İlişkileri nasıl etkilemesin?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sabahattin Zaim Üniversitesi mezuniyet törenindeki konuşmasında önemli mesajlar verdi:
1890'da Afrika topraklarının yüzde 90'ı, bir elin parmaklarını geçmeyen Avrupa ülkesinin işgali altındaydı. Kongo'da Belçika, Namibya'da Almanya, diğer ülkelerde İngiltere ve Fransa. "Uygarlık taşıma" iddiasıyla kıtanın tüm kaynaklarını yıllarca sömürdüler, yağmaladılar. Bunları yaparken çok ciddi soykırım yaptılar. Bugün, Batı başkentlerinde şahit olduğunuz ihtişamın perdesini şöyle bir kaldırdığınızda, altında milyonlarca Afrikalı'nın dramı, gözyaşı olduğunu görürsünüz.
Berlin'in, Paris'in, Brüksel'in şık kaldırımlarının altında, Afrikalıların canı, kanı, emeği ve alınteri vardır. Bu dönemi aklamak için kullandıkları uygarlaştırma, modernleştirme gibi cilalı kavramların hiçbiri, yapılan katliamları örtmeye yetmez.
Almanya'da parlamentoda uydurma bir şeyler geçirdiler. Sözde Ermeni soykırımı. Ey Almanya, yine söylüyorum. Önce Holokost'un hesabını vereceksin. Namibya'da 100 bini aşkın insanı nasıl öldürdünüz? Onun da hesabını vereceksiniz.
Afrika'nın neresine gidersek gidelim, alnımız ak, başımız dik. Çünkü, kıtanın hiçbir ülkesinde sömürgecilik lekesiyle kirlenmemiş tertemiz bir tarihe sahibiz.
Tayyip Erdoğan konuşuyor. Nasıl konuşmayalım? Şu anda Fransa emniyetinin yaptıklarını biz ekranlarda izliyoruz. Ama açın Fransız televizyonlarını bir tanesini göremezsiniz. Günlerdir Fransa, Avrupa kaynıyor. Böyle de bir dezenformasyon var. Ben de şimdi endişe duyuyorum (Gülümseyerek). Siz yerlerde sürüklüyorsunuz kızları, erkekleri, hepsini... Tekme tokat giriyorsunuz. Endişeleniyoruz.
Almanya'da bir de onu konuşuyorlar, utanmadan sıkılmadan, terbiyesizce... Güya Ermenilere ait kiliseleri biz şu anda yıkmışız, el koymuşuz. Elinize, dilinize dursun. Tam aksine kiliseleri kendilerine teslim ediyoruz. Varlıkları varsa teslim ediyoruz.
Oradan çıkıyor bir ukala, bir şey hazırlıyor, Alman Parlamentosu'na sunuyor. Bunları bir üst akıl idare ediyor. Ama kim adına idare ediyor? Bu önemli.
Bakın son zamanlarda bazıları Berlin'e gidip geliyorlar. Kimlerle neyi konuşuyorlar, nasıl konuşuyorlar? 'Efendim parlamentodan bu karar çıktı ama bu bizim Türkiye münasebetlerini etkilemez' diyorlar. Sevsinler seni nasıl etkilemez. Biz parlamento öncesi görüşmeleri şu anda aynen yapabilir miyiz ya? 'Eğer Tayyip Erdoğan karakteri nedir?' diye sorarsanız, zaten siz bana bir not verdiniz. Onu zaten dünya alem biliyor. Bunun gereğini yapmaya devam edeceğiz.
İnsanlık dışı suçlarınıza ortak arıyorsanız, o biz değiliz. O ortağı başka yerde bulun. Bilimsel araştırmalar, akademik çalışmalar yoluyla değil, siyasetle, parlamentolar eliyle kirli emellerinizi gerçekleştirmeye çalışıyorsanız, bunu yapamazsınız. Biz, bu ülkelerin kendi cürümlerini hafifletmek için başvurdukları bu kurnazlıklara, bu ucuz numaralara asla boyun eğmeyeceğiz. Bu konuyu her başınız sıkıştığında Türkiye'yi dövmek için bir sopa olarak kullanacaksanız, buna izin vermeyiz.