyetli cezalar verilmesi gerektiğini düşünüyorum diyen Köksal'ın konuyla ilgili bu tavrına karşılık CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse'nin yaptığı açıklama parti içerisinde konuyla ilgili bir ikilem içinde olunduğunu gösteriyor. CHP Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Köse, Köksal'ın bu açıklamalarına tepki göstererek, "Rapor, çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca sorunsuz ve başarılı bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyor. Oysa devletin görevi çocuklarımızın her türlü istismardan korumak ve bunun önlemlerini almaktır" diye konuşuyor.

Nitekim konu ile ilgili henüz yayınlanmayan rapor hakkında Komisyon yetkililerinden alınan bilgiye göre, Komisyon raporunda erken evliliğin suç olmaya devam etmesi savunuluyor. Raporda şu ifadeler kullanılıyor: "Türk Ceza Kanunun 103 üncü maddesi "Çocukların cinsel istismarı" suçunu düzenlemiştir. Raporda Erken yaşta evlilikler de cinsel istismar kapsamında değerlendirilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 124 üncü maddesinde; erkek veya kadının on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemeyeceği, ancak, hakimin olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple on altı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebileceği belirtilmiştir."

15 yaşını doldurmadan gayri resmi beraberliklerin (erken evlilik) mutlak suretle suç olarak kalmaya devam etmesinin gerekliliğini savunan komisyona müracaat eden kadınların mağduriyetlerinin giderilmesi adına da genel çözüm önerileri getiriliyor. Çözüm önerisi olarak, "erken yaşta evlilikte hiçbir sorun yaşanmıyor ve kadının ruh ve beden sağlığı ile ilgili hiçbir sorun yok ise bu durum ilgili kurumların yetkili uzmanlarınca tespit edilebilir ve erkeğin aldığı cezada değişikliğe gidilebileceğine" dikkat çekiliyor.